Birkaç gün önce “Pir Sultan Abdal” derneğinin eski başkanlarından olan Murtaza Demir’in Oda TV’deki “Sayın Demirtaş size niye oy verelim” başlıklı yazısını okudum. Nene tarafından kendisinden başka kimseden el almayan Ağuçan, dede tarafından da Şıh Çoban Alevi ocaklarına mensup bir Alevi olarak bu yazıyı görmezden gelemezdim.http://www.odatv.com/n.php?n=sayin-demirtas-size-neden-oy-verelim-1407141200Kaldı ki, hem Alevi’yim hem de Demirtaş bir yana, Hadep döneminden beri ailece bu çizgiye oy vermekteyiz. Aynı zamanda şimdi isim değiştirip DBP olan BDP üyesi bir Alevi olduğumu da ekleyeyim.
Müsaadenizle bu yazıya madde madde cevap vermek istiyorum. Kırmadan, dökmeden, incitmeden…
1- Sayın Murtaza Demir, önce şu İdris- Bitlisi üzerinden yaptığınız eleştirinin sorunlu olduğunu belirteyim. İdris-i Bitlisi’nin Kürt olduğunu, Yavuz Selim döneminde birlikte Alevi’leri kılıçtan geçirdiğini söylemişsiniz. Doğrudur, onun yaptığı katliamların faturasını bugün Demirtaş’ın temsil ettiği anlayışa çıkarmanın abesle iştigal olduğu kadar doğrudur hem de. İdris-i Bitlisi’nin ardılları BDP-HDP çizgisi değil, sağcı muhafazakâr partilerdir. Dilerseniz üç CB adayına da İdris- i Bitlisi hakkında ne düşündüklerini sorabilirsiz. İhsanoğlu’na birkaç defa sorun hatta. Çünkü her defasında sizin beklemediğiniz, “iyi bir komutandır” türünden cevaplar verecektir. Ezcümle İdrisi- Bitlisi iyi bir referans değildir. Temcit pilavı olur ama.
2- Pervin Buldan’ın, ikinci turda AKP’nin adayına “destek verebileceklerini” söylemesinden dem vuruyorsunuz. İkinci tura daha çok var, bekleyip göreceğiz. Siz ilk turda kime oy vereceksiniz, bir Alevi olarak onu merak ediyorum? Ya da biz Alevi’lere kime oy vermemiz gerektiği konusunda yardımcı olmanızı bekliyorum. Yani sağcı ve muhafazakârlardan sağcı ve muhafazakâr mı beğenelim, yoksa tek solcu aday olan Demirtaş’a mı oy verelim?
3- Kürtlerin % 60’ı AKP’ye oy veriyor, AKP’yi iktidara Kürtler taşıyor diyorsunuz. Artvin gibi, Hopa gibi solun güçlü olduğu yerlerde bile AKP kazanırken, Bitlis, Ağrı, Mardin gibi yerlerde BDP’nin belediyeleri AKP’nin elinden aldığını görmüyor musunuz? “Laikliğin başkenti” İzmir’de bile AKP’nin aldığı yüksek oy oranını da hatırlatmalı!
4- Demirtaş’ın Sivas anmasına katılmasına içerlenip 2 Temmuz 1993’de neredeydiniz demişsiniz. O tarihlerde Madımak’ı yakanlar aynı ateşle Kürt köylerini de yakıyorlardı. Herkes yandığı yerdeydi anlayacağınız. Bir de dünya diye isimlendiren gezegenin dönüyor olmasının yeryüzündeki siyasi-sosyal değişimlere doğrudan etkisini biliyor olduğunuzu varsayıyorum. O gün geldiniz geldiniz, yoksa bir daha gelmeyin diyeceksek, bugün İŞİD’in Rojava’da yaptığı katliamlara dur demek için sınıra nöbet tutmaya giden Alevi Dedelerine: Şimdiye kadar neredeydiniz mi denilmeli?
Roboski’li anaların Soma’yı, Soma’lı ailelerin Sivas’ı, gezi analarının Roboski’yi ziyaret ettiği bu süreçte kurulacak cümle o zaman neredeydiniz değil, yaralarımızı birlikte sarmanın zamanı olmalıdır.
5-Aleviler düşmanına aşık olma sendromu yaşıyorlar, söylemini ben de sorunlu görüyorum. Alevi’lerin, hangi saiklerle oy tercihleri yaptıklarını anlamaktan uzak bu anlayış neresinden tutarsan tut elde kalacak bir anlayıştır.
6-Öyle bir eleştiri yapmışsınız ki, gören 40 yıllık bir hareketle, on yıllık bir iktidar örtüşmüş ve İslam Devletinin kurulması için ne gerekiyorsa el ele vermişler sanacak. Dayanak noktanız da Öcalan’ın Newroz’da yaptığı konuşmada cımbızlanan bölüm. Realite ve Retorik denen şeyin farkında olmadığımız sürece yıllar da geçse bu cümle bir yerlerde hep manüpile edilmiş bir şekilde karşımıza çıkacaktır. Son yazdığım bu madde başlı başına bir yazı konusu olduğu için en sona bıraktım. Realite realite, harf harf gidelim üzerinden istiyorum.
a- AKP’nin İslamcı bir parti olması, “Kiminle savaşıyorsan, barışı da onunla yaparsın” gerçeğini değiştirmez. Gidip Macaristan’ın muhalefet partilerinden biriyle mi görüşülecek.
b- Siz, Ortadoğu’da başı açık genç kadınların, sakallı gözü dönmüş, kafa kesen çetelere karşı savaştığına şahit oldunuz mu hiç? Laisizm gibi bir kaygınız varsa elinizle koymuş gibi bulabilirsiniz. Laiklik İzmir sahillerinde, şortla rakı içip bu ülkenin gerçek sahipleri biziz demekle olmuyor. Rojava’da bütün halkların ortaklaşa oluşturdukları Kanton’lara ve Anayasa’ya bakarsanız korkunuz biraz hafifleyecektir. Dilerseniz Anayasa’nın tam metnini okuyabilirsiniz, temin edebilirim size.
c- CB adaylarından birinin, Sivas davasında serbest bırakılanlara ilgili, “karar hayırlı olmuştur umarım” diğerinin de katliamın hemen sonrasında “Allah’a şirk koşanları ateşle imtihan ederler” ederler dediğini biliyoruz. Demirtaş’ın Alevi’leri rencide edecek tek bir açıklamasını duydunuz mu hiç?
d- En fazla Alevi milletvekiline, meclisin tek Hristiyan vekiline sahip bir partiyi bu denli eleştirmek sizin vicdanınıza kalmıştır.
Hani Oda TV’de değil de, sol menşeli bir gazetede Alevi’ler kendi dinamikleriyle kendilerini var etmeliler minvalinde bir yazı yazmış olsaydınız anlardım. Sizden, CHP-MHP-BBP’nin ortak adayı İhsanoğlu için “Size neden oy verelim” diye bir yazı kaleme almanızı bekliyorum. Maraş’ın, Çorum’un Dersim’in, Sivas’ın yüzü suyu hürmeti için. Yoksa yazınızı okuyan birçok Alevi elinde mühürle, İhsanoğlu’na oy veriyor bir şekilde bulacaktır kendisini.
Şimdi ben soruyorum size: İki sağcı aday varken, yüzü sola dönük Alevi halkı tek solcu aday olan Demirtaş’a neden oy vermesin ki?
“Gerçeğe Hü, Mümine Ya Ali”.
(fraksiyon.org)