Türkiye’de “çalışabilir” tabir edilen, kent nüfusu olarak sayılan 15 yaş üstü 36,5 milyon kişi bulunuyor. Bu kişilerin yalnızca 14,1 milyonu çalışıyor. Çoğu kadın 22,4 milyon kişi ise kayıtlı ya da kayıt dışı herhangi bir işte çalışmıyor.
Kentlerdeki 22,4 milyon çalışmayan yurttaşın yalnızca 2,7 milyonu “resmi işsiz” sayılıyor. Resmi olmayan gerçek işsizliğin ne olduğu sorusunun yanıtı bu noktada anlamsızlaşıyor. Çünkü çalışmayan kentlilerin yalnızca yüzde 12’si iş aradığı halde bulamadığını söylüyor. Yani resmi işsiz.
Yine de kentlerde işgücüne katılım oranının bir yıl içinde yüzde 36,8’dan yüzde 38,7’ye yükselmesi dikkat çekti. Bunun ekonomik kriz sonucu hem ücretlerin hem de kira türü ücret dışı gelirlerin düşerek ortalama hanehalkında daha çok kişinin çalışmak zorunda kalmaya başlamasıyla ilgili oluğu tahmini ediliyor. Diğer yandan işgücüne katılım oranının AKP döneminden önce yüzde 50’nin üzerinde olduğu hatırlatıyor. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 65-70 civarında.
Kentlerde özet sayılar
Son bir yıl içinde kent nüfus artışı 442 bin kişi, işgücündeki artış ise 693 bin kişi olarak gerçekleşti. İstihdam 863 bin kişi arttığı için resmi işsiz sayısı da 175 bin gerilemiş oldu.
Şu an çalışmakta olmayan Türkiye genelindeki nüfusun bazı alt kısımları şöyle özetleniyor: Şu an iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar: 2,3 milyon. Ev işyeriyle meşgul olanlar: 12,2 milyon (tümü ev kadınları). Eğitim-öğrenim görenler: 4,3 milyon. Emekliler: 3,5 milyon. Çalışamaz halde olanlar: 3,4 milyon.
SOL