Christian Science Monitor Kabil’deki uluslararası konferansta bir yol haritasının kabul edilmesini önemli bir ilerleme olarak görüyor. Gazete, belirlenen hedeflere 2014’e kadar ulaşılmasına ise şüpheyle yaklaşıyor:
“Afganistan cumhurbaşkanı Karzai’nin hazırladığı ve konferansa katılanlar tarafından kabul edilen yol haritası, bir dizi inanılmaz ölçüde iddialı hedeflerden oluşuyor. Bu hedeflere ulaşılıp ulaşılamayacağı şimdilik belirsiz… Ancak hazırlanan planın somut hedefler içermesi, önemli bir gelişmedir. Bu plan aynı zamanda Karzai ile uluslararası toplumun, aynı zaman dilimi içinde aynı hedefler için birlikte çalışmasını sağlayacak. Bu hedeflerle pratikte yaşanacak olanların belirlenen takvime uyup uymayacağı ise, en büyük belirsizliği oluşturuyor. Muhtemelen gelişmeler bu takvime uymayacak ama yine de artık üzerinde uzlaşılan ortak bir hedef var.”
USA Today 11 Eylül saldırılarında yıkılan ikiz kulelerin bulunduğu bölgede bir İslam Merkezi açılmasını destekliyor. Gazete, bu konudaki tartışmalara inanç özgürlüğü açısından yaklaşıyor:
“Sıfır noktasına İslam Merkezi açılmasına izin vermek, teröristlerin yıkmaya çalıştıkları değerlere sahip çıkmaktır. Müslümanları, Amerika’nın İslam’a karşı savaş açtığına ikna etmeye çalışan El Kaide’nin bu çabasına darbe vurmaktır. Amerika’nın, barışçıl Müslümanların ibadetlerini yerine getirme hakkı da dahil olmak üzere dini özgürlüklerin merkezi olduğunu göstermektir. Neyse ki New York’taki yetkililer, protestocuları hayal kırıklığına uğratarak bu yaklaşımı benimsiyorlar. Proje hızla ilerliyor. İslam Merkezi kurulmasını savunanlar hem doğru hem de akıllıca bir iş yapıyorlar. El Kaide’nin yürüttüğü propagandayı boşa çıkartmak ve Amerika’nın hoşgörüsünü göstermek için, sıfır noktasına bir İslam Merkezi kurulmasından daha etkili ne olabilir?”
Washington Post dışişleri bakanlığının internet özgürlüğünü savunmak için attığı adımları doğru buluyor. Gazete, internette sansürle mücadelenin otoriter yönetimleri zayıflatacağını vurguluyor:
“Dışişleri bakanı Hillary Clinton’ın Ocak ayında internet özgürlüğünü savunan konuşmasından sonra, bakanlık konuyu bütün diplomatik ortamlarda gündeme getirdi. Kamu ve özel sektörün internet özgürlüğü için birlikte mücadele vermesini sağlayabilmek amacıyla internet servis sağlayıcıları ve sosyal medya şirketleriyle bir araya geldi. Engellerin olmadığı, insanların sansür veya hapis korkusu olmadan kendilerini ifade edebildiği bir siber dünya, yaşadığımız dünyanın da Amerika ve diğer demokratik ülkeler açısından daha güvenli olmasını sağlayacaktır. Kamu ve özel sektörün işbirliğinin sürmesi, internet özgürlüğünün dış politikada bir öncelik olarak benimsenmesi ve bu amaç için ayrılmış fonların doğru kullanılması bu idealin gerçeğe dönüşmesine yardımcı olacaktır.”
New York Times kadınları AIDS hastalığına karşı büyük ölçüde koruyan yeni bir ilaç bulunmasını büyük bir ilerleme olarak yorumluyor. Gazete, bu sayede kadınların ilk kez partnerlerinden bağımsız olarak korunma imkânına sahip olacağını belirtiyor:
“Bütün dünya çapında HIV taşıyan 33 milyon insanın yarısını kadınlar oluşturuyor. Bu oran, hastalığın bulaşmasında en büyük etkenin cinsel ilişki olduğu Sahra altı Afrika’da % 60’ı buluyor. Kadınların HIV kapmasının % 40 ila % 50 oranında azaltılması bile, AIDS’in yayılmasını önlemek açısından büyük bir başarı olacaktır. Elbette, AIDS’in yayılmasını önlemek için çok yönlü bir mücadele yürütülmesi gerekiyor. En önemli sorun da, kaynakların azaldığı bir dönemde yeterince para bulabilmektir. Hastalığın yayılmasının önlenmesi hem insanların hayatını kurtaracak hem de maliyetleri düşürecektir. Umut vadeden buluşların desteklenmesi için her türlü çaba harcanmalıdır.”
VOA Türkçe