Sevgili dostlarım,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Robert Spano’nun Türkiye gezisini, AKP için büyük başarı saymak gerekir. Çünkü iktidar partisi, kendisine karşı açılan davaların başyargıcını ayağına getirtmeyi, hukuksuz inşa edilen sarayda, bağımsız yargıya son veren cumhurbaşkanı ile görüştürmeyi başardı.
4200 yargı mensubunun işine son veren rejimin Adalet Akademisi’nde konuştu Spano…
Yetmedi; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’yi temsil eden yargıç Saadet Yüksel’in doçent olduğu İstanbul Üniversitesi’ne gidip, 6000 akademisyeni kovmuş rejimin üniversitesinden fahri doktora aldı. Buralarda yaptığı konuşmalarda, alay eder gibi adaletten, hukuktan bahsetti.
Yetmedi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’yi temsil eden yargıç Saadet Yüksel ve onun eski AKP milletvekili abisiyle Mardin’e gitti; onlarla birlikte Yüksel’lerin babasının adına yaptırılan imam hatip okulunu ziyaret etti.
Yetmedi, Mardin’in halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanının koltuğunu gasbeten kayyımla görüştü.
Böylece daha önce önüne gelen ya da bundan sonra önüne gelecek, görevden atılmış yargı mensuplarının, akademisyenlerin, yerel yöneticilerin dosyalarına
ilişkin vereceği kararları lekelemiş oldu.
Spano, AKP teşkilatlarının sosyal medyadaki sevinç çığlıkları arasında dönerken herkes aynı şeyi soruyordu:
Neden?
Neden, bu İzlandalı genç yargıç, hem kendi kariyerini, hem kurumunun itibarını yerle bir etme pahasına bu skandala imza attı?
Ankara’da rivayet, dedikodu muhtelif…
Eminiz, Batı’daki siyaset, diplomasi ve hukuk çevrelerinde de eleştiriyle karşılanan bu gezinin siyasi, mali ya da şahsi gerekçeleri yakında ortaya çıkacaktır. Ama Türkiye’de hukuktan umudu kesenlerin son durağı haline gelen AİHM’in çiğnenen onurunu yeniden kazanması hayli zor olacaktır.