Asgari ücret tespit komisyonu yeni asgari ücreti belirlerken, ekonomik büyüme içinde asgari ücretin reel olarak artmadığını, yerinde sayarak kitlelerin yoksullaştığının altını çizen DİSK-AR ekonomik büyüme ve asgari ücret raporunu yayınladı.
Sermaye Hükümet Elele
Sermaye ve hükümet temsilcilerinin çoğunluğu ile toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, enflasyon hedeflerini kendisine esas alınmakta, işçilerin geçim düzeyi ihmal edilirken, ekonomik gelişme bu kararlara yansıtılmamaktadır. Dolayısı ile ekonomik refahın paylaştırılması açısından en önemli araçlardan biri durumunda olan asgari ücret, ciddi bir baskı altındadır.
Ücretlerle İlgili Yalanlar…
Buna karşın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 18 Aralık 2012 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada. “Asgari ücreti biz yüzde 300’den fazla arttırmışız. Ve asgari ücret birçok rekabet içinde olduğumuz ülkeden kat kat daha yüksektir” demektedir. Hâlbuki reel ücret artışlarına baktığımızda durum Bakanın söylediklerinden son derece farklıdır. AKP hükümetleri döneminde ekonomi % 63 düzeyinde büyürken, net asgari ücret, vergi iadesi ve asgari geçim indirimleri dahil, aynı dönemde reel olarak sadece % 6,6 oranında artış göstermiştir.
Asgari Ücretin En Düşük Olduğu Ülkelerden Biri Türkiye
Ayrıca Türkiye’de diğer ülkelere göre asgari ücretin kat kat daha yüksek olduğu konusu tartışmalıdır. Bugün krizdeki Yunanistan’da asgari ücret düşürülmüş hali ile 1621 TL, İspanya’da 1772 TL’dir (21 Aralık 2012 TCMB verileri üzerinden hesaplanmıştır). Resmi haftalık çalışma süresi Yunanistan’da 40, İspanya’da 38,3 saatken, Türkiye’de 45 saattir. Asgari ücretten alınan vergi oranı Türkiye’de daha yüksektir. Yıllık ücretli izin hakkı bu ülkelerde en az 20 gün iken, Türkiye’de 14 gündür. Buna karşın brüt asgari ücret sadece 940 TL’dir.
Asgari Ücretli Üretimden Pay Alamıyor
2005-2012 yılları dikkate alındığında ekonomik büyümenin asgari ücrete yansımadığı çok daha net olarak görülmektedir. Vergi iadesi ve asgari geçim indirimini esas alarak hesapladığımız net asgari ücrete göre, asgari ücrette reel gelişme 2012 enflasyon ve ekonomik büyüme tahminleri ile birlikte, 7 yıl için sadece % 7 düzeyindedir. Aynı dönem için ekonomik büyümenin % 30 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu hesapla sadece 2005 yılından bu yana ekonomik büyümenin asgari ücrete yansımamasının işçilere bedeli net 157 TL’lik gelir kaybıdır. Yani asgari ücretlinin ürettiği değerden aldığı pay azalmış, sömürü artmıştır.
İnsani Bir Büyüme, Adil Bölüşüm
Ekonomik büyümenin, ekolojik dengeyi tahrip eden, toplumsal kaynakların yağmalandığı, gelir dağılımının bozulduğu, işsizliğin arttığı bu biçimiyle sürdürülmeye çalışılması, insani ve sosyal gelişme açısından son derece olumsuz bir sonuç doğurmaktadır. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik İndeksine göre Türkiye, insani gelişmişlik açısından 187 ülke içerisinde 92. sıradadır. Oysa dünyanın en büyük ekonomisine sahip ilk 20 ülke arasında olmaktan gurur duyulmaktadır. İran, Rusya, Sırbistan ve Suudi Arabistan’dan insani gelişmişlik anlamında geri olmamız bu tabloya karşın nasıl açıklanabilir.
Büyüme ve kalkınma, herkesin zenginleştiği, kaynakların adilce bölüşüldüğü, çevreye dost, insana yakışır bir çalışma yaşamının hâkim olduğu bir büyüme olmalıdır, yoksa servetin birilerinin elinde hızla toplandığı, çalışma koşullarının ağırlaştığı, çevrenin tahrip edildiği, haksızlıklar üzerine yükselen bir büyüme değil.
Asgari Ücret Yükselmeli!
Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Ancak tespit edilen asgari ücretle, zorunlu ihtiyaçları karşılayacak bir ücret arasında ciddi farklar bulunmaktadır. Buna karşın hükümet yetkilileri asgari ücretin fazla olduğunu söyleyebilmekte, yandaş basın, asgari ücretin belirlenme sürecinin bölgesel düzeyde, yerel aktörlerin katılımı ile belirlenmesine olanak tanıyan ve böylelikle asgari ücreti aşağı çekmeyi, yoksulluğu yaygınlaştırmayı amaçlayan bölgesel asgari ücret uygulamasına karşı çıkanlara yönelik konfederasyonumuzu da hedef alan haberler yapmaktadır.
Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmelidir.
1. Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli, asgari ücretin belirlenmesi süreci bir toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır.
2. Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.
3. Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır.
4. Asgari ücret gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmeli ve ekonomik büyümeden pay almalıdır.
5. Asgari ücretlinin geçim haddi ile enflasyon arasındaki uyumsuzluğun yoksullaştırıcı etkisi göz önüne alınarak, enflasyon verilerinde temel harcama kalemleri dikkate alınmalı, TÜFE sepeti emek örgütlerinin katılımı ile belirlenmeli ve denetlenmelidir.
6. Asgari ücretle çalışanlar için elektirik, su, doğalgaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır.
7. Sabah 6.00-9.00 ile akşam 18.00-21.00 saatleri arasında ulaşım parasız olmalıdır.
8. Eğitimde hiçbir ad altında para alınmamalı, eğitimin okul dışı giderleri devlet tarafından karşılanmalı, sağlık tümüyle parasız olmalıdır.
9. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.