“Anadolu’da korkuyla baskı kurulmak isteniyor. Ancak Anadolu insanı, İstanbul’daki yoksul kesimlere oranla diyaloğa daha açık”
MELTEM YILMAZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Anadolu’daki seçmenin Anayasa değişiklik paketine ilişkin farkındalığının İstanbul’un yoksul mahallelerinden çok daha yüksek olduğunu, Anadolu insanının farklı görüşlere açık bir tutum benimsediğini ancak İstanbul’daki kimi ‘Evet’çilerin kapalı ve saldırgan olduğunu söylüyor.
Cankurtaran, referandum çalışmaları kapsamında Türkiye’nin her yerinden yurttaşlarla buluşarak edindiği izlenimleri BirGün ile paylaştı. “Kimi esnaf, bizi dükkanına almaktan çok korktu. ‘Biri sizi içeri aldığımı, sizinle sohbet ettiğimi görürse adım ajana çıkar’ diyenler oldu” şeklinde konuştu diyen Cankurtaran, şunları dile getirdi:
‘Çaresizlik hissi var’
“Anadolu insanı her şeye rağmen diyaloğa açık, paketin içeriğini anlattıkça hayır oyu vereceklerini söylüyorlar. Zaten ‘Evet’ diyenler paketi hiç okumamış olanlar. ‘Evet’ vereceğini söyleyen kadınların büyük bir çoğunluğu, bunu ‘Tayyip Erdoğan sevgisi’ ile açıklıyor. Gençlere, bu paketin özgürlüklerine müdahaleyi de beraberinde getireceğini söylediğimizde gençler yeniden düşünmeye başlıyor. Erkekler ise en çok ekonominin gidişatını merak ediyor, bu şekilde devam edecek olmasından çok korkuyorlar. Çaresizlik hissi, onları iktidarın ‘Başkanlık gelirse ekonomi düzelecek’ iddiasına inanmaya itiyor. Bize Anadolu’da en çok sorulan soruysa, Varlık Vergisi’nin ne olduğu sorusu oldu. Öte yandan, Anadolu’da devletin tüm imkânlarının kullanıldığı açık bir şekilde görülüyor. O kadar ki, yargı mensuplarının bile evet için çalıştığını gördük. Ve bunu hiç korkmadan, aleni bir şekilde yapıyorlar.”
‘Bilgisizlik yaygın’
İktidar mensupları tarafından toplumsal algının güçlü bir yönetildiğini belirten Cankurtaran, bu nedenle gittikleri kimi yerlerde sözlü ve fiziksel saldırılara maruz kaldıklarını ifade etti. Cankurtaran, şöyle devam etti:
“Algı öyle bir yönetilmiş ki, insanlar ‘hayır diyen teröristtir’ söylemine inanmış durumda. Ben gittiğim yerlerde kitapçığı açıp anlatıyorum, kimi zaman ona bile inanmıyorlar, ‘CHP yalan bir kitapçık’ hazırlamıştır diyorlar. Kimileri de, sistemi beğenmezsek veya istemediğimiz biri gelirse, sistemi tekrar değiştiririz diyor. Bir de birçok insan, sandıkta vereceği oyun belli olacağına inandırılmış durumda. Kısacası, ‘Evet’ diyenlerde büyük bir bilinçsizlik hâkim. Paketin ne getirip ne götürdüğü hakkında bir fikirleri yok, yalnızca televizyonda iktidarın ağzından duyduklarının gerçek olduğunu düşünüyorlar.”
Anadolu’nun ardından İstanbul’daki yoksul semtlerde de referandum çalışması yaptıklarını ifade eden Cankurtaran, evet çıkması halinde yaşanacak zulmün fragmanını izliyoruz bugün diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı Evet’çiler farklı görüşlere direniyor”
“Anadolu’da komşuluk ilişkileri halen sürdüğü için insanlar birbirleriyle diyaloğa girip birbirlerini etkileyebiliyorlar ancak İstanbul ‘un yoksul mahalleleri çok kopuk ve kapalı. Bu nedenle de farklı görüşlere ciddi bir direnç var. İstanbul’un yoksul mahallelerinde korku en az Anadolu’daki kadar büyük ancak İstanbul’daki ‘Evet’çilerde bir de saldırganlık hali söz konusu. Bu saldırı kimi zaman ağılama, hakaret ve küfür; kim zaman da fiziksel saldırı boyutlarına varabiliyor. Saldırırken de hayırcıların terörist olduğu söylemini kullanıyorlar. Bir de biz, aile fertlerinin oyunun, aile büyüğü tarafından belirlemesini Anadolu’da beklerken bunun İstanbul’da olduğunu gördük. Ben Anadolu insanında zincirini kırma mücadelesi, İstanbul yoksullarında ise iyice içe kapanma eğilimi görüyorum. Zaten AKP; Türkiye toplumunu öyle mutsuz etmiş durumda ki, toplum uzun zamandır çok ciddi bir travma yaşıyor.”