Sevgili dostlar,
#ÖzgürüzRadyo’nun podcast’lerini Spotify üzerinden dinliyorsanız haberiniz olsun: Yakında dinleyemeyebilirsiniz.
Türkiye’de sosyal medyayı denetime almayı amaçlayan yasa, Temmuz’da kabul edilmiş, Twitter, Facebook, Instagram, Netflix, YouTube, Spotify gibi kuruluşlara Türkiye’ye temsilci atamaları için 1 Ekim’e kadar süre verilmişti. Verilen süre geçen hafta doldu. Verdiğim örneklerden sadece Netflix, lisans başvurusu yapıp giyotine kafasını uzatmaya karar verdi. Diğerleri, sessizliğini sürdürüyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu, 3 Ekim’de bir duyuruyla ilkin Spotify’ı uyardı. “Başvuru yapmazsa 72 saat içinde yayınlarına son vermesi gerekir” dedi. Yasa, bu durumda kademeli olarak artan cezalar öngörüyor. Önce para cezası ve reklam yasağı, ardından bant genişliğinin daraltılması… Buna göre Spotify, -en geç Mayıs’ta- bant genişliği yüzde 90’a kadar daraltılmış olacağından Türkiye’den neredeyse dinlenemez olacak.
Bilişim hukuku uzmanı Yaman Akdeniz, “Adil yargı olmayan ortamda Twitter’ın, hatta Facebook’un Türkiye’ye gelmesi çok zor. Gelirlerse ancak bu sistemin bir parçası olurlar” yorumunu yaptı.
Sosyal medya devleri, hükümetin koşulları yumuşatmasını beklediyse yanıldıklarını geçen hafta anlamışlardır: Hafta, HDP operasyonuyla başladı, Akdeniz’deki krizin Kafkaslar’a taşınmasıyla sürdü; Corona yalanının ortaya çıkması ve Avrupa Birliği’nin “Aralık’ta ambargo“ tehdidi ile bitti. Avrupa, uzun zaman sonra sesini yükseltmeye başladı. Beş yıl Ankara’da görev yaptıktan sonra Almanya’ya dönen büyükelçi Martin Erdmann, geçen hafta Frankfurther Allgemeine Zeitung’da “Erdoğan’ın Nefesi Kesildiğinde” başlıklı bir makalede şöyle yazdı:
“Bir süredir mevcut sistemin çöküşünün işaretleri var. Stratejik dikkat, Türkiye’nin mevcut liderliğinin gücünün tükendiği güne odaklanmalı.”
İlk kez bir Alman diplomat, bu netlikte bir “ertesi gün”den söz ediyor. “O gün”ün yaklaştığını, artık dünya da görüyor.