Cevat Korkmaz
Yılmaz Güney’in bağırsaklarında kırk yıl sonra kolonoskopi yapan gruhun, nasıl bir sebeple hidayete erdiğini anlamak zor değil.
Çizilmemek için önceden pozisyon alıyorlar. Mükafat da bu işin bonusu oluyor.
Biat et rahat et.
Bakınız, Tamer Karadağlı.
Güney’in insana dair hatalarını elbette kutsamıyorum, ama o arızaların içinden süzülen ışığı görebiliyorum.
Yıllar önce Gülten Kaya bir buluşmamızda, Fatoş Güney’in, Bazı Yılmaz Güney filmlerine Kürtçe dublaj yaptığını, bunların o günkü adıyla Trt şeş olarak bilinen kanalda gösterilme ihtimalini sormuştu. Güney vakfının maddi sıkıntıları vardı.
Ankara’da bir grup genç trt elemanıyla lüks bir lokantada buluştum. Görüşmeyi merhum Dengir Fırat ayarlamıştı.
Mevzuyu açınca gençler yemeklerini bitirmeden masayı terk ettiler.
Besbelli önceden tembihlenmişlerdi ve Yılmaz Güney onların kırmızı çizgisiydi.
Spontan gibi görünen, ardından itibar suikastine dönüşen saldırıların kontrollü şekilde devam edeceği anlaşılıyor.
Allahtan Ahmet Kaya, Tayyip beyin de olduğu bir etkinlikte başörtüsüne zamanında destek vermişti. Annesi de başörtülüydü zira.
Yoksa onun da eski videoları işportaya düşmüş olurdu çoktan.