Washington Post, Türk-Amerikan ilişkilerinde İran nedeniyle gerginlik yaşanabileceği görüşüne yer veriyor. Janine Zacharia imzalı makalede, Türkiye’nin İran’a yaptırımlara karşı çıkmasının ilişkilerde sıkıntı yaratacağı vurgulanıyor:
“İran konusunda yaşanan anlaşmazlığın tek nedeni İran’ın nükleer programına karşı ne yapılması gerektiği konusundaki ideolojik görüş ayrılığı değildir. Bölgesel bir güç olma iddiasındaki Türkiye’nin kendine güveninin giderek artması da bunda etkili oldu. Zirve Üniversitesi’nden Gökhan Bacık’a göre Türk liderler Türkiye’nin dış politikasını Amerika’dan bağımsızlaştırmak istiyorlar ve bu tür olayları daha bağımsız bir dış politika için fırsat olarak görüyorlar. Türkiye uzmanı Hanri Barkey ise, bunun Türkiye için bir Pirus zaferi olabileceğini söylüyor. Barkey, ‘Türkiye’nin Amerika’ya kafa tutması Üçüncü Dünya’da olumlu yankılanabilir. Ancak Türkler, Amerika ile ilişkilerini gerçekten de zora sokuyorlar’ diyor.”
Wall Street Journal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı seçilmesinin Türkiye’deki siyasi dengeleri değiştirebileceğini yazıyor. Haberde, Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi yeniden canlandırabileceği belirtiliyor:
“Kılıçdaroğlu, yeni seçmenler kazanmaya yönelik konuşmasında, CHP’nin geleneksel politikalarından farklı vaatlerde bulundu. CHP, kendini sosyal demokrat bir parti olarak tanımlamasına rağmen, laik ve milliyetçi muhalefetin temsilcisi haline geldi. Bu da, iş dünyasına yakın AKP’ye karşı CHP’nin seçmen tabanını önemli ölçüde kısıtlıyordu. Kılıçdaroğlu, beklenmedik biçimde iktidara gelmesi halinde % 10 seçim barajını kaldıracağını açıkladı. Bu, Kürt azınlığı temsil eden partilerin en temel taleplerinden biriydi. Kılıçdaroğlu’nun yoksullara ve emeklilere yönelik sosyal demokrat mesajlar vermesi de önemli bir değişiklikti. Kılıççdaroğlu, konuşmasında laik-İslamcı çatışmasına da değinmekten kaçındı.”
USA Today, Senato’da kabul edilen bankacılık reformunu, yeni bir ekonomik krizin önlenmesi açısından önemli buluyor. Ancak gazete, reformun hayata geçirilmesinin kabul edilmesinden daha zor olacağına dikkat çekiyor:
“Temsilciler Meclisi ve Senato’da kabul edilen farklı metinler arasında nasıl bir uzlaşma sağlanırsa sağlansın, mali reform hakkındaki son söz söylenmiş olmayacaktır. Bu reformun kabul edilmesinin tek nedeni kamuoyunun tepkisidir. Ancak kamuoyunun bu konuya ilgisi azaldıkça ve reformun hayata geçmesini sağlayacak kuralların yazılmasına başlandıkça, bankacılık lobisi de etkisini gösterecektir. Ancak yine de Senato önemli bir görevi yerine getirdi. Bir dizi karmaşık konuyu ayrıntılı biçimde tartışarak Wall Street’in rahatsızlık veren uygulamalarını sınırlayacak ve yeni bir bankacılık fiyaskosunun yaşanması ihtimalini azaltacak bir çalışma yaptı. Atılan bu adım, küçümsenmemelidir.”
New York Times, küresel ısınma ile mücadele konusunun gündemin alt sıralarına düşmesinden rahatsız. Gazete, Ulusal Bilim Akademisi’nin bu konudaki gecikmenin pahalıya patlayacağı yönündeki raporunu öne çıkartıyor: