Macaristan’ın kızıl çamur korkusu büyüyor, büyüdükçe yayılıyor. Peki Karadeniz’e ulaşacak mı?
Alüminyum fabrikasının kimyasal atıklarını taşıyan sulu çamurun ilerleyişinin nasıl engelleneceği bilinmiyor.
Suyun hafta sonunda Tuna’ya ulaşması bekleniyor. Tuna’ya ulaşması demek, Doğu Avrupa’nın 6 ülkesini tehlikeye atıp Karadeniz’e dökülmesi demek.
Bu aşamada Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkeler için tehlike büyüyor.
Bakanlık: “Türkiye için tehlike yok”
Çevre ve Orman Bakanlığı ise, atık çamuru kazasının Türkiye için tehdit oluşturmadığını açıkladı.
Açıklamada, “Ülkemiz için herhangi bir tehlike söz konusu değildir. Ancak bütün ihtimallere karşı Karadeniz’de Kirlilik İzleme Projesi çerçevesinde İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü ile birlikte önümüzdeki hafta içinde mukayese maksadıyla Karadeniz’de ölçümler yapılacaktır” denildi.
Macaristan’da ise afetten kurtulanlar da afetzedeleri sele kapılmaktan kurtaranlar da aynı dertten muzdarip. Kimyasal yanıklar…
Greenpeace uyardı
Atık su radyoaktif değil ama Greenpeace, kimse olanı biteni olduğundan zararsız göstermesin diyor.
Örgüte göre bu, Çernobil’i görmüş Doğu Avrupa’nın son 20-30 yılda yaşadığı en büyük 3 çevre felaketinden biri.
Macar hükümeti, “Kızıl çamur Avrupa Birliği normlarına göre tehlikeli atık değil” söyleminden vazgeçti. Alüminyum fabrikasındaki atık rezervinin duvarlarının nasıl yıkıldığıyla ilgili soruşturma başlattı.
Yıkılan duvarların çevresi koruyucu ikinci bir duvarla çevrildi. Macar hükümeti bir de enteresan önlem aldı.
Yıkılmayan duvarların üzerine nöbetçiler dikildi. Amaç, duvarlarda bundan sonra çatlama olursa, nöbetçilerin alarm sinyali vermesi ve halkın mümkün olduğu kadar uzağa kaçması.