Türkiye Kürt sorununda yüz yıldır yaşadığı tarihi kavşaklardan bir yenisine geldi: Bir yol dağa çıkıyor ve Türkiye’yi yeniden ağır bir çatışma dönemine sürüklüyor; diğeri, legal siyasetin, uzlaşmanın, birarada yaşamanın yolunu döşüyor.
Önce kötü senaryodan söz edelim:
Erdoğan, her seçim öncesi oynadığı savaş kozunu yeniden oynayacak gibi görünüyor. Bir milliyetçi dalga estirip muhalefeti mehter marşıyla susturarak, seçime savaş ve sıkıyönetim ortamında gitmeyi planlıyor. Erdoğan’ın 2014 Ekiminde “Kobani düştü düşecek” açıklamasından sonra yaşananları anımsarsak, yeni bir Kobani’yi hedef alan bir kara operasyonunun sadece askeri alanda değil, diplomatik, siyasi ve toplumsal alanda da ağır faturası olacağını öngörebiliriz. Bu senaryonun yegâne umutlu yanı, artık muhalefetin ve kamuoyunun bir kısmının Erdoğan’ın “seçim öncesi savaş” taktiğini anlamış olma ihtimali…
Saray’ın “Kürt paketi” içinde HDP’yi kapatmak, Demirtaş’a jest yapmak, Öcalan’la pazarlığa oturmak, Esad’la anlaşmak gibi birbiriyle taban tabana zıt hamleler var; bunlar da çaresizliğin getirdiği paniğin alametleri… Ama gördüğümüz kadarıyla, Saray’ın her planına karşı dağda, İmralı’da, HDP’de, diasporada, Edirne Cezaevi’nde ayrı ayrı hazırlık yapılıyor. Öcalan’ın, “Avukatlarım dışında kimseyle görüşmem” mesajı, bu açıdan anlamlı…
Öte yandan da Kürtler, HDP ile seçimin, Erdoğan’ın ve Türkiye’nin kaderini belirleyecek bir pozisyona geldi. İstanbul seçiminde verdikleri destekle AKP’nin yerel iktidarına son verebilecek güçte olduklarını gösterdiler. Bunun kıymetinin bilinmediğini görmenin hayal kırıklığına rağmen Türkiye seçiminde aynı desteği vermeye hazırlar. Ancak şartları var ve o şartları açıkladılar. İçinde yer almadıkları bir ittifakın, onlara sormadan seçeceği adayı koşulsuz destekleyip yeni bir Erdoğan’a oy vermek istemiyorlar.
Şimdi soru şu: Muhalefet, sadece seçim aritmetiğini değiştirmekle kalmayıp, Türkiye’nin kangrenleşmiş Kürt sorununda da bir yeni açılım şansı verecek bu fırsatı değerlendirecek mi? Yoksa ayağına ateş ederek, seçimin kilit partisini dışlayıp Erdoğan’ın mehter yürüyüşüne mi katılacak? Seçimin sonucu, biraz da bu tercihe bağlı…