CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “ADALET” yürüyüşü Türkiye siyaset tarihinin Meclis aritmetiğindeki en büyük eylemidir. TİP’in, Kürt legal partilerinin yapamadığını Kılıçdaroğlu yapıyor; 69 yaşındaki adam 10 bin kişiyle beraber “ADALET” için yollara revan oldu.
Yazar Oya Baydar şöyle demiş:
“Kılıçdaroğlu ifade ettiği gibi sadece kendi Milletvekili için değil herkes için yürüyorsa, bu yürüyüş HDP’lilerin aylardır tutuklu bulunduğu Kandıra’ya uğramalı, Edirne’de Demirtaş’a bir selamla sona ermelidir.”
Baydar, ‘Adalet için, Barış ve Demokrasi için, muktedirin zulmüne karşı mazlumların hukukunu korumak için’ bir metin kaleme alan “yan yanayız, biraradayız” çağrıcılarından.
Tam 1000 kişi o metne imza attı ve imza sayısı bugün itibariyle 10 bin kişiyi aşmış durumda.
HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü “Eğer adalet yürüyüşü yolunu Kandıra’dan geçirtmez ve Edirne’ye kadar uzatmasa inanın ki ne amaçlarına ulaşmış ne de vekillerimizin özgürlüğüne bir katkı da bulunmuş olur.”
Neredeyse mikrofon uzatılan her HDP Milletvekili benzer değerlendirmeler yapıyor.
Bu bakış açısı ve değerlendirme sığdır.
Adam 69 yaşında ve bedeni onca yol yürümesine el vermez. Bu yaşlı adama haksızlık.
Hem mevzu Demirtaş ve arkadaşlarının problemi değildir; bütün Türkiye’nin problemidir. Yürüyüşün amacı da “herkese adalet”!
Türkiye’nin tek problemi adaletsizlik de değildir; 40 yıldır süren bir çatışma var ve Barış da adalet kadar ihtiyaç!
Bir de yapılan teklif gerçekçi değildir.
Kılıçdaroğlu Edirne’ye kadar yürür mü?
Yürümez.
Yürürse CHP olmaz; CHP, HDP olur!
Yürümez çünkü CHP, HDP ile görünmek istemiyor. Görünürse kendi tabanınından kopacağı inancı var ve bunda da haksız değiller.
CHP, HDP ile yan yana görünmemek için dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde el kaldırdı.
Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıklar meclise geldiğinde şunu söyledi: “Anayasa’ya aykırı ama evet diyeceğiz.”
Bu o gün siyaset üretememenin ve iktidar manipülasyonunu deffedememenin acziydi. Bu acz HDP’nin Eş Genel Başkanları ve 14 Milletvekilinin hapse girmesine ve Enis Berberoğlu’nun müebbet hapse mahkum edilmesiyle neticelendi.
69 yaşındaki adam yollara düştüğü gün yapılan ve yapılacak bütün eleştirileri hükümsüz kıldı.
Kim ne derse boş. O yolda ve çalışıyor. Devletin partisi halkın içinde ve tarihinde ilk defa salondan cıkıp yollara revan olmuş durumda. Bu CHP için bir sınav ve 10 gündür bu sınavı iyi veriyor.
Bardağın dolu tarafına bakarak yan yana bir arada yürüme zamanıdır.
69 yaşındaki bir adama ‘hadi yanındayız, Edirne’ye kadar devam et’ demek haksızlık. Kılıçdaroğlu’nun bu tür gazlara ihtiyacı yok. İstanbul’dan sonra Edirne’ye kadar “ADALET” yürüyüşünü Kürkçü ve arkadaşları devralabilir. Kılıçdaroğlu böyle bir girişime kayıtsız kalmaz-kalamaz.
Bu şekil de ADALET yürüyüşü ortaklaşır.
Baydar ve arkadaşları da Kılıçdaroğlu’nun Maltepe’de teslim edeceği bayrağı BARIŞ’ı da ekleyip savaş canlarının taşındığı kilis sınırına veya her gün asker ve gerilla cenazelerinin geldiği Şırnak veya Hakkari’ye yürüyebilirler.
Her gün onlarca zırhlı araç Kilis’e Afrin sınırına yığılıyor ve yeni bir işgalin-savaşın hazırlığı yapılıyor. Eğer bunun önüne geçemezsek manyak bir adamın iktidar ve siyaset hesapları nedeniyle 1000’lerce Türk ve Kürt birbirlerini boğazlayacak.
ADALET kadar BARIŞ’a da ihtiyacımız var.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bırakacağı yerden “Yan yanayız, biraradayız” imzacılarının ve HDP’lilerin iki ayrı koldan yapacakları yürüyüş ADALET ve BARIŞ talebini görünür kılmış olur.
Ve Türkiye geleceğine sahip çıkmış olur.