Çölaşan, dernek yönetim kurulu üyeleriyle ADD Batıkent Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yaşanan terör olaylarını kınayarak, şehitlerin aileleri ve yakınlarına başsağlığı diledi.
ADD’nin, Atatürkçü düşünce üzerinde kara bulutlar dolaşırken, Atatürkçü düşünceyi savunmak amacıyla kurulduğunu anlatan Çölaşan, derneğin ayrıca kurulduğu günden bu yana çağdaş toplumu yaratmak için mücadele ettiğini belirtti.
Laik, demokratik cumhuriyetin tehdit altında olduğunu iddia eden Çölaşan, ”kamu ve yerel yönetimlerin devrim karşıtı kadroların egemenliğinde bulunduğunu, Cumhuriyete sahip çıkan kişi, kurum ve medyanın susturulduğunu, özel yetkili savcılık ve mahkemelerde yargısız infazlar yapıldığını” öne sürdü.
Çölaşan, ”Son aşama yargının susturulmasıdır. Anayasa değişikliği geçerse bu da tamamlanmış olacaktır. Değişiklik Anayasa Mahkemesinden, referandumdan geçerse yargı da çökecektir. Yasamada çoğunluk olan iktidarın önündeki yargı engeli kalkacak, devlet gücü aynı elde toplanacaktır. Bunun adı faşizmdir” diye konuştu.
”Siyasi iktidarın, yargıyı karşısına aldığını” ileri süren Çölaşan, gelinen noktada Cumhuriyetin laik, demokratik, çağdaş hukuk devleti niteliklerinin dönüşmek üzere olduğunu savundu.
ADD’nin, yaşatılan sıkıntılara karşın, çelme takma ile yıkılmayacak bir yapıda olduğunu ifade eden Çölaşan, şunları kaydetti:
”İşçisi, köylüsü, esnafı, memuru ile tüm halkımıza, sivil toplum kuruluşlarına ve demokratik kitle örgütlerine sesleniyoruz: Gelin gücümüzü birleştirelim, laik Cumhuriyetimizin dönüştürülmesine hep beraber karşı çıkalım. Önümüzde kısa ve orta vadede öncelikli iki konu var: Referandum ve 2011 milletvekili seçimleri. Hepinizi Atatürkçü düşünce etrafında birleşmeye çağırıyoruz. Herkesi Cumhuriyeti kurtarmak için göreve çağırıyoruz.”
AA