Tokat Valisi Şerif Yılmaz’ı makamında ziyaret eden Bardakoğlu, din görevlileri ile bir araya gelmeyi önemsediklerini belirterek, ”Çünkü Ankara’da oturup devamlı yazı göndererek her şeyi düzeltmek ve sorunları görmek, çözmek mümkün değil. Din görevlilerimizle bir araya geliyor, onları dinliyor, onların katkılarını, sorunlarını, heyecanlarını paylaşıyoruz. Güzel yurdumuzun her yerini adeta karış karış gezmeye ve sorunları yerinde görmeye çalıştık” diye konuştu.
Din görevlileri olarak ülkenin birliğinin, beraberliğinin adeta mayası olmaya, harcı olmaya gayret ettiklerini anlatan Bardakoğlu, şöyle konuştu:
”Hiçbir ayrım yapmadan, her insanımızın yanında olmayı, doktorumuz burada ama biz gönül doktoru olmayı arzu ediyoruz. Çünkü 21. yüzyılın, modern hayatın getirdiği birçok sıkıntılar var. Bir de insanların gönül dünyasında zenginlik sağlayamazsak, hayat daha katlanılması zor hale geliyor. Bugün biz istiyoruz ki hem toplumsal, milletçe birlik, dirlik için, hem de bireyin kendi iç dünyasında huzuru, sükuneti, kendisiyle, toplumuyla barış olması için bir rahmet olsun diyoruz. Bu yıl Kur’an yılı, inşallah bu yıl Kur’an ile bulaşmamız daha artacak, Peygamber efendimizi daha iyi tanıyacağız. Cumhuriyetin bir kurumu olarak toplumumuzun ortak değerleriyle, çağdaş dünyanın birikimleriyle, hedefleriyle ve dinimizin ana kaynaklarının doğru bilgisiyle buluşmayı sağlayan bir temelin, misyonun sahibi olarak geliyoruz.”
-”SOSYAL SORUNLARA DUYARSIZ KALAMIYORUZ”-
Vali Yılmaz’a Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından ”Kur’an Yolu Tefsiri”, Safahat’ın orijinal Türkçe tercümesinin baskısını ve diğer neşriyatları hediye eden Bardakoğlu, yayınların önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
”O kadar sosyal sorunla karşı karşıyayız ki biz bunlara karşı duyarsız kalamıyoruz. Yani sadece din hizmetini caminin dört duvarı arasına hapsedemeyiz. Şimdi el kitapları hazırladık, tüm Türkiye’de bunların okunmasını ve yayılmasını istiyoruz. Gençlik ve sorunları, intihar, aile huzuru, değişen dünyada kadın, sokak çocukları, şiddet ve çocuk, insan hakları, sahtecilik, kumar, madde bağımlılığı, iş ve ticaret ahlakı, tüketim ahlakı ve İslam, çevre bilinci, hurafeler, engelliler, yaşlılar, yani ne kadar güncel sorun varsa elimizi taşın altına koyalım arzu ettik.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Diyanet İşleri Başkanlığını Cumhuriyet’in temel kurumu olarak kurduğunu, bu kurumun bilim temelli olarak, bilimin ana kaynaklarına dayalı olarak faaliyet göstermesini istediğini vurgulayan Bardakoğlu, kurum olarak bilimsel yayınlara ve çalışmalara önem verdiklerini söyledi.
Din görevlileri olarak ülkenin birliğinin, beraberliğinin adeta mayası olmaya, harcı olmaya gayret ettiklerini anlatan Bardakoğlu, şöyle konuştu:
”Hiçbir ayrım yapmadan, her insanımızın yanında olmayı, doktorumuz burada ama biz gönül doktoru olmayı arzu ediyoruz. Çünkü 21. yüzyılın, modern hayatın getirdiği birçok sıkıntılar var. Bir de insanların gönül dünyasında zenginlik sağlayamazsak, hayat daha katlanılması zor hale geliyor. Bugün biz istiyoruz ki hem toplumsal, milletçe birlik, dirlik için, hem de bireyin kendi iç dünyasında huzuru, sükuneti, kendisiyle, toplumuyla barış olması için bir rahmet olsun diyoruz. Bu yıl Kur’an yılı, inşallah bu yıl Kur’an ile bulaşmamız daha artacak, Peygamber efendimizi daha iyi tanıyacağız. Cumhuriyetin bir kurumu olarak toplumumuzun ortak değerleriyle, çağdaş dünyanın birikimleriyle, hedefleriyle ve dinimizin ana kaynaklarının doğru bilgisiyle buluşmayı sağlayan bir temelin, misyonun sahibi olarak geliyoruz.”
-”SOSYAL SORUNLARA DUYARSIZ KALAMIYORUZ”-
Vali Yılmaz’a Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından ”Kur’an Yolu Tefsiri”, Safahat’ın orijinal Türkçe tercümesinin baskısını ve diğer neşriyatları hediye eden Bardakoğlu, yayınların önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
”O kadar sosyal sorunla karşı karşıyayız ki biz bunlara karşı duyarsız kalamıyoruz. Yani sadece din hizmetini caminin dört duvarı arasına hapsedemeyiz. Şimdi el kitapları hazırladık, tüm Türkiye’de bunların okunmasını ve yayılmasını istiyoruz. Gençlik ve sorunları, intihar, aile huzuru, değişen dünyada kadın, sokak çocukları, şiddet ve çocuk, insan hakları, sahtecilik, kumar, madde bağımlılığı, iş ve ticaret ahlakı, tüketim ahlakı ve İslam, çevre bilinci, hurafeler, engelliler, yaşlılar, yani ne kadar güncel sorun varsa elimizi taşın altına koyalım arzu ettik.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Diyanet İşleri Başkanlığını Cumhuriyet’in temel kurumu olarak kurduğunu, bu kurumun bilim temelli olarak, bilimin ana kaynaklarına dayalı olarak faaliyet göstermesini istediğini vurgulayan Bardakoğlu, kurum olarak bilimsel yayınlara ve çalışmalara önem verdiklerini söyledi.
AA