Mutluluk hayattaki en önemli şeylerden biridir, ama aynı zamanda üzerinde çalışılması en zor alanlardan biridir.
Psikiyatrist Robert Waldinger, şimdiye kadar yapılmış yetişkin hayatının en uzun ve en kapsamlı çalışmalarından biri olan Harvard Yetişkin Gelişimi Araştırması’nın direktörüdür. Waldinger, son zamanlarda yapılan bir TED konuşmasında, çalışmanın ortaya çıkardığı mutluluğun bir kısmını açıkladı.
Çalışma, 1938’den başlayarak 75 yıl boyunca iki beyaz erkek grubunu izledi:
Büyük bir bulguyla geldiler: İyi ilişkiler bizi daha mutlu ve daha sağlıklı tutar.
1. Yakın ilişkiler
Harvard çalışmasının her iki grubundaki erkeklerin, ailelerine, arkadaşlarına ya da toplumlarına daha yakın olduklarını bildiren erkekler, daha az sosyal muadillerinden daha mutlu ve daha sağlıklı olma eğilimindeydi. Ayrıca daha uzun yaşama eğilimindeydiler. Karşılaştırıldığında, yalnız olduklarını söyleyenler daha az mutlu olduklarını bildirdi. Ayrıca yukarıda tanımlandığı gibi daha kötü fiziksel ve zihinsel sağlıkları vardı.
Toplumsal ve Kişilik Psikolojisi Pusulası dergisinde yayınlanan düzinelerce araştırmanın 2014 tarihli bir değerlendirmesi, yalnızlığın zihinsel işleyiş, uyku ve mutluluk konusunda negatif etki edebileceğini ve bunun da hastalık ve ölüm riskini artırdığını göstermektedir.
2. Kaliteli ilişkiler (sayısal çokluk değil)
Sadece bir ilişkide olmak önemli değil. Harvard çalışmasında, sürekli olarak tartıştıkları ve birbirlerine karşı düşük bir şefkat duyduklarını söyleyen evli çiftler (ki bunlar “yüksek çatışmalı evlilikler” olarak tanımladılar) aslında hiç evlenmemiş insanlardan daha az mutluydu.
Bununla birlikte, ilişki kalitesinin etkisi bir şekilde yaşlara bağlı gibi görünmektedir. Psikoloji ve Yaşlanma dergisinde 30 yıldan beri takip edilen 2015 tarihli bir çalışma, insanların sahip olduğu ilişkilerin sayısının 20’li yaşlarındaki insanlar için daha önemli olduğunu, ancak 30’larında ilişkilerin kalitesinin sosyal ve psikolojik olarak daha büyük bir etki yarattığını ortaya koydu.
3. İstikrarlı, destekleyici evlilikler
Başkalarına sosyal olarak bağlı olmak, sadece fiziksel sağlığımız için iyi değildir, aynı zamanda zihinsel gerilemeyi önlemeye yardımcı olur. Harvard çalışması, 50 yaşına kadar boşanmadan, ayrılmadan, “ciddi problemler” yaşamadan evli kalanların diğerlerine göre, daha ileri yaşlardaki hafıza testlerinde daha iyi performans gösterdiklerini ortaya koydu.
Ve bunu destekleyen diğer bir araştırmalar da, PLOS ONE dergisinde yapılan bir 2013 araştırması. Diğer faktörlerin yanı sıra, evliliklerde hafif bilişsel bozukluk ve bunama riskini daha düşük olduğu ile bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.
Tüm bunlar, güçlü ilişkilerin sağlığımız için kritik öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Waldinger, toplumun servete çok fazla önem verdiğini “fakat, bu 75 yılı aşkın süre ile yaptığımız çalışma bize ilişkilere, aileye, arkadaşlara ve topluma eğilim gösteren insanların mutlu olduğunu tekrar ve tekrar ve terar gösterdi.”