• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Ocak 24, 2021
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Torun: Devletin kasası boşalınca belediyelere göz diktiler

      Torun: Devletin kasası boşalınca belediyelere göz diktiler

      ''Biz millet ittifakının bir parçasıyız, AKP bizim çizgimize gelirse değerlendirilir''

      ''Biz millet ittifakının bir parçasıyız, AKP bizim çizgimize gelirse değerlendirilir''

      Yolsuzluğu araştıran belediye başkanına, ya istifa et ya dosyayı kapat...

      Yolsuzluğu araştıran belediye başkanına, ya istifa et ya dosyayı kapat...

      ‘Devletin çivisi çıktı’ demektir

      ‘Devletin çivisi çıktı’ demektir

    • Yaşam
      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Eski arkadaşa mektup

      Eski arkadaşa mektup

      Çocuklar atölyede buluşacak

      Çocuklar atölyede buluşacak

      Evlilik içi cinsel şiddet

      Evlilik içi cinsel şiddet

    • Türkiye
      Gergerlioğlu: Cezaevlerinde 800’den fazla bebek ve çocuk var

      Gergerlioğlu: Cezaevlerinde 800’den fazla bebek ve çocuk var

      Yargıtay: "Ailesine anlatmamış, 15 gün sonra şikayet etmiş, tecavüz yok, rıza var"

      Yargıtay: "Ailesine anlatmamış, 15 gün sonra şikayet etmiş, tecavüz yok, rıza var"

      İGC: Yaktığı ışık söndürülemez

      İGC: Yaktığı ışık söndürülemez

      Uzaktan eğitimde fırsat eşitliği sağlandı mı?

      Uzaktan eğitimde fırsat eşitliği sağlandı mı?

    • Dünya
      Güney Afrika aşıyı 2,5 kat daha pahalı alacak

      Güney Afrika aşıyı 2,5 kat daha pahalı alacak

      Araştırma: İnsanların beyinleri çoğunlukla 'çift cinsiyetli'

      Araştırma: İnsanların beyinleri çoğunlukla 'çift cinsiyetli'

      Biden’ın temsil ettiği düzenle hesaplaşma çağrısı: Çare kişide değil halkta

      Biden’ın temsil ettiği düzenle hesaplaşma çağrısı: Çare kişide değil halkta

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Olumsuz Düşünceleri Yenmek İçin Kanıtlanmış 8 Bilimsel Teknik

      Olumsuz Düşünceleri Yenmek İçin Kanıtlanmış 8 Bilimsel Teknik

      İlber Ortaylı Roma'nın diktatörünü anlattı

      İlber Ortaylı Roma'nın diktatörünü anlattı

      Gündem çok ağır

      Gündem çok ağır

      'Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim'

      'Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim'

    • Belgesel & Film
      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

    • Eylem & Etkinlik
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Rahşan Ecevit vefatının 1.yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anılıyor

      Rahşan Ecevit vefatının 1.yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anılıyor

      Obez cumhuriyet ve kalp ameliyatı

      Obez cumhuriyet ve kalp ameliyatı

      ''Hani işten çıkarmak yasaktı''

      ''Hani işten çıkarmak yasaktı''

    • Fotoğraf & Karikatür
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

    • Kitap & Dergi
      Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

      Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

      Ahmet Özkaya: ''İnsanın İsyanı''

      Ahmet Özkaya: ''İnsanın İsyanı''

      Ragıp İncesağır'dan Halktan ve Haktan Yana bir Tarih Okuması ''Ecdadımız''

      Ragıp İncesağır'dan Halktan ve Haktan Yana bir Tarih Okuması ''Ecdadımız''

      Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler

      Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler

    • Müzik & Video
      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

Kıdem tazminatı ‘birilerinin insafına bırakılamaz’

Kıdem tazminatı ‘birilerinin insafına bırakılamaz’

Haziran 29, 2020 Emek 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Madem amaç “kıdem tazminatı hakkını birilerinin insafına bırakmadan kalıcı bir sisteme bağlamak”, yapılması gerekenler belli. Öncelikle fon tartışmasını gündemden kaldırmak gerek. Kıdem tazminatında fona değil, kanun hâkimiyeti ve güvenceye ihtiyaç var

author

AZİZ ÇELİK

Kıdem tazminatının Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) adı altında fona devredilmesi ve belirli yaş gruplarına yönelik ayrımcı ve güvencesiz çalıştırma girişimleri, sendikalardan ve işçilerden büyük tepki gördü. DİSK ve Türk-İş ülke çapında eylem kararları aldı. Hal böyle olunca “aslında biz işçilerin kıdem tazminatı hakkını korumak istiyoruz” söylemi yeniden devreye girdi. Tecrübeyle sabittir ki kıdem tazminatının fona devri girişimi ne zaman tökezlese bu gerekçe devreye sokuluyor.

Deniyor ki “mevcut istemde işçiler kıdem tazminatına erişemiyor.” Oranları her dönem değişen “işçilerin yüzde şu kadarı kıdem tazminatı alamıyor” iddiaları ortada dolaşıyor. Bir ara bu iddia o kadar abartılmıştı ki mesela eski Çalışma Bakanı Faruk Çelik işçilerin yüzde 85’inin kıdem tazminatı alamadığını iddia etmişti (Habertürk, 22.3.2015).

Bu oranın abartılı olduğu açık. Üstelik bu konuda bilimsel bir değerlendirme ve veri de yok.

Ancak bu oranda olmasa da özellikle küçük ve orta ölçekli işyerlerinde çalışanların kıdem tazminatına erişim sorunu olduğu biliniyor. Dahası büyük ve sözde kurumsal şirketlerde de kıdem tazminatına erişim sorunu yaşandığı sır değil. Türkiye’de diğer işçi hakları ve alacaklarında olduğu gibi kıdem tazminatında da kanun hâkimiyetinin sağlanmasında ciddi eksikler var. İşçi alacakları korumasız.

EĞER MAKSAT KALICI HALE GETİRMEKSE…

Kıdem tazminatı ile ilgili son düzenlemenin amacının da bu olduğu söyleniyor. Kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemeyle ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanı ile Aile ve Çalışma Bakanı 27 Haziran 2020’de “Amacımız kıdem tazminatı hakkını birilerinin insafına bırakmadan, kalıcı bir sisteme bağlamaktır” açıklamasını yaptı. Kesinlikle doğru. İşçinin alınteri, göz nuru, gelecek kuşakların hakları, 90 yıla yaklaşan bir işçi hakkı hiç kimsenin insafına bırakılamaz. Hukuk devletinde haklar insaf ile değil, kanun hâkimiyeti ile güvence altına alınır.

Devletin en yetkililerinin son açıklamalarından anlaşılmış oldu ki kıdem tazminatını TES adı altında fona devretme girişiminin asıl amacı Kalkınma Planı ve Yeni Ekonomi Programı’nda yazdığı gibi “ucuz, kalıcı ve TL cinsinden kaynak sağlanması” ve hükümetin yeni kaynak ihtiyacı değilmiş. Yine anlaşılmış oldu ki amaç işçilerin kıdem hakkını birilerinin [ki bunların insafsız patronlar olduğu sır değil] insafına bırakmak değilmiş. Gayet güzel. Sağduyunun galip gelmesi çok derece anlamlı. Doğru söze ne denir!

Madem amaç “kıdem tazminatı hakkını birilerinin insafına bırakmadan, kalıcı bir sisteme bağlamak”, yapılması gerekenler belli. Öncelikle işçilerin ve sendikaların 45 yıldır karşı çıktıkları fon tartışmasını gündemden kalıcı olarak kaldırmak lazım. Herhalde işçiler ve sendikalar kendileri için neyin yararlı olacağını bilecek durumdadır. Fon ve TES gibi modellerin işçiler ve sendikalar tarafından kabul görmediği ve bunların kıdem tazminatını korumadığı gerçeği artık kabul edilmeli. Ekonomi yönetiminin sosyal gerçeklerden ve çalışma dünyasından bihaber fantezileri durdurulmalı.

Kıdem tazminatında fona değil, kanun hâkimiyeti ve güvenceye ihtiyaç var. İşçilerin alınterinin ve birikmiş emeğinin karşılığı olan kıdem tazminatı birilerinin insafına bırakılmak istenmiyorsa yapılacak iş basittir. Önce kanun hâkimiyetini sağlamak lazım. İşverenler sigorta primlerini aksatıyor diye sosyal sigorta sisteminden vazgeçilebilir mi? Şüphesiz hayır! Ne yapılması lazım? Prim ödemeyenlerin üstüne gitmek ve bu primleri söke söke almak. Vergisini ödemeyen işverenler yüzünden kamu hizmetinden vazgeçilebilir mi? Hayır. İşveren ücreti geciktiriyor ve ödemiyor diye ücret hakkı ortadan kaldırılabilir mi? Elbette hayır.

kidem-tazminati-birilerinin-insafina-birakilamaz-750045-1.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada, “Amacımız işçilerin kıdem tazminatı haklarını birilerinin
insafına bırakmadan kalıcı ve garanti sisteme bağlamaktır” dedi.

KIDEM TAZMİNATI BİRİNCİ İMTİYAZLI ALACAK OLSUN

İşte bu örneklerde olduğu gibi işçilerin bir bölümü kıdem tazminatına erişemiyor diye kıdem tazminatının özünden vazgeçilemez. Kıdem tazminatının özü bir işveren yükümlülüğü olması ve işveren tarafından işçiye doğrudan ödenmesidir. Yapılması gereken 90 yıla yaklaşan bu hakka erişimde yaşanan sorunları ortadan kaldırılmaktır, yoksa kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmak değil. Kıdem tazminatı kanuni bir hak. Bu kanuna uymayan işverenler suç işliyor. Mevzuat ve uygulama kıdem tazminatı alacağını yeterince korumuyor ve sonuçta işçilerin önemli bir bölümü mağdur oluyor. O nedenle kıdem tazminatı alacağının güvencelerini artırmak lazım.

Madem devlette en üst düzeyde “kıdem tazminatını birilerinin insafına bırakmama” konusunda bir hassasiyet var, o halde ne yapmak lazım? Deneyimli ve titiz iş hukukçusu Dr. Murat Özveri’nin yılların uygulama deneyiminden de süzülen önerilerinde sık sık vurguladığı gibi kıdem tazminatı ve işçi alacaklarına kalıcı yasal güvenceler getirmek gerekiyor. Örneğin Ticaret Kanunu’nda gemi alacağının güvencesi var. Rehinle menkul mal verenlerin alacakları güvence altına alınmış. Bankaların alacakları ipotekle koruma altında. Finansal kiralama (leasing) şirketlerinin alacakları da güvence altında.

Kamu alacakları zaten güvence altında. Ancak işçi alacakları böyle bir güvenceye sahip değil. İşçinin alacağı, bir gemi ve leasing şirketinin malından daha değersiz. Yapılması gereken kıdem tazminatının imtiyazlı alacaklar arasında birinci sıraya konmasıdır. Kıdem tazminatı birilerinin insafına bırakılmak istenmiyorsa, işçinin hakkının ve alın terinin banka, leasing şirketleri ve gemi alacakları kadar değerli olduğunu gösterin.

Öte yandan kıdem tazminatı 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ek 1. madde kapsamına alınarak (İş Kanunu eski 33. Madde) işverenin ödeme aczine düşmesi durumunda güvenceye kavuşturulmalıdır. Bu maddede düzenlenen Ücret Garanti Fonu, kapsamı ve süresi genişletilerek kıdem tazminatını da kapsamalı, işverenin iflas ve ödeme aczi durumunda devreye girmelidir. Devlet daha sonra bu alacakları ilgili işverenden tahsil etmelidir. Bunlar yapılırsa kıdem tazminatı “birilerinin insafına” kalmaz. Bütün işçiler kıdem tazminatına ulaşır ve kıdem tazminatı kalıcı güvenceye kavuşmuş olur.

***

Gençlere ve yaşlılara ayrımcılık değil, güvence

kidem-tazminati-birilerinin-insafina-birakilamaz-750116-1.

Kıdem tazminatı ile birlikte gündemde olan “istihdam kalkanı” paketinin içeriği henüz açıklanmadı. Ancak sızan bilgiler bu paketin 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar için “bazı istihdam kolaylıkları” getireceği yönünde. Bu “kolaylıklar” arasında bu yaş gruplarının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılmasının da olduğu tahmin ediliyor. Hükümet de bu yöndeki iddiaları reddetmiyor.

Şunun altını net biçimde çizmek lazım: Böyle bir ayrım Anayasa’nın 11’inci maddesinde yer alan eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Dahası gençler ve yaşlılar sosyal politikada özel olarak korunması gereken gruplardır. Bu yaş gruplarına diğer çalışanlara göre daha fazla hak ve güvence sağlanması, sosyal politika biliminin ABC’si ve Anayasa’nın sosyal devlet ilkesinin gereğidir. Çalışma yaşamında kadınların, gençlerin, yaşlıların ve göçmenlerin daha fazla korunması esastır. 25 yaş altı ve 50 yaş üstünü belirli süreli sözleşmelerle çalıştırmak, kıdem ve ihbar tazminatı ile iş güvencesini ortadan kaldırır. Lehte ayrımcılık yapılması gereken gruplar çok daha fazla ayrımcılığa uğramış olur.

FRANSA’DA GERİ TEPTİ TÜRKİYE’DE GÜNDEMDE
​
Öte yandan bu “buluş” hiç orijinal değil. Fransa’dan kopya çekilmiş bir girişim. Fransız hükümeti 2006’da İlk İşe Giriş Yasası (CPE) olarak bilinen bir yasa tasarısı hazırladı. Tasarı işverenlere istihdamlarının ilk iki yılı içinde herhangi bir sebeple veya hiçbir sebep olmaksızın 26 yaşın altındaki çalışanları işten çıkarma izni veriyordu. 26 yaş altı çalışanların işten çıkarılmasını kolaylaştıran yasa, Nisan 2006’da Fransa’da büyük gösterilere yol açtı. Düzenlemeye karşı çıkan öğrencilerin başlattığı boykot ve işçilerin protestosu, Başbakan Dominique de Villepin’i sarstı. Mart 2006’da on binlerce öğrenci protesto gösterileri düzenledi.

Fransız sendikaları Villepin’e yasayı geri çekmesini, aksi halde genel greve gideceklerini bildirdi. Sendikalar dediğini yaptı. 28 Mart 2006’da Fransa genelinde genel greve gidildi, milyonlarca işçinin katıldığı gösteriler yapıldı. Protestolara şiddet uygulandı ve 800 kişi tutuklandı. Başbakan Villepin CPE’yi geri çekmeyi reddetti; ancak artan protestolar karşısında 10 Nisan’da 2006’da Cumhurbaşkanı Jacques Chirac CPE’yi geri çekti. Gençler ve sendikalar kazanmış, Chirac ve Villepin kaybetmişti.

Fransa’daki başarının altında geleceğe sahip çıkma ve kuşaklar arası dayanışma bilinci yatıyordu. Yasa değişikliği doğrudan 26 yaşından küçük işçileri ilgilendirmekteydi. Fransız gençleri ve özellikle öğrenci sendikaları buna geçici bir durum olarak bakmadılar. Yaşlı ve sendikalı Fransız işçiler de “yasa nasılsa bize dokunmuyor” bencilliğiyle değil, kuşaklar arası dayanışma ve yarın sıranın kendilerine de gelebileceği bilinciyle davrandılar.
Kıdem tazminatını TES adı altında fona devretmek, gençlere ve yaşlılara ayrımcılık, çıkar yol değil. Kıdem tazminatını da gençlerin ve yaşlıların kaderini de birilerinin insafına bırakmamak lazım. Kıdem tazminatına da genç ve yaşlı işçilere de daha fazla güvence lazım. Amaç kıdem tazminatını korumaksa yolu basit!

  • Kaynak Birgün

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

'Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim' Emek
Ocak 21, 2021

'Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim'

Tezel: 3-4 seneye varmadan 1500 TL maskesi düşecek Ekonomi
Ocak 17, 2021

Tezel: 3-4 seneye varmadan 1500 TL maskesi düşecek

KHK'lı öğretmen yaşamını yitirdikten sonra görevine iade edildi Emek
Ocak 17, 2021

KHK'lı öğretmen yaşamını yitirdikten sonra görevine iade edildi

Zaman Akışı

Oca 24 09:27
Fikir & Yazı

Olumsuz Düşünceleri Yenmek İçin Kanıtlanmış 8 Bilimsel Teknik

Oca 24 09:17
Politika

Torun: Devletin kasası boşalınca belediyelere göz diktiler

Oca 24 09:10
Türkiye

Gergerlioğlu: Cezaevlerinde 800’den fazla bebek ve çocuk var

Oca 24 09:06
Ekonomi

Elmayı eskiden 5 kilo, şimdi taneyle alıyorlar

Oca 24 08:52
Türkiye

Yargıtay: “Ailesine anlatmamış, 15 gün sonra şikayet etmiş, tecavüz yok, rıza var”

Oca 24 08:48
Türkiye

İGC: Yaktığı ışık söndürülemez

Oca 24 08:44
Türkiye

Uzaktan eğitimde fırsat eşitliği sağlandı mı?

Oca 24 08:34
Politika

”Biz millet ittifakının bir parçasıyız, AKP bizim çizgimize gelirse değerlendirilir”

Oca 24 08:27
Dünya

Güney Afrika aşıyı 2,5 kat daha pahalı alacak

Oca 24 08:18
Politika

Yolsuzluğu araştıran belediye başkanına, ya istifa et ya dosyayı kapat…

Oca 24 08:14
Fikir & Yazı

İlber Ortaylı Roma’nın diktatörünü anlattı

Oca 22 11:59
Kitap & Dergi

Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

Oca 22 09:01
Dünya

Araştırma: İnsanların beyinleri çoğunlukla ‘çift cinsiyetli’

Oca 22 08:48
Türkiye

Gündem çok ağır

Oca 22 08:39
Türkiye

Tarım Bakanlığı’ndan İBB’nin mobil büfelerle ekmek satışına ilişkin açıklama

Oca 22 08:32
Sağlık

Aşı zengine umut oldu

Oca 22 08:20
Gündem

İğne yapmayı bilenler ve emekli doktorlar göreve çağrılıyor: Dakikada bir kişi ölüyor

Oca 22 08:19
Politika

‘Devletin çivisi çıktı’ demektir

Oca 22 08:16
Politika

En çok zarar eden şirketler AKP’lilere kazanç kapısı

Oca 22 08:13
Türkiye

‘Asrın projesi’ne 1 milyar TL daha

Oca 22 08:11
Dünya

Biden’ın temsil ettiği düzenle hesaplaşma çağrısı: Çare kişide değil halkta

Oca 22 08:09
Türkiye

MEB’den ‘özel’ ayrımcılık

Oca 22 08:06
Türkiye

Söz, yetki, karar üniversiteye

Oca 22 08:04
Kadın

Özsavunmada bulunarak hayatta kalan Nimet Akgün Sincan Cezaevi’ne gönderildi

Oca 21 12:14
Bilim & Teknoloji

NASA, Türkiye’ye kuraklık uyarısı yaptı: Mahsul üretimi tehlikeye girebilir!

Oca 21 11:56
Türkiye

AYM’den Berberoğlu hakkında yeniden ihlal kararı

Oca 21 10:28
Fikir & Yazı

‘Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim’

Oca 21 09:52
Sağlık

Uzmanlar: Nar suyu kanser riskini azaltıyor, ömrü uzatıyor

Oca 21 09:40
Yaşam

Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

Oca 21 09:31
Fikir & Yazı

Tayyip hariciyesinin varyasyonları…

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön