Ancak bunun herkes için böyle olmadığını ve Ratko Mladiç’in hala yakalanmadığını belirten dergi, Mladiç’in 1995 yılında Srebrenitsa’ya giren Sırp güçlerinin komutanıyken Srebrenitsa’yı “Türklerden” kurtardığını söylediğini hatırlatıyor.
Economist ironik bir şekilde, Türkiye’nin şimdi Sırbistan’ın yeni en yakın dostu gibi göründüğünü, ülkeyi ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın vizelerin kaldırılması da dâhil olmak üzere bir dizi anlaşma imzaladığı değerlendirmesini de yapıyor.
Derginin değerlendirmesinde öne çıkan bir başka nokta da Avrupa Birliği üyeliğini temel stratejik hedefi olarak belirleyen Sırbistan’ın, üyelik sürecinin aksaması halinde Rusya, Çin ve Türkiye ile ilişkilerini yoğunlaştıracağı.
Bilgisayar devi Apple geriliyor mu?
Independent bugünkü manşetinde bilgisayar devi Apple geriliyor mu diye soruyor.
Gazete, bu soruyu gündeme getiren gelişmeleri ise şöyle sıralıyor: Iphone 4’le ilgili sorunlar, Apple’ın patronu Steve Jobs’un kibirle suçlanması ardından hisse fiyatlarının düşmesi, tüketiciler tarafından açılan davalar ve denetçi kurumların soruşturmaları ve son olarak şirketin bugün bir kriz toplantısı düzenleyecek olması.
Apple’ın güvenilirlik konusundaki ününün, bir dönem çizilmediği söylenen iPod ekranları gibi çizildiğini belirten gazetenin yazarı Martin Hickman, şirketin ve son ürününün yaşadığı sorunları, güçlü bir egosu olduğunu söylediği şirketin patronu Steve Jobs’un bile artık saklayamadığını söylüyor.
Hickman’a göre Apple’ın Iphone 4’teki sorunları kabul etmeme girişimleri, Toyota’nın fren sistemindeki sorunları başta kabul etmek istememesine benziyor.
Independent yazarı, Apple’ın 2001 yılında ilk Ipod’u piyasa sürdüğü dönemkine kıyasla çok farklı bir şirket haline geldiğini de belirtip, Apple’ın o yıllarda, Microsoft’un altından başını kaldırmaya çalışan bir şirketken bugün dünyanın en büyük teknoloji şirketi haline geldiğini söylüyor.
‘Yaralı dev BP’
Sorunlar yaşayan, alanında dev bir başka şirket ise İngiliz petrol devi BP.
Financial Times “yaralı dev” diye nitelediği BP’nin çalışanlarının, şirketin son dönemlerde özellikle Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı nedeniyle darbe yiyen imajından yönetimin sorumlu olduğu görüşlerine yer veriyor.
Şirketin Londra’daki genel merkezindeki çalışanlarının kaygılarına göre, BP’nin içinde bulunduğu kriz, enerji devi şirketin gelecekte iş yapacağı ortaklarının güvenini zedeleyip, BP’nin zorunluluklarını yerine getirip getiremeyeceği konusunda kuşku yaratabilir.
Financial Times’ın yorumuna eşlik eden grafiklerde ise BP’nin eleştirilen Yürütme Kurulu Başkanı Tony Hayward’ın maaşına geçen yıl yüzde 25 zam yapıldığı bunun şirketteki ortalama maaş artışı olan yüzde 3,2’den bir hayli yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.
“Blair hükümeti İngiltere’nin işkencedeki rolü konusunda hesap vermeli”
Guardian gazetesindeki bir yorum yazısında Blair hükümetinin, İngiltere’nin işkence olaylarına dahli konusunda hesap vermesi gerektiği savunuluyor.
Gazetenin güvenlik konularındaki muhabiri Richard Norton-Taylor’a göre, eski İngiltere başbakanı Tony Blair göreve geldikten iki yıl sonra sığınmacıların işkence görmeleri riskine rağmen Mısır’a geri gönderilmeleri yanlısı oldu.
Mısır’dan geri gönderilen kişilere işkence yapılmayacağına dair güvenceler istedi Blair ama böylesi güvencelerin ya alınamayacağı ya da birşey ifade etmeyeceği konusunda uyarılmasına rağmen pozisyonunda ısrarını sürdürdü.
Gazete, ‘terör’ zanlılarının gizli tutukluluk merkezlerinde tutulmaları konusunda Tony Blair hükümetinin dışişleri bakanı Jack Straw’un da bilgisinin olduğunu ancak Straw’un daha sonra bunu yalanladığını da belirtiyor.
Guardian ayrıca, yeni ortaya çıkan belgeler ışığında İngiltere’nin işkence ve gizli gözaltı merkezlerindeki rolüyle ilgili Başbakan David Cameron tarafından başlatılan soruşturmada eski hükümetin dört bakanı ifade vereceklerini açıklarken, Tony Blair’in ise henüz sessiz kaldığını aktarıyor.
Cameron Obama’yı örnek almamalı
Daily Telegraph gazetesi, gelecek hafta Amerika Birleşik Devletleri’ne gidecek olan İngiltere Başbakanı David Cameron’un gezisiyle ilgili ABD’li bir gazetecinin yorumunu yayımlamış.
Eski Amerikan Başkanı Ronald Reagan’ın konuşmalarını yazan Wall Street Journal yazarı Peggy Noonan yazısında Cameron’a Amerikan Başkanı Barack Obama’yı örnek almaması tavsiyesinde bulunuyor.