Tarihinin en acı dönemlerinden birini yaşıyor bu halk…
Deprem bölgesindeki milyonlar, ya canlarını ya en yakınlarını kaybetti; ağır bir travma yaşıyorlar. Onların dramını izleyenler, öfkeden şişmiş, ağlamaktan tükenmiş durumda…
Sadece depremden değil, ihmalden öldü insanlar… Fay hattına bina diktirdiğiniz için, kumdan yapılmış inşaatlara izin verdiğiniz için, rüşvet alıp denetlemediğiniz için, depremden sonra yardıma gidemediğiniz için, gidenleri de engellediğiniz için ana babalarının, çocuklarının, yakınlarının kör karanlıkta, bir beton yığınının altında, soğuktan titreyerek ölümüne tanıklık etti insanlar…
Yine de pek az toplumda görülecek bir metanet içinde, sabır ve dayanışmayla canlarını ya da kayıplarını enkazdan çıkarmaya, yaralarını sarmaya, sığınacak bir çadır bulmaya çalışıyorlar.
Ve sen, yaşanan bu felaketin bir numaralı siyasi sorumlusu olarak, onlardan yapamadıkların, yaptırmadıkların için özür dileyeceğine bir koruma ordusu eşliğinde oraya gidip “Devlet niye yardıma gelmedi” diye soranlara küfrediyorsun.
Muhaliflerine “Karakter fukaraları”, “yalancılar”, “haddinizi bilin” diyorsun.
“Kızılay nerede” diye soranlara “ahlaksızlar”, “namussuzlar”, “adiler” diye saydırıyorsun.
Çünkü başka dil bilmiyorsun.
Çünkü küfür tekelini elinde tutuyorsun; sana en ufak eleştiri olsa polisini yollayıp tutuklatıyorsun, ama sen milyonlarca insana alenen sövebiliyorsun.
Üstelik bunları, bir çadıra, bir tuvalete muhtaç bıraktığın, her şeyini kaybetmiş, yapayalnız, kimsesiz kalmış insanlara söylüyorsun.
Yakınmalarına bile dayanamıyorsun. Ya onların sabrına, ya seni koruyan polis ordusuna güveniyorsun.
Sıkıysa polis barikatının ardından küfretmekten vazgeç de, korumalarını bırakıp tekbaşına git, üç gün çocuğunun “imdat” çağrısını dinleyerek çaresizce bir iş makinesi beklemiş bir babaya, çadır bulamadığı için yağmur altında titreyen anaya söyle bunları… Bak bakalım ne cevap alacaksın. Duyacakların karşısında hala böyle rahat küfredebilecek misin?
Bu halkın da bir sabrı olduğunu Gezi’den hatırlıyorsundur.
Dua et de bu sabır taşı çatlamasın; insanlar onlara hitap ettiğin dilden konuşmaya başlamasın…