ADİL MEDYA / ÖZEL HABER
Haber: Zeynep Pekiner
Ekoloji ve Kadın temalı Yeşil Diyalog toplantısının gündeminde ekolojik mücadelelerde kadın deneyimi, ekolojik feminist bir anayasa ve vicdani ret vardı.
Bugünkü ‘Ekolojik Mücadeleler ve Bu Mücadelelerdeki Kadın Deneyimi’ toplantısındaki konuşmacılar arasında Akkuyu Nükleer Santral Mücadelesinden Bilge Contepe, Munzur’u Koruma Platformu’ndan Gül Kapar, Yeşil Gerze Platformu’ndan Şengül Şahin yanı sıra, Hindistan’ın tanınmış aktivistlerinden Medha Patkar ve Sarıkeçililer Derneği başkanı ve Büyük Anadolu Yürüyüşü’nden Pervin Çoban da vardı.
Dünyanın en büyük baraj karşıtı hareketlerinden biri olan Narmada Bachao Andolan ve National Alliance of People’s Movements (NAPM)’nin kurucularından Patkar, Hindistan’daki HES karşıtı mücadeleyi anlattı. Patkar ‘Eşitlik, sadelik, kendine yeterlilik’ ilkeleri temelinde yeni bir dünya için yerelden globale örgütlü bir mücadele olmasının şart olduğunu belirtirken, Hindistan’da sadece özel sektörün değil kamulaştırmanın da(Hindistan’da devlet herhangi bir araziyi yurttaşın elinden alabiliyor) ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi..
Doğa ile etkileşim halinde yaşayan toplulukların mega barajların sosyal-çevresel etkilerini görebildiğini dolayısıyla mücadelenin onlarda refleks bir şekilde geliştiğini, şehirlerde yaşayan yoksulların da sosyal-ekonomik nedenlerden dolayı bir duyarlılık içerisinde olup bu mücadeleye katılabildiğini, fakat şehirlerde yaşayan elit tabakanın ya bu sorunu kendine doğrudan dokunmadığı için tepkisiz kaldığını, ya da bundan faydalanabilmenin yollarını arayış içine girdiğini söyleyen Patkar ‘Hem ekolojik hem eşitlikçi’ bir mücadele için diğer muhalif örgütlerle birleşerek gelecek inşa edilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Patkar, Hindistan’daki mücadele deneyimlerine değinirken Türkiye’deki aktivistlere de tavsiyelelerde bulundu.
Muhalefet Parti’lerinin fırsatçı politikalar izlediğini, mücadeleye muhalefet statüsündeyken destek verdiklerini ama iktidara geldiklerinde birden söylem değiştirip eski iktidarın uygulamalarını sürdürdüklerini ve buna karşı Hindistan’da seçim öncesi kitlelerin önünde adaylardan söz aldıklarını, halkın önünde anlaşma yaptıklarını anlatıp, ‘Türkiye’de de bu taktiği uygulayabilir, seçim öncesi bu partilere taleplerinizi sunabilir, ortak bir platform oluşturup sözleşme yapabilirsiniz’ dedi.
Kadının mücadelede en ön saflarda olması gerektiğine de değinen Patkar, ‘Çünkü kadınlar kararlıdır, inatçıdır ve mücadele sebat gerektiriyor’ diye ekledi.
Patkar son olarak, militanca bir mücadelenin gerektiğini ama bu militanca mücadelenin şiddet içermeyen bir mücadelenin parçası olması gerektiğini söyledi.
Ekolojik mücadelenin konuşulduğu toplantıda Sarıkeçililer Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran ise Sarıkeçililer’in mücadelesini ve ‘Anadoluyu Vermeyoz’ yürüyüşünü anlattı. Çoban sözlerine, ‘Ben Pervin Çoban olarak değil, tüm Sarıkeçililer ve doğada yaşayan tüm canlıların yaşam hakkı için burada bulunmaktayım’ diye başladı.
Anadolu’nun kaybolan kültürünü korumak için yollara döküldüklerini söyleyen Çoban, insanların şehirlerde doğaya yabancılaştıklarını, son olarak Van depremi’ni bir kez daha düşünüp sorgulamamız gerektiğini vurgulayarak ‘Deprem çok acı sonuçlara neden oldu. Acımız çok büyük ama bir yandanda bu bize ders olmalı. Şehirleri sorgulamamız lazım. İnsanlar şimdi çadırlarda yaşıyor, biz yüzyıllardır kıl çadırımızda yaşıyoruz.’ dedi.
Çoban Sarıkeçililer’in mücadelesini anlatırken ‘Siyasilerden çok çevreci görünümlü kurumlarla uğraştık, neden bir şeyleri tabelaların arkasına saklıyoruz?’ diye sordu.
Salonda dinleyicilerden birisinin ‘Peki Sarıkeçililer enerji ihtiyaçlarını nereden karşılıyor?’ sorusu üzerine, ‘Bizim sabah Güneş’imiz, akşam ateşimiz var. Hem ateşin küllerini bile atmıyoruz değerlendiriyoruz, deterjan olarak kullanıyoruz’ dedi.
Toplantıya kolunda meyve sepeti ile gelen Çoban, toplantı bitişi katılımcılara meyve ikram etti.
www.adilmedya.com