Dışişleri Bakanlığı, Bakanlığı döneminde Abdullah Gül’ün imza yetkisinin sahte imza ile devredildiği olayla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı’na bir yazı yazarak, Adli Tıp Kurumu’nun “hayal ürünü” dediği imzayı sordu. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili Ünal Çeviköz imzasıyla 17 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen yazıda şöyle denildi: “4483 sayılı Memurların ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun çerçevesinde Teftiş Kurlu Başkanlığımızca yürütülmekte olan ön inceleme sürecine katkısı olması bakımından, örneği ilişikte takdim kılınan belgede bulunan imzanın Sayın Cumhurbaşkanımıza ait olup olmadığının teyiden bildirilmesini yüksek müsaadelerine saygılarımla arz ederim.”
BAŞSAVCILIK İZİN BEKLİYOR
Yazıda özlük işleri alanında imza yetki devri konulu 11 Temmuz 2003 tarihli olur belgesinde yer alan Gül’e ait imzanın gerçek olmadığı iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü belirtildi. Belgede imzası bulunan aralarında o dönem Müsteşar olan Uğur Ziyal ve diğer bakanlık görevlileri hakkında soruşturma için Başsavcılığın izin istediği ifade edildi.
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’nun, söz konusu belgedeki imzanın Gül’ün elinin ürünü olmadığını belirten raporunu ilk kez star duyurmuştu. Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi Y. Doç. Dr. Jale Bafra tarafından hazırlanan Adli Tıp Raporu’nun teknik inceleme bölümünde, sahte imzada kullanılan “A” harfinin belgede imzası bulunan Elçi Bahadır Kaleli’nin imzasının başında bulunan “A” harfi ile aynı şekilde yapıldığına dikkat çekiliyor. Kaleli, halen Londra Başkonsolosu olarak çalışıyor. Skandal imza taklidi, emekli bakanlık çalışanı Mehmet Erkan Akaltun’un savcılığa suç duyurusunda bulunmasıyla ortaya çıkmıştı.