ABD Başkanlık yarışında Clinton aradaki farkı açıyor. Trump’ın ‘şike’ iddiasını birçok kez gündeme getirmesi kamuoyunda ‘şayet kazanamazsa seçimin sonucunu kabul etmeyebileceğine ve tabanın şiddete başvurabileceğine’ dair bir endişe de yaratmıyor değil
ÖMÜR ŞAHİN KEYİF / Washington
@omursahin
Cumhuriyetçi Richard Nixon, ABD’nin 37. başkanlığı için yarışırken, adı duyulamış bir ismi başkan yardımcısı adayı olarak açıkladı. Bunun üzerine, Demokratlar’ın çektirdiği reklam filmi, reklamcılık tarihine geçti. 20 saniye boyunca kontrolsüze atılan bir kahkahanın ardından, kararan ekranın üzerinde mesaj belirir: “Eğer durum çok ciddi olmasaydı komik olabilirdi”…
Cumhuriyetçi Donald Trump’ın geçen yılın Haziranı’nda, Başkan aday adaylığını açıklarken söylediği sözler, uzunca süre Amerikalılar’ın esprilerine konu olmuştu: “Siyasetçi değil işadamıyım, zenginim, Amerika’yı yeniden kudretli yapacağım…” Yarı cahil, tam görgüsüz bu ifadelerin sahibinin gerçekten başkan olabileceğine pek az kişi inanıyordu.
Kimilerini güldüren o sözleri, yarışın başlamasından bir ay kadar sonra, muhafazakâr ve dindar bir eyalet olan Batı Virginia’da, kendini “İyi bir Hristiyan” diye tanıtan bir ailenin iki kuşak ferdinden duyacaktım. Trump’ın mesajını ezberlemiş gibilerdi. Amerika’yı yalnızca onun ‘değiştirebileceğine’ eminlerdi. Aradan geçen 16 ay boyunca, Trump, o gün söylediklerini belki yüzlerce defa tekrar etti. Kendisi ve taraftarlarını konumlandırdığı cepheyi sağlam tutmak için sadece Demokratlarla değil, adayı olduğu Cumhuriyetçi partiyle de büyük bir mücadeleye girdi.
Taciz iddiaları
Mücadelenin dozu, medya kuruluşlarının peşi sıra Demokratların adayı Hillary Clinton’a desteklerini açıklamalarıyla epey yükselirken, Trump şüphesiz, 2005 yılına ait ses kayıtlarının Washington Post’ta yayınlandığı 7 Ekim’den beri kampanyasının en zor günlerini yaşıyor.
Bir televizyon programına katılmak için beklediği sırada programın sunucusunun gıyabında sarf ettiği cinsiyetçi ve tacizkâr sözler kamuoyunda adeta bir depreme sebep oldu. Trump ise söz konusu kayıttaki ifadelerin hiçbir zaman gerçeğe dönüşmediğini, bir kadına asla tacizde bulunmadığını ileri sürdü. Takip eden haftada ise sekiz kadın geçmişte Donald Trump tarafından taciz edildiklerini açıkladı. Donald Trump bu durum karşısındaysa önce mağdurların kendisinin ilgisini çekmeyecek kadar çirkin olduklarını söyledi, daha sonra Demokratların basınla birlik olarak seçimi kaybetmesi için çalıştıklarını, medyanın ‘şike’ yaptığını iddia etti. Savunma çok kısa sürede dolaşıma girdi. Medyanın mikrofon tuttuğu sıkı Trumpçılar benzer cümleleri tekrar etti: “Olanların üzerinde durulmamalı, bu klasik bir ‘erkek muhabbeti’…”
Trump destekçisi Radyocu Rush Limbaugh’un tacize karşı çıkanları “tecavüz polisi” diye adlandırarak, “solun cinsellikte rıza meselesinin fazla kafaya taktığını” ileri sürdüğü konuşması, ortalama bir Trumpçı’nın bu meseleye bakışını özetlemeye yetiyor. Az önceki “sol”dan kasıt Demokratlar. Cumhuriyetçiler, soğuk savaş döneminden kalma ‘sosyalizm korkusu’nu kullanarak Demokratları yıllardan beri ‘solcu’ olmakla ‘suçluyorlar’.
Önceki gün Washington Post’ta çıkan bir yazı, ABD’nin seçim ekseninde ikiye bölündüğünü, Trump ve Hillary seçmeninin ayrı ayrı kendi gerçekliği içinde yaşadığını belirtiyor. Trump’ın destekçilerinin her türlü eleştiriyi Trump’a yönelik bir karalama kampanyası olarak algılama eğilimi yüksek. Öte yandan ABC/Washington Post anketine göre, seçmenin çoğunluğu Trump’ın ‘istenmeyen cinsel yakınlaşmalarda’ bulunduğunu kabul ederken, bu seçmenin yüzde 40’ı yine de ona oy vereceğini söylüyor. Washington Post’tan Aaron Blake’e göre Trump’ın hiçbir davranışı seçmeni, ona oy vermemeye ya da Demokratlar’ın adayı Hillary Clinton’a meyletmeye ikna etmek için yeterli değil.
Trump’ın taciz skandalı ise kadın seçmenin davranışını kısmen etkilemiş görünüyor. Son anketlere göre, kadınların yüzde 50’si Clinton’a oy verirken yüzde 42’si Trump, diyor. Anketlerde, kız çocuk sahibi olan kişilerin Trump’a oy verme konusunda daha az istekli olduğunu da ortaya koyuyor.
Donald Trump’ın ise tabanı toparlamak için çaba sarf ettiğini söylemek pek mümkün değil. Ses kayıtlarını, ‘erkek muhabbeti’ diyerek savunan Trump, taciz iddialarını ise iddia sahiplerinin yeterince çekici olmadıklarını söyleyerek yalanlamaya çalışıyor. Trump, ABD’nin 42’nci Başkanı Bill Clinton’ın birden fazla kadına cinsel saldırıda bulunduğu iddialarını da sıklıkla yeniden gündeme getirirken, kendisine yönelik tüm iddiaların, Demokratlar’ın ve medyanın ‘şikesi’nden ibaret olduğunu da savunuyor. Trump’ın ‘şike’ iddiasını çok kere gündeme getirmesi ise kamuoyunda ‘şayet kazanamazsa seçimin sonucunu kabul etmeyebileceğine ve tabanın şiddete başvurabileceğine’ dair bir endişesi de uyandırdı. Başkan Yardımcısı Adayı Mike Pence, ‘sonucu kabulleneceklerini’ açıkladı.
Trump ve Clinton, ses kayıtları yayınlandıktan hemen sonra, 9 Ekim’de canlı yayında karşı karşıya gelmişti. Kayıtlarla iligili soruyu IŞİD’i nasıl yok edeceğini anlatarak geçiştirmiş, konuyu eski Başkan Bill Clinton’ın seks skandallarına getirmişti. Hatta,köşeye sıkıştığını hissettiği bir anda Hillary Clinton’ı e-mail skandalı nedeniyle hapse attıracağını söyleyivermişti.
8 Kasım’daki seçim öncesi, yapılan canlı tartışmaların sonuncusu dün gerçekleşti. Bu sefer ortada sadece ses kayıtları değil, tacize uğradığını beyan eden birçok kadın var. Durum gittikçe daha da ciddileşiyor. Seçime üç hafta kala Trump’ın anketlerde kayba uğraması, ‘kazanma ihtimalinin düştüğü’ şeklinde yorumlansa da son gülenin kim olacağını 8 Kasım’da seçmen belirleyecek.
***
ANKETLERDE ÖNDE GİDİYOR
Pazar günü yayınlanan, Washington Post/ABC Anket sonuçlarına göre ABD genelinde Trump ve Clinton arasında yalnızca dört puan bulunuyor. Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz sorusuna yüzde 50 Clinton yüzde 46 ise Trump diyor.
Pazartesi yayınlanan Monmouth Üniversitesi anketine göre ise fark 12’ye çıkmış durumda. Clinton 50’ye 38, Trump’ın önünde.
NBC-Wall Street Journal ise geçen hafta Clinton’ın lehine 9 olarak verdiği farkın bu hafta 11’e yükseldiğini ortaya koyuyor. Clinton, George Washington Üniversitesi’ne göre 8, Fox Televizyonuna göre ise 7 puan önde.