Erdoğan, bakanlara “Büyük kentlere yoğunlaşın” talimatı verdi vermesine ama hâlâ ortada yüzde 7 ile 10 arasında daha önce AKP’ye en az bir kere oy vermiş kararsız bir kitle duruyor. Bunların bir bölümü muhafazakâr Kürt seçmeni, diğerleri ise merkez sağa yakın duran seçmenler
YAŞAR AYDIN
Bakanlar Kurulu bir kez daha Saray’da toplandı. Toplantıya dair kulis bilgileri basına yansıdı. En ilginçlerinden biri de hiç kuşku yok ki kamuoyu yoklamalarının değerlendirildiği bölüm. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Erdoğan tek tek tüm illeri değerlendirdikten sonra talimatı vermiş; “Büyük kentlere yoğunlaşın”.
Erdoğan’ın bu talimatıyla gözler hedef gösterdiği bir milyonu aşkın seçmene sahip illere çevrildi.
Oyların yüzde 60’ı bu illerde
İstanbul, Ankara, İzmir tam bir oy deposu. Yaklaşık 10 milyon 500 bin seçmeni olan İstanbul’u 4 milyon ile Ankara, 3 milyon 250 bin ile de İzmir İzliyor. Bu kentler dışında Bursa, Adana, Antalya, Antep, Kayseri, Mersin, Samsun, Diyarbakır, Hatay ve Urfa gibi kentler izliyor. 81 ili olan Türkiye’nin bu on iki kentteki tüm seçmeni ise yüzde 60 oranında.
Bu kentlerden gelecek oylar kuşkusuz referandum sonucunu doğrudan etkileyecek. Bazı ortak noktalara da sahip kentlere ilişkin kısa bir değerlendirme sonucu varılabilecek ilk sonuçlardan biri de bölge dışında yaşayan muhafazakâr Kürt seçmeninin belirleyiciliği olmasıdır.
7 Haziran rüzgârı
Erdoğan’ın önüne gelen anketlerin detayını bilmek mümkün değil. Bununla birlikte dengeleri değiştirecek toplumsal kesimlerin varlığı daha net olarak ortada. İzmir, İstanbul, Mersin, Bursa gibi kentlerde var olan ve büyük oranda AKP seçmeni olan ciddi bir Kürt nüfusu var. Bu seçmenler sadece iki kez Cumhurbaşkanlığı ve esas olarak da 7 Haziran seçimlerinde AKP dışında tercih kullandı.
“Bu kez ne yaparlar” sorusu orta yerde dururken HDP’li yöneticilere göre bu kesimlerde 7 Haziran rüzgârı esiyor. HDP’lilere göre bu tercih en temel nedeni de AKP’nin uyguladığı milliyetçi politikalar. AKP’nin Suriye’de Kürtlere karşı sert tutumu ve başta Selahattin Demirtaş olmak üzere seçilmişlere dönük tutuklamalar derin izler bırakmış durumda. Bu bölgelerde AKP’nin bugüne kadar elle tutulur bir çalışma yapamıyor olması da bu değerlendirmeyi doğrular nitelikte.
Muhafazakâr Kürtler AKP’ye kazandırdı
Bugüne kadar yerel ve genel seçimlerin birçok noktasında Kürtlerin tercihi seçimlerde belirleyici rol oynadı. İstanbul’da son iki seçimde muhafazakâr Kürt seçmeni AKP’ye seçim kazandırdı. İstanbul, referandumda da belirleyici olacak. Başabaş giden seçimlerde muhafazakâr Kürt seçmeni sonucun belirlenmesinde ana noktalardan biri olacak. Bu değerlendirmeyi abartılı bulanlara 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerine bakmasını tavsiye edebiliriz.
Milliyetçiler kararsız
Bursa, Antalya, Mersin, Adana gibi kentlerde ise hatırı sayılır bir MHP oyu var. Bu partinin aldığı belediye başkanlıklarının önemi bölümü de bu bölgelerden. MHP’nin özellikle güney kentlerinde çok ciddi sorunlar yaşadığını söylemek mümkün.
Sürekli il ve ilçe yönetimlerinde değişiklikler yapan Genel Merkez inisiyatifi bir türlü eline alamadı. MHP’de ‘Hayır’ seslerinin çok yüksek çıktığı bu kentlere Türkiye’nin ilk yirmisinde yer alan Aydın, Balıkesir ve Denizli gibi kentleri de ekleyince ‘Evet’ için durum bir miktar daha zorlaşıyor.
Büyük kentlerde ne yapacak?
Erdoğan, bakanlara “Büyük kentlere yoğunlaşın” talimatı verdi vermesine ama başarı için bir formül üretmediği de anlaşılıyor.
Kamuoyu araştırmalarına göre AKP seçmeninin önemli bölümü konsolide olmuş durumda. AKP’lilere göre 7 Haziran’da alınan oy geçilmiş. Ama hâlâ ortada yüzde 7 ile 10 arasında daha önce AKP’ye en az bir kere oy vermiş kararsız bir kitle duruyor. Bunların bir bölümü yukarıda bahsettiğimiz Kürt seçmeni diğerleri ise merkez sağa yakın duran seçmenler. Erdoğan 25 gün içinde hem Kürtlere, hem milliyetçilere hem de merkez sağa ‘Evet’ dedirtecek bir formül arıyor.