Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinisto, daha NATO zirvesindeki mutabakatın mürekkebi kurumadan Erdoğan’ı yalancı çıkardı. Dedi ki:
“Türkiye’ye suçlu iadesi politikamız değişmedi. Bizim terörist olduğuna karar vermediğimiz kimse iade edilmeyecek. YPG ve FETÖ metinde terörist olarak tanımlanmıyor. YPG’ye insani yardım yapmaya devam edeceğiz.”
Ondan hemen önce İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde de “Erdoğan’a boyun eğmedik” demiş ve eklemişti: “Terör faaliyeti olduğu yönünde delil olmadıkça hiçbir iradeye teslim olmayacağız.”
Böylece, #TürkiyeKazandı etiketiyle pazarlanan bir yalanın daha sonuna gelmiş oluyoruz.
Başından beri söylüyoruz; Finlandiya’nın veya İsveç’in, AKP “terörist” ilan etti diye birini Türkiye’ye iade etmesi im-kân-sızdır. Türkiye’ye düşman olduklarından değil, AKP’nin bütün muhaliflerini “terörist” diye yaftaladığını iyi bildiklerinden…
Ben onlardan biriyim; 40 yıllık gazeteciyim; herkes kim olduğumu biliyor. Ama yaptığım bir haber yüzünden “terör” suçundan hüküm yedim. Şimdi AKP hükümeti iademi isteyip duruyor. Almanya’da hangi yetkiliye sorarsanız sorun, bunun olamayacağını söyler size; haber yaptığı için mahkûm ettiğiniz bir gazetecinin terörist olduğuna uygar dünyada hiç kimseyi inandıramazsınız.
Hürriyet’in manşetinde “İsveç’teki teröristler”in fotoğrafları vardı geçen gün… Fotoğraftakilerden birini tanıyorum: Ragıp Zarakolu… Vikipedi’ye ismini yazarsanız, “insan hakları savunucusu ve yayımcı” tanımını görürsünüz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin, PEN’in, Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin ödüllerini almış, 74 yaşındaki tanınmış bir yayımcıyı “terörist” ilan ederseniz, bırakın onu geri almayı, dünyaya rezil olursunuz. Dahası, ülkenizde hukuk değil keyfiliğin hüküm sürdüğünü gösterdiğiniz için, gerçekten iadesi gereken bir suçlu varsa, onu alma şansını da kaybedersiniz. Finlandiya ve İsveç’le yaşanan tam da budur. Hadi bir kez daha tükürdüğünüzü yaladıktan sonra “Kandırıldık” açıklamasını yazmaya başlayın şimdi…