• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Nisan 18, 2021
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

      Demokrasinin üzerine vinç gönderdiler

      Demokrasinin üzerine vinç gönderdiler

      Yoksulun sofrası Saray’ın bekası

      Yoksulun sofrası Saray’ın bekası

    • Yaşam
      Ermeniler en çok nefret söyleminden şikâyetçi

      Ermeniler en çok nefret söyleminden şikâyetçi

      8 milyon hane yardıma muhtaç

      8 milyon hane yardıma muhtaç

      Muhalif gazeteci 25 gündür tutuklu

      Muhalif gazeteci 25 gündür tutuklu

      İnsanlar Arası Şiddetin Kökenleri Genetik mi, Yoksa Kültürel mi?

      İnsanlar Arası Şiddetin Kökenleri Genetik mi, Yoksa Kültürel mi?

    • Türkiye
      Muğla'da art arda orman yangınları

      Muğla'da art arda orman yangınları

      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı?

      IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı?

    • Dünya
      Rus savaş gemileri peş peşe İstanbul Boğazı'ndan geçti

      Rus savaş gemileri peş peşe İstanbul Boğazı'ndan geçti

      ABD'de polisin 13 yaşındaki çocuğu vurarak öldürdüğü görüntüler yayınlandı

      ABD'de polisin 13 yaşındaki çocuğu vurarak öldürdüğü görüntüler yayınlandı

      Türkiye Mısır ilişkileri ve AKP’nin İhvancılarla imtihanı

      Türkiye Mısır ilişkileri ve AKP’nin İhvancılarla imtihanı

      Fransa'da sol ittifak umudu

      Fransa'da sol ittifak umudu

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Kendini Değişim İçin Nasıl Motive Edebilirsin

      Kendini Değişim İçin Nasıl Motive Edebilirsin

      128 milyar doların akıbeti

      128 milyar doların akıbeti

      Biraz fazla kişisel, ama umutlu…

      Biraz fazla kişisel, ama umutlu…

      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

      Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

    • Belgesel & Film
      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

    • Eylem & Etkinlik
      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

      Amin Maalouf Edebiyat Salonu'nda

      Amin Maalouf Edebiyat Salonu'nda

      Konak Otizm Festivali farkındalık yarattı

      Konak Otizm Festivali farkındalık yarattı

    • Fotoğraf & Karikatür
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

    • Kitap & Dergi
      Sessiz Gemi

      Sessiz Gemi

      Can Dündar'ın sesinden ''Devran''

      Can Dündar'ın sesinden ''Devran''

      Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu ''Medya, Nefret, Ötekileştirme''

      Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu ''Medya, Nefret, Ötekileştirme''

      Varoluşlar İtirazlar İsyanlar - Ahmet Özkaya

      Varoluşlar İtirazlar İsyanlar - Ahmet Özkaya

    • Müzik & Video
      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

Doç. Dr. Çaghan Kızıl: Gerekli önlemleri almadan ‘deneme’ yapmak pandemiyi uzatır

Doç. Dr. Çaghan Kızıl: Gerekli önlemleri almadan ‘deneme’ yapmak pandemiyi uzatır

Mart 3, 2021 Fikir & Yazı, Sağlık, Türkiye, Yaşam 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Doç. Dr. Çaghan Kızıl, ‘kontrollü normalleşmeyi’ değerlendirdi: Veri paylaşımı yok, aşılama yetersiz, kriterler muğlak, bölgeler arası seyahat serbest. Böyle deneyerek görme yöntemi pandemiyi uzatır.

Meltem AKYOL
İstanbul

Türkiye’de ilk koronovirüs vakasının ilan edildiği 11 Mart’tan bugüne 2 milyon 700 bin kişi hastalığa yakalandı, 28 bin 638 kişi hayatını kaybetti. Pandeminin birinci yılının dolmasına 10 gün kala Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Kontrollü normalleşme’ adımlarını açıkladı ancak uzmanlar kaygılı.

Doç. Dr. Çağhan Kızıl, bugün Türkiye’deki vaka sayısının 1 Haziran’dan öncesinin 3 katı olduğunu belirterek başlıyor sözlerine. Kızıl, “Türkiye’de varyantlar var, belli bölgelerde ağır risk oranları var. Aşılama yeterli değil, dahası yapılan aşılamanın etkisinin ne olacağını da bilmiyoruz. Kongreler vs. nedeniyle iktidar eliyle yaratılan bir rehavet de var” diyerek mevcut durumu bir çırpıda özetleyerek ekliyor: “Ben bu açılmayı erken ve politik bir karar olarak, ekonomik bir tercih olarak görüyorum” diyor.

‘Nereye kadar böyle gidecek’ sorusunu da insanların kaygılarını da anladığını belirten Kızıl ekliyor: “Diyelim ki bir deneme yapılması lazımdı, o zaman gerekli önlemleri alınıp en düşük riskli bölgeler denilen yerlerden ya da okullardan başlanabilirdi.

Gerekli önlemleri almadan ‘deneme’ yapmak pandemiyi uzatır. Korkarım ki bu açılma yayılımın hızlanmasını gerçekleştirecek.”

Yeni ‘Kontrollü normalleşme’ adımları açıklandı. Buna göre; yüz yüze eğitim başlıyor,

hafta sonu yasakları yüksek riskli illerde pazar günü devam edecek, kafe ve restoranlar 07.00-19.00 arası açık olacak. Kısıtlama 65 yaş üstü ve 20 yaş altı için de düşük ve orta riskli illerde kaldırıldı. Peki bu adımlar ne anlama geliyor, neye yol açabilir? Almanya Dresden Üniversitesi Tıp Fakültesinden Doç. Dr. Çağhan Kızıl, normalleşme adımlarından, AKP kongrelerine, mutasyonlu virüsten aşı tartışmalarına kadar pek çok başlıkta sorularımızı yanıtladı.

“VAKALAR 1 HAZİRAN ÖNCESİNİN 3 KATI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Yeni kontrollü normalleşme’ programını açıkladı, nasıl değerlendiriyorsunuz bu adımları, dahası resmi verilere baktığınızda ‘normalleşme’ye hazır mıyız?

Verilere bakarsak, 1 Haziran’dan önceki aktif vaka sayıları 30 bin şu anda aktif vaka sayıları 100 binin üzerinde, yani 3 katından fazla. Vaka sayıları açısından da o zamanki açılmadan daha kötü bir tablo ile karşı karşıyayız. Evet, belki 1 Haziran’dakinden daha kontrollü bir açılma yapılıyor, geride bıraktığımız bir senede yaşananlardan bir ders alınmış olabilir ama yine şunu görüyoruz: Açılmada bir kriter yok. Örneğin dört renk üzerinden bir tanımlama var, düşük riskli (mavi), orta riskli (sarı), yüksek riskli (turuncu) ve çok yüksek riskli (kırmızı). Ama neye göre böyle bir karar alındı, neye göre belirlendi bunu bilmiyoruz. Temel alınan bilimsel veriler sıkıntılı, bakın son birkaç haftada test sayısında yüzde 30 oranında bir düşme var. Örneğin test sayısını arttırdığınızda o düşük riskli olan yerdeki vaka sayıları belki yükselecek ve orası belki orta riskliye, belki yüksek riskliye dönecek.

Bir başka sorunlu nokta düşük riskli bölgelerle, çok riskli bölgeler arasında bir seyahat kısıtlaması olmaması. Yani siz ‘yüksek riskli’ İstanbul’dan çıkıp ‘düşük riskli’ Uşak’a ya da Diyarbakır’a gidebilirsiniz. Hatta çıkıp 5 şehir gezip virüsü de dolaştırabilirsiniz. Soru şu: Riskli bir bölgedeki belki bir süper yayıcı, az riskli bölgeye gidebiliyorsa nasıl önlenecek bulaşıcılık? Örneğin Almanya’da bu ayrım yapıldığında gerektiğinde eyalet içerisinde bölgeler arasında bile seyahat yasağı uygulandı.

Seyahat yasağı yok ama bölgeler ayrıldıysa o zaman ‘Buralarda sürü bağışıklığına ulaşıldı’ mı? Öyle ise bunun açıklanması gerekir. Öyle bir açıklamada pandeminin şiddeti de ortaya çıkabilir, ondan da kaçınıyorlar.

Örneğin filyasyon verilerini bilmiyoruz. Uşak düşük riskli, ama oradaki vakaların filyasyonu nereden, lokal mi dışarıdan mı geliyor bilmiyoruz. Yani biz Türkiye’nin verdiği verilerle ne geçmişi anlayabiliyoruz ne de gelecek projeksiyonu çıkarabiliyoruz. Ya da mavi ile gösterilen düşük riskli yerlerde, büyük bir dalganın geçirildiği anlamına mı geliyor, yoksa orada bir yükselişin olmadığı anlamına mı geliyor. Özetlersek, 3 farklı temel kaygım var açıkçası: Veri paylaşımının olmaması, kararların nasıl verileceği ve bu açılmanın zaten olan rehaveti daha da arttırması. Dolayısıyla yayılımın artması. Mevcut durumda Türkiye’de varyantlar var, belli bölgelerde ağır risk oranları var. Aşılama yeterli değil, dahası yapılan aşılamanın etkisinin ne olacağını da bilmiyoruz. Eee kongreler vs. nedeniyle iktidar eliyle yaratılan bir rehavet de var. Bunları alt alta koyduğumuzda ben bu açılmayı erken ve politik bir karar olarak, ekonomik bir tercih olarak görüyorum. Korkarım ki bu açılma yayılımın hızlanmasını gerektirecek.

Samsun'da bir köy okuluna giren öğrenciler

“HEM OKULU AÇ HEM RESTORANI, KAFEYİ AÇ BÖYLE OLMAZ”

Ama bir yerden sonra ‘normalleşme’ ya da ‘açılma’ gerekmiyor mu, nereye kadar böyle gidilecek?

Açıkçası ben biraz tedirgin yaklaşıyorum, ama ‘Nereye kadar böyle gidecek’ sorusunu da insanların kaygılarını da anlıyorum. Diyelim ki bir deneme yapılması lazımdı, o zaman en düşük riskli bölgeler denilen yerlerden başlanabilirdi önlemler alınarak elbette. Okullarla başlanabilirdi mesela, yani böyle hem okulu aç, hem restoranı, kafeyi aç, olmaz. Bir taraftan devlet diğer küçük işletmelere yardım yapıp önce okulları açardı, baktılar ki insidans değerleri artmıyor sonra küçük işletmeler açılırdı, sonra daha büyük işletmeler vs vs. Okulların önceliği önemli, ama öğretmenler, orada çalışanlar bile daha aşılanmadı. Yani gerekli önlemleri almadan ‘deneme’ yapmak pandemiyi uzatan, yayılımı arttıran bir etkiye neden olur. Bakın hâlâ aşının yayılmaya etkisini bilmiyoruz, kişisel korumayı sağlayabilir ki onun da hâlâ verileri net değil.

Yani her şeyi açtım değil, önceliği belirleyip ona göre gitmek gerekiyor.

Aslında en başından itibaren sürü bağışıklığı metodu uygulandı. Çünkü ‘Yeterince aşımız olmayacak, yeterince kapanma imkanımız da olmayacak. İnsanlar hastalansınlar bir şekilde bunu atlatalım’ mantığı ile hareket edildi. Sadece Türkiye de değil birçok ülke böyle yaptı.

‘TÜRKİYE’DE MUTASYON ANALİZİ YAPILMIYOR’

Siz de ‘mutasyonlu virüs’ vakalarına dikkat çektiniz, ne biliyoruz mutasyonlara dair?

Hiçbir şey, sadece sayıları biliyoruz. Türkiye’de mutasyon analizi yapılmasının teknikleri de yeterince gelişmiş değil. Genom analizi, dizin analizi yapılması gerekiyor. Ve bu dizin analizlerinin de çok daha yüksek yapılması gerekiyor, ama bu şekilde yapılmıyor. Varyantların olduğunu biliyoruz. Güney Afrika varyantı, İngiltere varyantı ve bilinmeyen varyantlar demişti Sağlık Bakanı. Dolayısıyla yayılım, hastalığın şiddeti ve antikor tepkisinden kaçma gerçekleşiyor varyantlı virüse sahip insanlarda.

“YAYILIM ARTIŞI YAŞANABİLİR”

Bundan ne anlamalıyız?

Türkiye’deki yayılımın bir artışa geçeceğini öngörmek yanlış olmayabilir. Bir de şimdi açılma olduğunda kaçınılmaz olacak gibi. Şu anda varyantlı virüsün girdiği ülkelerde, varyantın etkisini göstermesi, yayılıma geçmesi birkaç hafta alıyor. Türkiye’de de ocak başını düşünürsek, şu anda tekrar yükselişe geçen vaka sayıları var. Bu varyantlara bağlı olabilir. Ama varyantların yanında tedbirlerle ilişkili de olabilir. Yani hem virüsün yayılımının artırması hem de insanların daha az tedbir alması, bunun da politik olarak desteklenmesi.

Erdoğan, İstanbul İl Kongresini selamlıyor.

“İKTİDAR DEVLET ELİYLE VİRÜSÜ YAYIYOR”

YAYILIM artışı denildiğinde akıllara bir de kalabalık AKP kongreleri geliyor. Gerçekten yayılıma bir etkisi oldu mu sizce?

Kongre yapılan bölgelere baktığımızda vakalarda zamanla artış gözlendi ki zaten kongrelerdeki görüntüler de artışı tetikleyecek görüntülerdi. Şimdi dünyadaki yayılımı, vaka öbeklerini, yaratan süper yayıcılar olduğu fikri gittikçe onay kazanıyor, bilimsel alt yapısı da var. Şöyle ki 100 kişi hastaysa, bu yüz kişi aynı oranda virüsü yaymıyor. Bu yüz kişinin içinde belli bir kısım, Çin’de bunun yüzde 15 olduğu açıklanmıştı, daha fazla yayılım yapıyor. Çin’deki çalışmaya göre bu yüzde 15 vakaların yüzde 80’ini yaratıyor. Şimdi eğer bu kongrelerde, böyle toplanmalarda süper yayıcılar varsa, çok fazla kişiye virüs yayılır, vaka öbekleri artar. O kişiler evlerine gider, toplu taşımaya biner, çalışmaya gider… Yani daha fazla insana yayarlar. Bu tip yerler virüsün yayılmasını hareketlendiren noktalar. İktidar da devlet eliyle resmi olarak virüsü yayıyor kongrelerinde. Kesinlikle kongrelerin yayılımda etkisi var.

“AŞILAMA HALKA GİTTİĞİNDE SAYI DÜŞTÜ”

Peki aşılama. Her gün yeni bir tartışma yaşanıyor bu konuda. Türkiye’nin aşılama programı ve hızına ilişkin gözlemleriniz neler? Rakamlara bakıldığında Türkiye aşılamada iyi görünüyor?

Türkiye’de aşı hızlı başladı, çok düştü. Sonra yine hızlandı, yine düşüşe geçti. Sağlık çalışanlarına aşı yapılırken çok daha net ve hızlı bir şekilde aşı yapılabiliyor. Fakat aşılama halka gittiğinde bu sayı oldukça düşüyor. Bir de Türkiye’de yeterli aşı yok. Aşılar dikkatli kullanılıyor, ikinci doza ayrılıyor vs. Bu nedenle aşılama hızı artış-azalış gösteriyor. Normal de böyle olmamalı, hızlı bir biçimde artışa geçmeliydi.

Ama şunu da söylemeliyiz, yüzdeye bakıldığında Türkiye kötü bir yerde değil. Aşının nasıl etkili olacağını bilmiyoruz. Aşının devamı gelecek mi bilmiyoruz. Ama aşılama bir şekilde devam ediyor.

“TÜRKİYE’DE AŞININ YAN ETKİLERİ BİLE YETERİNCE KAYIT ALTINA ALINMIYOR”

Mevcut aşılama sonucunun başarısına dair bir veri var mı Türkiye’ye ilişkin?

Hayır, ne yazık ki yok. Bu veriler şöyle ortaya konulur: Örneğin Amerika’da, Birleşik Krallıkta, İsrail’de yapılan mRNA aşıları ile hastalık ne kadar azalıyor, bulaş, hastaneye yatış, ölüm ne kadar azalıyor ona bakılıyor. Kandaki antikor oranlarına bakılarak da etkili bir koruma sağlanıyor mu incelenebilir, yine yayılım dinamikler ile epidemiyolojik verilerle belli analizler yapılabilir. Fakat Türkiye’de hiçbir şekilde bu yapılmıyor. Türkiye’de yan etkileri bile yeterince kayıt altına alınmıyor. Yan etki profilleri de kayıt altına alınmadığı için yok denecek ileride, ama böyle değil. Dolayısıyla aşılanma sonucu başarısı diye bir sonuçtan bahsetmiyoruz. Ayrıca vakalarda düşüş de gerçekleşmiyor.

Pandemiyi bitirecek aşılar, yayılımı da engelleyen aşılar. Bireysel koruma sağlayan aşılar belli bir oranda insanların ölmesini, hastalığı ağır geçirmesini vs. önleyecek ama yayılımı önleyecek mi bilmiyoruz. Örneğin mRNA gibi adenovirüs aşıları yayılımı azaltıyor, ama Sinovac gibi inaktif aşılar azaltıyor mu bilmiyoruz.

Çünkü inaktif aşılarda nötralizan dediğimiz antikorlar daha düşük seviyede yapılıyor ve dolayısıyla yayılımı engellemeyebilir.

Reklam

“PANDEMİ DAHA UZUN SÜRECEK, TÜRKİYE DAHA FAZLA AŞIYA İHTİYAÇ DUYACAK”

Bu ne demek?

Yani bu şu demek daha fazla aşıya ihtiyaç olacak, daha uzun süre sürecek bu pandemi. Bu anlamda zaten Türkiye’nin aşıya doz başına 12 dolar verdiği açıklandı, 2 doz aşı 24 dolara denk geliyor. Yani totalde aşıya verilen miktar da daha fazla olacak. Baktığımızda Astrazeneca aşısının iki dozu yaklaşık beş dolar, mRNA aşılarının iki dozu daha yüksek, 70 dolara kadar çıkabiliyor. Ama koruyuculuk ve etkililik bakımından uzun vadeli bir analiz yapıldığında aslında ucuz bir aşı alınmadı Türkiye de. Bir de ücretsiz getirilen 1 milyon aşıya 12 milyon dolar ödenmesi var. Bu paraları başka aşıları almak için kullanabilirlerdi.

Dünyada veriler ne söylüyor bu konuda?

İsrail’de gerçek zamanlı çalışmalar yapıldı, gerçek dünya verisi deniliyor buna. Buna göre 1.2 milyon kişide mRNA aşısı ile enfeksiyonun yüzde 92, semptomatik kovid-19’un yüzde 94, hastane yatışın yüzde 87, ağır hastalığın yüzde 92 azaldığı gösterildi aşılamadan sonra. Birleşik Krallık’ta da sağlık çalışanları ile ilgili yapılan çalışmalar var, buna benzer sonuçlar ortaya çıkmış. Oldukça etkili bir aşılama gerçekleştirildi.

TEDARİK SORUNU: BİR ‘VAR’ BİR ‘YOK’

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bir açıklamasında aşı tedariki konusunda sorun olmadığını, bir başkasında ise sorun yaşanabileceğini söyledi. Bir sorun yaşandığı açık, peki nedeni nedir bu sorunun?

Birincisi Sinovac gibi inaktif aşıların üretim süreci zor bir süreç. Eee Sinovac şirketi zaten başka yerlere de veriyor aşı. Bu nedenle Türkiye’ye vereceği aşıyı artırması kolay değil. İkinci neden de Türkiye’nin anlaşmaları, ki zaten nasıl bir anlaşma yapıldığı, ne kadarlık aşı anlaşması yapıldığı bilinmiyor. Tedarik sürecindeki sıkıntı bundan da kaynaklanabilir.

Üçüncüsü Sağlık Bakanı aralık ayından beri mRNA aşıları da gelecek diyordu, ama sürekli erteleniyor bu. mRNA aşılarının gelmesi de kolay görünmüyor, çünkü Avrupa ülkelerinde de bu aşının tedariki yeterince yapılamıyor. Bunların hepsi birleşince tedarik sıkıntısı olduğunu görünüyor. Fakat Bakan Koca bir yandan ‘Tedarik sıkıntısı yok’ diyor bir yandan da ‘var’ demek zorunda kalıyor. ‘Var’ derken de ‘yerli ve milli’ olarak tanımlanan aşı süreçlerini de pazarlamak istiyor. ‘Tedarikte sıkıntı yaşayacağız, dışarıdan aşı gelmiyor, kendi aşımızı yapalım’ mantığıyla hareket ediliyor. Açıkçası ‘Kendi aşımızı yapma’ süreci gereken bilimsel kriterlere göre mi yapılıyor onu bilmiyoruz. Şirketlere onay verecek kurumsal mekanizmalar iktidarın elinde. Böyle olunca yeterince bilimsel objektifliğe sahip olunamayacağı ile ilgili kaygılar var açıkçası.

“UZUN BİR SÜREÇ VAR ÖNÜMÜZDE, DERS ÇIKARMALIYIZ”

Kovid-19 ne zaman bitecek, ya da nasıl bitebilir?

Bu sorunun yanıtı kolay değil, eğer ki aşı ve fiziksel mesafe, maske önlemleriyle hastalığa karşı yayılımı azaltıp bağışıklığı bir an önce arttırmazsak, pandemi süreci de buna oranla uzun sürecek, o açık. Başından itibaren söylüyoruz. Kapanma bilimsel olarak bir gereklilik ama insanların yaşamları için gerekli destek sağlanarak yapılmadan bir anlamı yok. O yapılmadığında insanlar gidip çalışmak zorunda. Yani devlet en başından beri dediğimiz gibi yaygın test ve ücretli izin ile devam etmeli. Mart 2020’de neredeyse bir sene önce Evrensel birinci sayfasından bunu manşet yapmıştı: Yaygın test ve ücretli izin. Bu şekilde ancak bunun üstesinden gelebiliriz. Ama maalesef bu yapılmadı, yapılmıyor.

En azından bu aşamadan sonra bir adım atılmalı. Yine gerekli aşı miktarı tedarik edilip aşılama hızlandırılmalı. İnsan yaşamının önüne ekonomi, çıkar rant ve kişisel tercihler konulmamalı, yoksa faturası ağır oluyor böyle.

Bir de şunu da eklemeliyim, bu son pandemimiz de olmayacak. Bir dahaki ne zaman çıkacak bilmiyoruz ama sağlık sistemindeki özelleştirmeyi, başına buyruk davranan siyasetçilerin tavrını konuşmak ve tartışmak zorundayız. Ve daha fazlasını. Uzun süreç var önümüzde.

  • Kaynak Evrensel

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

Muğla'da art arda orman yangınları Gündem
Nisan 18, 2021

Muğla'da art arda orman yangınları

Prof. Dr. Yalçın 'tam kapanma' uyarısı yaptı Sağlık
Nisan 18, 2021

Prof. Dr. Yalçın 'tam kapanma' uyarısı yaptı

Dr. Tutku Taşkınoğlu: İnsanlar mutlaka aşı olmalı Sağlık
Nisan 18, 2021

Dr. Tutku Taşkınoğlu: İnsanlar mutlaka aşı olmalı

Zaman Akışı

Nis 18 10:15
Kitap & Dergi

Sessiz Gemi

Nis 18 10:03
Türkiye

Muğla’da art arda orman yangınları

Nis 18 09:53
Sağlık

Prof. Dr. Yalçın ‘tam kapanma’ uyarısı yaptı

Nis 18 09:46
Sağlık

Dr. Tutku Taşkınoğlu: İnsanlar mutlaka aşı olmalı

Nis 17 10:14
Türkiye

75’inci kez sırtlarını döndüler: Kararlılığımız ve umudumuz artıyor

Nis 17 10:12
Türkiye

Lebalep kongreleri görmeyen valilikler 1 Mayıs’ı ’salgın’ gerekçesiyle yasaklıyor!

Nis 17 10:06
Fikir & Yazı

Kendini Değişim İçin Nasıl Motive Edebilirsin

Nis 17 09:48
Bilim & Teknoloji

Twitter’da erişim sıkıntısı

Nis 17 09:12
Fikir & Yazı

128 milyar doların akıbeti

Nis 17 08:37
Türkiye

IŞİD’ciler Türkiye’de nasıl ticaret yaptı?

Nis 17 08:26
Ekonomi

Meğer devlette de kripto para varmış

Nis 17 08:19
Türkiye

Yoksullaşan kadınlar pazar için akşamı bekliyor

Nis 17 08:12
Eylem & Etkinlik

Amin Maalouf Edebiyat Salonu’nda

Nis 17 08:08
Emek

CALIGO’dan BT sektöründe cinsiyet eşitliği sağlamaya yönelik 2. adım!

Nis 17 08:03
Dünya

Rus savaş gemileri peş peşe İstanbul Boğazı’ndan geçti

Nis 17 07:59
Türkiye

Murat Muratoğlu: İnsanlar Türkiye’den niye kaçıyorlar?

Nis 16 10:29
Fikir & Yazı

Biraz fazla kişisel, ama umutlu…

Nis 16 10:23
Politika

Yeni bir ulusötesi toplumsal hareket: Sütlü Çay İttifakı

Nis 16 10:19
Dünya

ABD’de polisin 13 yaşındaki çocuğu vurarak öldürdüğü görüntüler yayınlandı

Nis 16 10:16
Politika

246773

Nis 16 09:57
Politika

Demokrasinin üzerine vinç gönderdiler

Nis 16 09:54
Fikir & Yazı

Türkiye Mısır ilişkileri ve AKP’nin İhvancılarla imtihanı

Nis 16 08:23
Politika

Yoksulun sofrası Saray’ın bekası

Nis 16 07:59
Türkiye

Halka tasarruf iktidara lüks oto

Nis 16 07:58
Türkiye

Umrecilerle ilgili veriler de çelişkili

Nis 16 07:55
Dünya

Fransa’da sol ittifak umudu

Nis 16 07:52
Türkiye

Şiddet son bulmuyor

Nis 16 07:41
Türkiye

“Sözde önlemlerle salgın durdurulamaz”

Nis 15 11:50
Kültür & Sanat

Özkan Öztaş: Var olan Kürtçe ezgileri yeniden yorumladık

Nis 15 11:44
Türkiye

Yeni genelge: Yasakta sokağa çıkan herkes durdurulacak

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön