Örgütün “taş atan çocuklarla” ilgili yayımladığı raporda, “Uluslararası Af Örgütü, gözaltılar ve kovuşturmalar devam ederken, Terörle Mücadele Kanununda yapılması planlanan değişikliklerin de gösterilere katılan çocukların durumunu iyileştirmeyeceğinden ve ihlallerin devam edeceğinden kaygı duymaktadır” denildi.
33 sayfalık raporun “tavsiyeler” bölümünde, Türkiye’den, “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin getirdiği yükümlülükler uyarınca, çocukların haklarına saygı duyulması ve bu hakların korunmasını isteyen” örgüt, Ankara’ya terörle mücadele mevzuatını değiştirme çağrısında bulundu.
Raporda mevzuatın değiştirilmesiyle ilgili şu tavsiyeler yer aldı:
“Türk yasalarındaki terörizm tanımını uluslararası standart ve normlara ulaştırarak, özellikle de kanunilik ve yasalarda açıklık ilkelerini yerine getirerek, terörle mücadele mevzuatı çerçevesinde adil olmayan yargılamaların yapılmasını önleyin. Bu amaca ulaşmak için ilk adım olarak, kişilerin örgüt adına suç işledikleri ya da örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettikleri gerekçesiyle ‘terör’ örgütü üyesi olarak yargılanmalarına izin veren Türk Ceza Kanunu’nun 220/6 ve 220/7 maddelerini değiştirin.
Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesini değiştirerek bir terör örgütüyle aynı siyasi amaçları benimsemek ile kullandığı şiddet yöntemi ve eylemleri ile bu örgütü desteklemek arasında bir ayrım yapılmasını garanti altına alın.”
Örgüt, karakol ve sorgu odalarında kamera ve ses kayıt sistemlerinin bulunmasını da tavsiye etti.
-ÇOCUKLAR İÇİN GÖZALTI KOŞULLARI-
Raporda ayrıca örgüt, çocukların gözaltına alınmasıyla ilgili olarak, “Çocuklar için, ancak son çare olarak, başka alternatif olmadığında ve mümkün olan en kısa süre için gözaltı uygulamasına başvurulmasını, gözaltı biçiminin ve koşullarının çocuğun yaşının gerektirdiği ihtiyaçlara uygun olmasını sağlayın” ifadesine yer verdi.
Uluslararası Af Örgütü, gözaltına alınan kişinin 18 yaşın altında olduğundan şüphelenilmesi durumunda, bu kişilerin yetişkin olup olmadıkları belirlenene kadar, yetişkin tutuklulardan ayrı bir yerde tutulmasının sağlanması gerektiğini bildirdi.
Çocuk Koruma Kanunu’nun gerektirdiği gibi Türkiye’nin tüm kentlerinde Çocuk Mahkemelerinin kurulmasını isteyen örgüt, bu yapılana kadar mevcut Çocuk Mahkemeleri’nin yetki alanının bölgesel hale getirilmesi tavsiyesinde bulundu.
İşkence veya diğer kötü muamele sonucu delil elde edilmesi yönündeki iddialara karşı soruşturma başlatılmasını isteyen örgüt, bu yolla elde edilen tüm delillerin Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 148(1) maddesi uyarınca dava dışı bırakılmasının sağlanması gerektiğini belirtti.
Örgüt, tutuklu durumdaki çocuğa yaşının gerektirdiği ihtiyaçlar göz önünde tutularak davranılmasının önemini vurgulayarak, çocukların nakli sırasında kelepçe kullanılması yasağının uygulanmasının sağlanması gerektiğine dikkati çekti.
AA