Afganistan’da 2 bin 500 aday, parlamentodaki 249 sandalyeden birini kapmak için kıyasıya mücadele ediyor. ABD’nin “demokrasi” getirdiği Afganistan’da oy satın almak için ciddi bir piyasa yaratılmış durumda.
New York Times gazetesinin haberine göre, Afganistan’da halk milletvekili adaylarına oylarını satıyor. Gazni eyaletinde bir seçmenin oyu adaya ortalama 18 dolara mal olurken, Kandahar’da seçmenler oyunu 1 dolara bile satabiliyor. “Oy fiyatları” bölgeden bölgeye değişirken Afganistan’da genel olarak bir oyun 15 dolara mal olduğu belirtiliyor.
Halkın yarısından fazlasının günlük 1 dolardan daha az parayla geçinmeye çalıştığı Afganistan’da parlamentoda sandalye kapan adayların aylık ortalama 2 bin 200 dolar maaş alacakları biliniyor.
Adayların bulundukları bölge bazında parlamentoya girmeleri için 2 bin 500 oy yeterli oluyor. Özellikle küçük yerleşim yerlerinde, topluluk içinde toplayabildikleri kadar seçmen kartını toplayıp en yüksek teklifi veren adaya satan arabulucular bulunuyor.
Nangarhar eyaletinde köy muhtarı olan 60 yaşındaki Osman Şenwari, “Adaylar köylere, mahallelere temsilcilerini yolluyor ve seçmen kartını satmak isteyen insanlar arıyor. Seçmen başına yaklaşık 11 dolar veriyorlar” dedi. Habere göre Şenwari, seçimlerde hile yaşanmasına tekrar izin vermeleri halinde Taliban’ın kesinlikle geri geleceğine inanıyor.
Andar Mahallesi’nde yaşayan 45 yaşındaki kabile lideri Fazal Rahman Celal ise, “Gazni’de insanların sadece kendilerine para teklif eden kişiler için oy vereceklerini zannetmiyorum. Oyunu satan insan vicdanını da satar” dedi. Ancak Gazni’de bir aday, her bir seçmene 15 dolar ödeyerek 200 seçmen kartı elde ettiği biliniyor.
Kadın seçmenlere ait kartların daha yüksek ücretler karşılığında satıldığı da belirtiliyor. Çünkü kadın seçmenlerin kartları fotoğraf bulundurmuyor. Birçok eyalette, kadınların evlerinden çıkmalarına izin verilmediği için, oylarını eşleri kullanıyor. Fotoğrafsız kartları kart sahibi dışındaki kişiler de kullanabildikleri için değerleri artıyor.
Afganistan parlamento seçimlerin de sahte seçmen kartları basan bir piyasa da oluştu. Pakistan sınırındaki Peşavar’da bulunan basım evlerinde tanesi 23 sente seçmen kart basıldığı söyleniyorç Böyle bir piyasa oluşması, gerçek seçmen kartlarının değerini artırıyor.
Afganistan’da sandalye kapmak için seçmenlere para verilmesi, Türkiye’de seçim öncesi halktan birkaç kilo erzak, odun ya da kömür karşılığında oy dilenilmesini akıllara getiriyor. Referandum sürecinde dağıtılan “evet” promosyonları, hazırlanan “evet” iftar sofralarına kimi sandıklarda seçmenlere zarf içinde para dağıtılması da eklenince Türkiye’de seçim süreçlerinin de ABD’nin “demokrasi” ile taçlandırdığı Afganistan’dakinden pek de farkı kalmadığı ortaya çıkıyor. Hatırlanacağı gibi, 2009 yerel seçimlerinden önce iş, seçmenlere halı, kanepe, fırın, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi dağıtmaya kadar varmıştı. Yalnızca Tunceli’de 3 bin 300 aileye beyaz eşya dağıtılmıştı.
Ülkemizde seçimlerde yapılan yolsuzluklar yalnızca seçmenlere para, gıda ve yakacak yardımı ile sınırlı kalmıyor. Bunun en belirgin örnekleri geçtiğimiz hafta gerçekleşen referandumda da yaşanmıştı. Polis memurlarının örgütlü bir şekilde mükerrer oy kağıdı ile birden fazla yerde oy kullanmasının sağlanması, Darülaceze’deki yaşlıların sandığa getirilmemesi seçim sonuçlarının güvenilirliğinin bir kez daha sorgulanmasına neden olmuştu.
SOL