Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Sağlık Reformu’nun değerlendirilmesi kapsamında illerde düzenlenen toplantılardan birini de dün Çanakkale‘de gerçekleştirdi.
Sağlık Bakanlığı da “sıfır”ı hedeflemiş
AKP hükümetinin, “işkeneceye sıfır tolerans”, “komşularla sıfır sorun” gibi politikalarından esinlenen Sağlık Bakanı Akdağ, sağlık alanında da “sıfır” soruna ulaşmak için çalıştıklarını iddia etti.
Akdağ konuşmasında, AKP iktidara geldiğinden bu yana geçen sürede, “sağlık hizmetlerinin çehresini değiştirmek, vatandaşın bu hizmetlere daha kolay ulaşmasını ve sağlık çalışanlarının güvenli biçimde hizmet almasını sağlamak” üzere çalışmalar yürüttüklerini ileri sürerken, AKP öncesi ile bugünün sağlık hizmetlerini karşılaştırdı.
Sağlık Reformu’nun yükünün sağlık çalışanlarına kesildiğini nihayet kabul etti
Türkiye‘de sağlık harcamalarını sürdürülebilir hale getirebildiklerini ve bu dönüşümü gerçekleştirdiklerini anlatan Akdağ, Sağlık Reformu’nun sendika ve meslek örgütlerini pek çok başlıkta bakanlıkla karşı karşıya getiren maliyetlerini ise, “çalışanların kahramanlığı” söylemiyle geçiştirmeye çalıştı.
Sağlık çalışanları adına büyük mücadele veriyormuş
Mesleki hakları için basın açıklaması ve protesto gösterisi yapan, iş bırakan sağlık çalışanlarını her eylem öncesinde tehdit etmesiyle hatırlanan Akdağ’ın bu sözleri, sağlık emeçilerini daha da zor çalışma koşullarına alıştırmaya çalışmak şeklinde yorumlandı.
Konuyu basının sağlık alanı ile ilgili haberciliğine getiren Akdağ, basında sağlık çalışanlarıyla ilgili çıkan haberlerle mücadele ettiğini öne sürdü. Akdağ, basında ”İstanbul‘da ambulans rezaleti” başlığıyla çıkan bir haberle ilgili açıklama yapan Akdağ, “iki kaza olmuş. Haberde, bu iki kaza için ambulanslar olay mahalline 40 ve 20 dakikada ulaşmış denildi. Bize gelen tüm kayıtlar dijital ortamda kayda alınır. Yaptığımız incelemede ambulanslardan biri olay yerine 5, diğeri ise 12 dakikada ulaştığını gördük. Şimdi insaf yani. Konuştuk, bu haberi ne kadar düzeltebileceklerse düzeltecekler. Bundan sonra da buna benzer haberleri yapmadan lütfen teyit alın dedik. Bu kadar fedakarca çalışan bir camiaya öyle ön yargılı yaklaşılmamalıdır.”
Recep Akdağ, ilk defa bir konuyu kamuoyunun önünde ifade edeceğini ve konuyu kendisinin de araştırdığını belirterek, ”sık olmasa da bazen değerli savcı ve hakimlerimiz, hastanede bir hekimle tartıştıklarında bu hekimleri gözaltına aldırdıkları oluyor. Bu şekilde gözaltına alınan hekimlerden bugüne kadar bir şekilde yargılanan ve hüküm giyeni ben işitmedim. Ama bir fiili durum oluşuyor ve o hekim belki bir kaç saat belki de bir gece gözaltında kalmış oluyor. Şimdi kamuoyunun önünde de soruyorum, iki insan tartıştığı zaman bazen biri haksızdır, öbürü mesela hakaret etmiştir. Hakaret de bir suçtur. Bazen de karşısındaki ona hakaret etmiştir. İki insan tartıştığı zaman hakaretin bir tarafı olur. Acaba herhangi bir biçimde bu tartışmalardan dolayı bir savcı ya da hakim gözaltına alınmış mıdır Türkiye Cumhuriyeti‘nin tarihinde. Böyle bir ihtimal var mı, yok. O zaman neden bir doktor gözaltına alınabilir? Yanlış davrandığını, hakaret ettiğini varsayalım. Demek ki sistemde aksayan, istismar edilen bir şeyler var” ifadelerini kullandı.
“ABD bizi izliyorsa, iyi yoldayız”
Recep Akdağ, Sağlıkta Dönüşüm Programı’na ilişkin bu değerlendirmelerin en sonunda da şu sözlere yer verdi: “ABD’ye gitseniz bir felaketle karşılaşırsınız, paranız yoksa öldünüz. Onun için Obama, Türkiye’nin çoktan başardığı bu sağlık reformunu şimdi yapmaya çalışıyor. Demek ki iyi yoldayız” diye konuştu.
SOL