Türkiye’de değişim talebi o kadar güçlü ki, rüzgar, Avrupa’dan hissedilmeye başlandı. Uzun süredir, “Ne olur ne olmaz, Erdoğan’ı kızdırmayalım, yarın yine ihtiyacımız olur”diyerek “bekle gör” politikası izleyen kimi Batı başkentleri, “Değişim gelebilir, hazırlanalım” moduna geçti. Ama bu, hala temkinli bir hazırlık…
Geçmişte Avrupa Birliği Türkiye temsilciliği de yapmış olan Marc Pierini, Le Monde’da yayınlanan analizinde, Avrupa liderlerini, “yeni bir Cumhurbaşkanı ve AKP çoğunluklu bir parlamento senaryosuna hazırlanmaya” davet etti.
Batı sermayesinin dikkatle izlediği Financial Times ise, “Seçim, birleşik demokratik muhalefet için şans vadediyor ama zafer kolay olmayacak” yorumunu yaptı.
DW Türkçe’nin görüşlerine başvurduğu, Avrupa’nın önde gelen Türkiye uzmanları ve düşünce kuruluşları, Batı’yı, Ankara’da iktidarın değişme ihtimaline karşı uyarıyor.
Almanya merkezli Bilim ve Politika Vakfı, iktidarın, ekonomik kriz nedeniyle parlamentoda çoğunluğu yitirme olasılığının yüksek olduğunu savunuyor. Bunun, AB ile ilişkilerde tansiyonu düşürmesi umuluyor.
Paris merkezli Fransız Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü’ne göre, “AKP iktidara geldiği 2002’den bu yana ilk defa çetrefilli bir durumda ve Kılıçdaroğlu anketlerde önde görünüyor.”
Ancak raporlara yansıyan önemli endişeler ve uyarılar da var: Bunların başında seçim güvenliği geliyor. Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Türkiye uzmanı Dorothée Schmid, adil ve hilesiz seçimin, bu kez geçmişe oranla çok daha önemli olduğunu belirtiyor.
Londra merkezli Avrupa Reform Merkezi ise, Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesi, ama iktidarı bırakmak istememesi halinde, Avrupa Birliği’nin zor kararlar alması gerekeceğine dikkat çekiyor.
Özetle, sadece Türkiye kamuoyu değil, Türkiye’yi gözleyen Batılı uzmanlar ve düşünce kuruluşları da seçim günü yaşanabilecekler ve seçimin muhtemel sonuçları konusunda alarma geçmiş durumda…