Erdi TÜTMEZ
İstanbul
İnsan hakları savunucularının korunması programı kapsamında toplantılar yapmak üzere İstanbul Büyükada’da bir otelde kalan Türkiye’nin önde gelen insan hakları otelde gözaltına alındı. Gizlilik içerisinde yürütülen soruşturmada avukatlara ve gözaltına alınanların yakınlarına dahi “kısıtlılık” kararı olduğu gerekçesiyle bilgi verilmedi. Af Örgütü, İHD ve CHP gözaltılara tepki gösterirken, HDP durumu meclise taşıdı.
Türkiye’deki önde gelen insan hakları kurumlarının yöneticileri ve üyeleri Büyükada’da insan hakları savunucularının korunması programı kapsamında meslek içi eğitim toplantısı düzenledi.
Toplantılar sürerken insan hakları savunucularının oteline gelen polis bir ihbar olduğu gerekçesiyle toplu gözaltı işlemi uyguladı. Polis, Yurttaşlar Derneği’nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Veli Acı, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nden Nejat Taştan, Yurttaşlar Derneği’nden Özlem Dalkıran, eski Mazlum Der’li Aktivist Şeyhmus Özbekli ile toplantılara moderatörlük yapan Ali Garawi’yi gözaltına aldı.
GÖZALTINDAKİLER ANADOLU YAKASINDAKİ KARAKOLLARA SEVK EDİLDİ
Gözaltına alınanların yakınlarına dahi haber verilmezken akşam saatlerinde tesadüfen öğrenilen gözaltı işlemine karşı avukatlara da bilgi verilmedi.
İstanbul Büyükada’da kaldıkları otelde topluca gözaltına alınan insan hakları savunucularının hangi karakollara götürüldükleri belli oldu. Alınan bilgiye göre Nejat Taştan ve Şeyhmuz Özbekli Pendik Esenyalı Karakolu’na, Günal Kurşun ve Veli Acu Kartal Topselvi Karakolu’na, Özlem Dalkıran ve Nalan Erken Kartal Aslantepe Karakolu’na, İdil Eser Maltepe’deki Cumhuriyet Polis Merkezi’ne götürüldü. Gözaltındaki otel sahibi ise serbest bırakıldı. Gözaltına alınan iki yabancı eğitmen ise halen Büyükada’daki karakolda tutuluyor.
GARDNER’DEN YANDAŞ MEDYAYA TEPKİ
Gazetemize bilgi veren Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, “Gözaltılarla ilgili maalesef bilgi almakta zorlanıyoruz. Kaçta gözaltı işlemi uygulandı onu da öğrenemiyoruz. Gözaltına alınanların Anadolu Yakası’ndaki karakollara götürüldüğünü öğrendik. Bu gözaltıları kınıyoruz.” dedi.
Özellikle hükümete yakın medyada yayınlanan “Gizli toplantı basıldı” haberlerine de tepki gösteren Gardner, “İnsan hakları savunucuları mesleki bir çalıştaydayken gözaltına alındı. Bu tür haberler yalan, çünkü bu mesleki bir toplantı. Medyanın bu haberleri sadece utanç verici” ifadelerini kullandı.
SHETTY: RAHATSIZLIK VE ÖFKE DUYUYORUZ
Gözaltılara ilişkin Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty de bir açıklama yaptı. “Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser’in de aralarında bulunduğu Türkiye’nin önde gelen insan hakları savunucularının; bariz bir şekilde sebepsizce gözaltına alınmış olmaları nedeniyle müthiş bir rahatsızlık ve öfke duyuyoruz.” diyen Shetty, “Rutin bir eğitime katılan İdil Eser ile diğer insan hakları savunucularının kimse ile görüştürülmeden gözaltında tutulmaları, abes bir suistimaldir ve ülkede insan hakları aktivistlerinin karşı karşıya bulunduğu riskli durumu göstermektedir. İdil Eser ve beraberinde tutuklananlar derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Açıklamada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın G-20 zirvesi için Almanya’da olduğunu hatırlatan Shetty, “Şu an Berlin’de dünya liderleri Türkiye’de insan haklarının eriyip gitmesine dikkat çekici biçimde hoşgörülü davrandı. Erdoğan yakınlarındayken, şu an demir parmaklıkların ardında olan bütün insan hakları savunucuları adına konuşmak ve serbest bırakılmalarını istemek için doğru bir zaman” dedi.
ALTIPARMAK: ARTIK HERKES TERÖRİST OLABİLİR!
Hukukçu ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak da gözaltılara tepki gösterdi. Evrensel’e konuşan Altıparmak, “Gözaltına alınan arkadaşlardan 6’sını çok yakından tanıyorum. Mesleki faaliyetlerini de biliyorum. Bunun makul olarak açıklaması yok. Bu kadar insanı yanlış tanıma imkanı yok.” dedi.
Gözaltıların amacının belli olduğunu belirten Altıparmak, “Burada planlı gözdağı verme çabası var. Şimdi soruyorum bundan sonra insan hakları savunucuları nasıl toplanacak? İşte bunu sağlamak için yaptılar. Bundan dolayı başarılı bir operasyon. Sabah’ın A Haber’in, Milliyet’in yaptığı ise tamamen kepazelik. ‘Gizli toplantı’ diyorlar, ne gizli toplantısı? Kendi kendilerine algı oluşturuyorlar. Öyle bir noktaya geldik ki herhangi, sıradan biri terörist olabilir. Tanım bu çünkü. Herkes terörist olabilir” ifadelerini kullandı.
İHD: GÖZALTILAR KABUL EDİLEMEZ
Gözaltılara ilişkin bir açıklama da İHD İstanbul Şubesinden geldi. Gözaltına alınanların “İnsan hakları savunucularının güvenliği” konulu eğitim programına katılmak amacıyla Büyükada’da toplantı halindeyken “ihbar var” gerekçesi ile topluca gözaltına alındıklarının ve bunun da kabul edilemez olduğunun belirtildiği açıklamada, “İnsan hakları savunucusu oldukları, önemli insan hakları örgütlerinin temsilcileri oldukları herkesçe bilinmesine rağmen kimin yaptığı belli olmayan bir ihbar ile ve yakınlarına bile haber verilmeden gözaltına alınmış olmaları; devletin insan haklarına ve anayasal demokratik haklara yaklaşımının ne denli saldırganlaştığını gözler önüne sermiştir. Bu derece gayriciddî bir gerekçe ile gözaltına alınmaları, gözaltı nedeni konusunda avukatlarına dahi bilgi verilmemesi ve gerekçe olarak ‘talimat aldıkları’ açıklaması ile yetinmeleri karşısında endişelerimiz artmıştır” denildi.
HDP GÖZALTILARI MECLİSE TAŞIDI
Halkların Demokratik Partisi ise insan hakları savuncularının gözaltına alınmasını meclise taşıdı. HDP, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş imzasıyla TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığına bir mektup göndererek hak savunucuları için bir çalışma yürütülmesi gereğini bildirdi.
HDP mektubunda hak savunucularının bulundukları otelden adeta kaçırılarak gözaltına alınmalarının hükümetin sorumluluğunu yerine getirmediğinin açık kanıtı niteliğinde olduğunu vurguladı.
HDP mektubunda “Hak savunuculuğunun kriminalize edilmiş olması hak ve özgürlük alanının adeta demir parmaklıklarla örüldüğünün resmidir. Gözaltına alınan hak savunucuları için bir çalışma yürütülmesi gereğini bildiriyorum” dedi.
ADALET YOK AMA SARAYI VAR
İnsan hakları savunucularının gözaltına alınmasına CHP’den tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Doğa ve İnsan Haklarından Sorumlu Zeynep Altıok “İnsan Hakları anıtını kelepçelemek yetmedi şimdi de insan hakları savunucuları toplantısına baskın ve gözaltı yapılıyor. ‘Türkiye hiç bu kadar özgür olmamıştı!’” dedi.
“Avrupa’nın en büyük adliyesi, en büyük cezaevi sahibi olmakla övünen bir kafa ile karşı karşıyayız. Adalet yok ama “sarayı” var! On binlerle insan sokaklara dökülmüş canı dişinde, karda yağmurda güneşte adalet için yürüyor. Ama duyan yok. Bunların derdi daha çok hapishane inşa etmek!” diyen Altıok şöyle devam etti: “Bu baskı, şiddet ve vicdansızlık artık birbirine en uzak fikirleri, kitleleri ortaklaştırıyor. Mağduriyet büyüdükçe adalet yaklaşıyor. Bugün adımlarımızı insan hakları için, kadın hakları için, çevre hakkı için, hayvan hakkı için de atıyoruz. Bugün davası görülecek olan Berkin için atıyoruz”