Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali için açılan duruşmaların sonuncusu bugün Danıştay’da görülüyor.
Nisa KÜÇÜK
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gecede aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı kadınlar sözleşmeden vazgeçmiyor. Danıştay 10. Daire’si, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için açılan davaları esastan görüyor.
Duruşma talebiyle açılan davaların sonuncusu bugün 09.45’te başladı. Davacılar arasında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Ankara Diş Hekimleri Odası ve çok sayıda baro var.
DURUŞMADAN
ANTALYA BAROSU ADINA KONUŞAN AV. AYLİN SEV: SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLME KARARININ KAMU YARARI NEREDE?
Antalya Barosu Başkanı Av. Hüseyin Geçilmez, “Benim burada konuşmam meslektaşlarımın söz hakkını engelleyecekse konuşmayayım” diyerek mikrofonu kadın meslektaşına bıraktı. Savunmayı yapan avukat Aylin Onur Sev, şunları kaydetti:
“Antalya’da Pınar Gültekin’i yakarak katleden Cemal Metin Avcı’ya haksız tahrik indirimi uygulandı. Aynı indirimin kendisine tecavüz eden erkeği öldüren Nevin Yıldırım’a uygulanmadığını hatırlatmak isterim. Sözleşmeden çıkma kararıyla devletin yetkili organları rehavete kapılmıştır. Pınar Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı’nın yargılandığı sırada, ‘İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi iyi oldu’ sözlerini size hatırlatırım. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, bu kadar canavarca hisle hareket eden katile bu kadar az ceza verilmeyeceği açıktır. Devletler yurttaşları için vardır. Devletler yurttaşların yaşam hakkını korumak zorundadır. Burada kadınların yaşam hakkını için buradayız. İdari işlemlerim amacı kamu yararıdır. Sözleşmeden çekilme kararının kamu yararı nerede? 2022’nin ilk beş ayında 132 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 2008’de Münevver Kadabulut, 2018’de Şule Çet, 2919’da Emine Bulut, 2020’de Sener Aslan ve binlerce kadın öldürüldü.”
Fotoğraf: BirGün
SAMSUN BAROSU BAŞKANI YILDIRIM: 6284’ÜN TEMELİNİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ OLDUĞU YAZIYOR, TEMELİ ÇEKERSENİZ NE OLUR?
İlk savunmayı, Samsun Barosu Başkanı Pınar Gürsel Yıldırım yaptı.
Türkiye’nin birçok ülkeden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdiğini hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi: “Böyle bir tarihe sahip bir ülkede, 2022 yılında kadınların yaşam hakkını savunmaktan dolayı üzgünüm. Şehrimde 12 tane asliye ceza mahkemesi var. Sadece bir yılda erkek şiddetinden dolayı 713 duruşma görüldü. Şehrimde bir kadın, koruma kanunu bittiği gün boşandığı erkek tarafından öldürüldü. Gülbahar şu an hayatta olabilirdi. Bu cinayetler önlenebildi. Karşı taraf, ‘Sözleşmeden çıkılsa da 6284 sayılı kanun var, bi yeterli’ diyorlar. Soruyorum 6284 sayılı kanun yeterli mi? Bu kanun önleyebildi mi Gülbahar’ın öldürülmesini? 6284 sayılı kanunda temelinin İstanbul Sözleşmesi olduğu yazıyor. Temeli çekerseniz ne olur?”
Fotoğraf: BirGün
EŞİK, PINAR GÜLTEKİN KARARINI HATIRLATTI: FAİLE ERKEKLİK İNDİRİMİ VERİLDİ
Duruşma öncesi Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) tarafından yapılan basın açıklamasında, “İstanbul Sözleşmesi’nden bir Cumhurbaşkanı Kararı ile çekilmenin hukuka aykırı olduğunu, kararın yayınlandığı günden bu yana dile getiriyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden hiçbir gerekçe sunmadan çıkıldığını belirten Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılan davaların esastan görüşüldüğü dördüncü duruşma gününde bir kere daha Danıştay’dayız” denildi.
Cumhurbaşkanı kararının kadınların yaşamına, eşitlik bilincine, demokrasiye, adalete ve eril şiddetle mücadeleye ağır bir darbe indirdiği kaydedilen açıklamada, Pınar Gültekin davasında çıkan karar hatırlatıldı.
“Hukuksuz kararın yargı erki üzerindeki olumsuz baskısını Pınar Gültekin kararında gördük. Faile yine erkeklik indirimi verildi” ifadelerine yer verilen açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi hükümlerince ortadan kaldırılması gereken yanlış alışkanlıkların, davanın sürecine egemen olduğu görüldü; sonuç da şiddetle mücadele ilkelerine ve İstanbul Sözleşmesi’ne muhalif, toplum vicdanını yaralayan adaleti öldüren bir karar oldu ne yazık ki!” denildi.
Açıklamada, eril şiddetle mücadele için bütüncül politikalar geliştirilmesini gerektiren İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin hukuksuz çekilme kararının iptal edilmesi talep edildi: “İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz!”
DANIŞTAY’DA 3 DURUŞMA GÖRÜLDÜ
Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkıldı.
Sözleşmeden çekilme kararının iptali ve yürütmenin durdurulması yönünde Danıştay’a 200’ü aşkın dava açıldı. Danıştay 10. Dairesi, 29 Haziran 2021’de yürütmenin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti, bu karara yapılan itirazın da 18 Kasım 2021’de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından reddine karar verildi.
Sözleşmeden çekilme kararının iptali için açılan davaların 10’u 28 Nisan’da görüldü. Davaya bini aşkın avukat katıldı. Duruşmada, Danıştay Savcısı Aytaç Kurt, çekilme kararına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin iptalini istedi. 7 Haziran’da 2’ncisi görülen duruşmada da Kurt, çekilme kararına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin iptalini istedi. 14 Haziran’da 3’üncüsü görülen duruşmada Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir de kararın iptalini istedi.