İsrail her fırsat bulduğunda veya seçim kazanmak istediğinde Filistin’e saldırır; sonra da acıdığı için değil, yorulduğu için geri çekilirdi. Filistin halkı ise gözyaşları içinde, sanki bilmiyormuş gibi,
“Araplar nerede?
Ümmet nerede?
Dünya bu zulmü görmüyor mu?” diye sorardı.
Şimdi her şey değişti. Gazze zulmün asıl müsebbibinin, “yardıma çağırdığı dünya” olduğunu kavramış gibi görünüyor.
Kimse bir başkasının yerine ölmez. Zillet altında yaşarken mutlu bir gelecek hayali kurmak akıllıca değildir, ahlaki de değildir, kurtuluş hesapları yapmak gerekir.
Savaşı takip ediyordum: İsrail’in 51 gün süren saldırısında iki bin kişi ölmüş, on bini de yaralanmıştı. Gazze pes etmiyordu. Şartları beğenmediği için ateşkese bile razı olmadı. Direniş gurupları, düşmanının yumuşak karnını fark etmişlerdi. Ölen hesabı yapmanın gereği yoktu. Dayanabilirlerse karşı taraf pes edecekti. ”Altı gün” savaşında Arap ordularını dağıtan İsrail, bir avuç Filistinli karşısında bocalıyordu.
“Araplar alışık oldukları zillete geri mi döneceklerdi, yoksa sonuna kadar dayanacaklar mıydı?” Savaşı izlerken hep bunu düşündüm. Ateşkesi duyduğumda ise şartlarını merak ettim:
“Avlanma sahası üç milden altı mile çıkarılacak,
Kapılar açılacak,
İnşaat malzemeleri girecek,
Liman ve havaalanı talepleri bir ay sonra…”
İşte bu! İsrail, Filistin karşısında ilk defa geri adım atmıştır.
Gazze’yi ölüm yıldırmamış; ama İsrail’i ölüm korkusu yıldırmıştır. İsrail’in gözü korkmuş, kibri kırılmıştır. Artık kırk defa düşünecektir. Bundan sonra gururunu kurtarmak için atacağı her adım, durumunu daha da kötüye götürecektir.
Gazze’nin hayallerine ve İsrail’in savaşı bitirme mazeretlerine bakılacak olursa, bir dönüm noktasındayız.
Türkiye’nin de telkinleriyle, merkezini Şam’dan Doha’ya taşıyan ve makas değiştirerek barış seçeneğine yönelen Hamas, bir daha dönmemek üzere yeniden savaş seçeneğine yönelmiştir. Barış görüşmeleriyle zaman öldürmenin anlamı yoktur. Filistin direnişin tadını almıştır.
Direniş, Gazze’den sonra Batı Şeria’da da güç kazanacaktır.
Küçümsemeye de, abartmaya da gerek yoktur. Bu ciddi bir başarıdır ve önemi sonra daha iyi anlaşılacaktır.
Adilmedya