Cumhuriyet tarihinden bu yana Türkiye’nin önemli ölçüde et ihtiyacını karşılayan Kars, eski günlerine geri dönüyor. Yurdun birçok bölgesinden Kars’a gelerek hayvan alanlar, Kars’taki hayvan potansiyelinin ileri seviyelere gitmesi gerektiğini söylüyor.
Kars Ardahan Iğdır Vakfı Başkanı Turan Çelik ile Denizli’den Kars’a gelen Abalıoğlu Yem-Soya Tekstil San. AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ender Abalıoğlu, Kızılyer Büyükbaş Çiftlik sorumlusu Cevdet Dinç, Kars Ticaret Borsası Meclis Başkanı Muhlis Acay ile birlikte Kars ve çevresinde gezi ve incelemelerde bulundular. Grup daha sonra Kars’ın yyöresel yemeklerinin yapıldığı Kristal Lokantası’na giderek hem yorgunluklarını hem de açlıklarını giderdi.
KARS’IN MERALARINA HAYRAN KALDILAR
Abalıoğlu Yem-Soya Tekstil San. AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ender Abalıoğlu, Kars’ın bozulmamış güzel bir kent olduğunu söyleyerek, “Kars’ın tarihi dokusuna hayran kaldım. Ziyaretimiz vesilesi ile bir nebze de olsa Kars’ı gezmek fırsatı bulduk. Bu nedenle büyükbaş hayvan ve besicilik konusunda neler yapabilirizi düşündük. Batıda besicilik yaptığımız için besi hayvanı almak için çalışmalarımız dahilinde Kars’taki meraları gezdik. Buralarda büyükbaş hayvanlar ve danalara baktık. Bu nedenle de Kars’ın meralarına hayran kaldık. Bitki örtüsü ve flora bakımından hayvancılık için son derce mükemmel ve uygun bir ortam var. Ben Ege Bölgesi’nde yaşıyorum ve şu anda Ege’de her yer kurumuş ve sararmış durumdadır. Ama Kars’ta son günlerde yağmur yağmamasına rağmen her taraf yemyeşil ve hayvancılık yapılması için son derece müsait, verimli ve potansiyeli çok yüksek bir bölge. Bu bölgede benim gibi Batılı işadamları öncelikli olarak tarım, hayvancılık ve hayvancılık üzerine entegre tesisleri üzerine yatırımlar yapabilir.” dedi.
“İTHAL ET ÇÖZÜM DEĞİL”
İthal etin serbest bırakılmasının çözüm olamayacağını da savunan Abalıoğlu, “Netice itibari ile Türkiye’de üretimin olması gerekir. İthal etmek; belki kısa bir süre için et fiyatlarını biraz düşürebilir, ama devamlı olarak et ithalatı yapamayız. İthal etle ancak içerideki üreticiyi baltalamış oluruz ve üreticiyi zarar ettiririz. Bu nedenle de üreticiyi küstürürüz. Netice itibari ile de ithal ete daha da bağımlı kalırız.” diye konuştu.
Kars Ardahan Iğdır Vakfı Başkanı İşadamı Turan Çelik de “Enver Bey, Ege’de çok köklü bir aileden gelen bir işadamıdır. Sahibi olduğu şirket de Türkiye’de markalaşmıştır. Abalıoğlu markaları ise Lezita’dır. Lezita marka piliçleri İzmir merkezli Ege Bölgesi’nde üretiyorlar. Ayrıca besicilik işi ile de uğraşmaktadırlar. Biz de Kars’ı kendilerine anlattık. Ben ve Muhlis Acay ile birlikte davetimizi kırmayarak Kars’a geldiği için kendilerine teşekkür ediyoruz. Kars’ta gezilerimiz sırasından edindiği izlenimleri kendisi ile paylaştık. Doğal koşulları itibari ile Kars hayvancılığın en iyi yapılacağı bir yer. Ayrıca son yıllarda iklim değişikliği nedeni ile kış ayları daha da kısalmaya başladı. Çünkü daha önce klasik bir mazeret olan ‘Kars 8 ay kar altında’ gerçeği de değişmeye başladı. Bugün Kars meralarında çobanlarla konuştuk. Daha önceki yıllarda 4 ay gibi süren mera otlatma süresi 7 aya çıkmış ve bu çok sevindirici bir durumdur. Demek ki Kars’ta 7 ay gibi bir süre hayvan merada besleniyorsa bu çok önemsenmelidir. Ama Ege’de hayvan yılın 12 ayı içeride besleniyor. Bu da Kars ve çevresi için son derece önemli bir avantajdır. Çünkü alıcı Kars’tan alacağı fiyat ile Ege’den alacağı fiyat aynı olmayacaktır. Bu bölgede hayvan 7 ay merada besleneceği için maliyeti de batıya göre düşük olacak ve batıdaki alıcı Kars’ı tercih edecektir.” şeklinde konuştu.
“KARS’TA DAMIZLIK MERKEZİ KURULMALI”
Bu özelliklerden dolayı Kars’ta bir merkez kurulması gerektiğini ifade eden İşadamı Turan Çelik, şunları söyledi: “Dişiler damızlığa girmeli ve erkek hayvanlar da Batı’da pazarlanmalıdır. Çünkü Kars’ta böyle bir pazar şu anda yok, bu pazar batıda. Bu nedenle devletin gelip de bu bölgede çalışma yapması gerekir. Kars bir zamanlar Türkiye’nin et ihtiyacını tek başına karşılayacak durumda iken ve ayrıca sınırların da dışına çıkarak Rusya’ya bile ihracat edecek durumda iken uygulanan yanlış politikalar nedeni ile hayvancılık neredeyse bitme noktasına geldi. Bu nedenle teşvik yasalarının en fazla uygulanması gereken illerin başında Kars ve çevre illeri gelmelidir. Devletin vergiler konusunda da üretici ve küçük ölçekli aile işletmelerine yardımcı olması gerekir.”
Geçtiğimiz günlerde Kars’ın bir köyüne gittiğini anlatan Çelik, izlenimlerini şöyle aktardı: “Bu köyde yıllar önce 15-20 bin koyun varken şimdilerde ise tek bir koyun bile bu köyde yetiştirmiyor. İthal et zaten sadece geçici bir çözümdür. Fakat kesin bir çözüm değildir. Kars artık damızlık merkezi olmalıdır. Artık et hayvancılılığı değil de hayvan sayısını artırmak ve daha fazla istihdam sağlayan bir duruma gelmelidir. Bu nedenle Devletin ithal etmek için verdiği paraları burada damızlık hayvan için verse bu sorun kökten çözülmüş olur. Her şeyin devletten beklenilmezi taraftarı değilim ama bu sorun devlet in çözeceği bir sorundur.”
“ÜRETİCİ TARIM BAKANI’NA KÜSTÜ”
Kars Ticaret Borsası Başkanı Muhli Acay ise “Bizler besiciler olarak zaman zaman Kars’ta hayvancılık üzerine tartışıyoruz. Turan bey ile de görüşmeler yapıyoruz. Turan bey, Ender beyin Kars’tan 2 bin hayvan alacağını söyledi. Davet edelim gelsin dedi. Bende bundan memnun oldum. Böylelikle de yayla, mera ve hayvanlarımızı görmüş olur. Kendisi de bizleri kırmayarak geldi ve Kars’ı gördü. Kendisine teşekkür ediyoruz. 2002 yılından da kendisi ile alışveriş yapmıştım. İthal etin ülkemize gelmesini yanlış bir karar olarak değerlendiriyorum. Üretici, Tarım Bakanı’na küsmüş durumdadır. Besicinin önünü kesmiş oluyor. Kars Türkiye’nin et ihtiyacını tek başına karşılayacak kadar potansiyele sahiptir. İthalin önü açılınca herkesin morali bozuldu. İnşallah düzelecek ve kendi etimizi kendi ülkemizde üreterek tüketeceğiz. Umarız Ender bey de hayvanlarımızı beğendi ve alım yapacak. Bu da ithal et zamanında bizleri sevindirmiş olacak.” ifadelerini kullandı.
Kars Ardahan Iğdır Vakfı Başkanı Turan Çelik ile Denizli’den Kars’a gelen Abalıoğlu Yem-Soya Tekstil San. AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ender Abalıoğlu, Kızılyer Büyükbaş Çiftlik sorumlusu Cevdet Dinç, Kars Ticaret Borsası Meclis Başkanı Muhlis Acay ile birlikte Kars ve çevresinde gezi ve incelemelerde bulundular. Grup daha sonra Kars’ın yyöresel yemeklerinin yapıldığı Kristal Lokantası’na giderek hem yorgunluklarını hem de açlıklarını giderdi.
KARS’IN MERALARINA HAYRAN KALDILAR
Abalıoğlu Yem-Soya Tekstil San. AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ender Abalıoğlu, Kars’ın bozulmamış güzel bir kent olduğunu söyleyerek, “Kars’ın tarihi dokusuna hayran kaldım. Ziyaretimiz vesilesi ile bir nebze de olsa Kars’ı gezmek fırsatı bulduk. Bu nedenle büyükbaş hayvan ve besicilik konusunda neler yapabilirizi düşündük. Batıda besicilik yaptığımız için besi hayvanı almak için çalışmalarımız dahilinde Kars’taki meraları gezdik. Buralarda büyükbaş hayvanlar ve danalara baktık. Bu nedenle de Kars’ın meralarına hayran kaldık. Bitki örtüsü ve flora bakımından hayvancılık için son derce mükemmel ve uygun bir ortam var. Ben Ege Bölgesi’nde yaşıyorum ve şu anda Ege’de her yer kurumuş ve sararmış durumdadır. Ama Kars’ta son günlerde yağmur yağmamasına rağmen her taraf yemyeşil ve hayvancılık yapılması için son derece müsait, verimli ve potansiyeli çok yüksek bir bölge. Bu bölgede benim gibi Batılı işadamları öncelikli olarak tarım, hayvancılık ve hayvancılık üzerine entegre tesisleri üzerine yatırımlar yapabilir.” dedi.
“İTHAL ET ÇÖZÜM DEĞİL”
İthal etin serbest bırakılmasının çözüm olamayacağını da savunan Abalıoğlu, “Netice itibari ile Türkiye’de üretimin olması gerekir. İthal etmek; belki kısa bir süre için et fiyatlarını biraz düşürebilir, ama devamlı olarak et ithalatı yapamayız. İthal etle ancak içerideki üreticiyi baltalamış oluruz ve üreticiyi zarar ettiririz. Bu nedenle de üreticiyi küstürürüz. Netice itibari ile de ithal ete daha da bağımlı kalırız.” diye konuştu.
Kars Ardahan Iğdır Vakfı Başkanı İşadamı Turan Çelik de “Enver Bey, Ege’de çok köklü bir aileden gelen bir işadamıdır. Sahibi olduğu şirket de Türkiye’de markalaşmıştır. Abalıoğlu markaları ise Lezita’dır. Lezita marka piliçleri İzmir merkezli Ege Bölgesi’nde üretiyorlar. Ayrıca besicilik işi ile de uğraşmaktadırlar. Biz de Kars’ı kendilerine anlattık. Ben ve Muhlis Acay ile birlikte davetimizi kırmayarak Kars’a geldiği için kendilerine teşekkür ediyoruz. Kars’ta gezilerimiz sırasından edindiği izlenimleri kendisi ile paylaştık. Doğal koşulları itibari ile Kars hayvancılığın en iyi yapılacağı bir yer. Ayrıca son yıllarda iklim değişikliği nedeni ile kış ayları daha da kısalmaya başladı. Çünkü daha önce klasik bir mazeret olan ‘Kars 8 ay kar altında’ gerçeği de değişmeye başladı. Bugün Kars meralarında çobanlarla konuştuk. Daha önceki yıllarda 4 ay gibi süren mera otlatma süresi 7 aya çıkmış ve bu çok sevindirici bir durumdur. Demek ki Kars’ta 7 ay gibi bir süre hayvan merada besleniyorsa bu çok önemsenmelidir. Ama Ege’de hayvan yılın 12 ayı içeride besleniyor. Bu da Kars ve çevresi için son derece önemli bir avantajdır. Çünkü alıcı Kars’tan alacağı fiyat ile Ege’den alacağı fiyat aynı olmayacaktır. Bu bölgede hayvan 7 ay merada besleneceği için maliyeti de batıya göre düşük olacak ve batıdaki alıcı Kars’ı tercih edecektir.” şeklinde konuştu.
“KARS’TA DAMIZLIK MERKEZİ KURULMALI”
Bu özelliklerden dolayı Kars’ta bir merkez kurulması gerektiğini ifade eden İşadamı Turan Çelik, şunları söyledi: “Dişiler damızlığa girmeli ve erkek hayvanlar da Batı’da pazarlanmalıdır. Çünkü Kars’ta böyle bir pazar şu anda yok, bu pazar batıda. Bu nedenle devletin gelip de bu bölgede çalışma yapması gerekir. Kars bir zamanlar Türkiye’nin et ihtiyacını tek başına karşılayacak durumda iken ve ayrıca sınırların da dışına çıkarak Rusya’ya bile ihracat edecek durumda iken uygulanan yanlış politikalar nedeni ile hayvancılık neredeyse bitme noktasına geldi. Bu nedenle teşvik yasalarının en fazla uygulanması gereken illerin başında Kars ve çevre illeri gelmelidir. Devletin vergiler konusunda da üretici ve küçük ölçekli aile işletmelerine yardımcı olması gerekir.”
Geçtiğimiz günlerde Kars’ın bir köyüne gittiğini anlatan Çelik, izlenimlerini şöyle aktardı: “Bu köyde yıllar önce 15-20 bin koyun varken şimdilerde ise tek bir koyun bile bu köyde yetiştirmiyor. İthal et zaten sadece geçici bir çözümdür. Fakat kesin bir çözüm değildir. Kars artık damızlık merkezi olmalıdır. Artık et hayvancılılığı değil de hayvan sayısını artırmak ve daha fazla istihdam sağlayan bir duruma gelmelidir. Bu nedenle Devletin ithal etmek için verdiği paraları burada damızlık hayvan için verse bu sorun kökten çözülmüş olur. Her şeyin devletten beklenilmezi taraftarı değilim ama bu sorun devlet in çözeceği bir sorundur.”
“ÜRETİCİ TARIM BAKANI’NA KÜSTÜ”
Kars Ticaret Borsası Başkanı Muhli Acay ise “Bizler besiciler olarak zaman zaman Kars’ta hayvancılık üzerine tartışıyoruz. Turan bey ile de görüşmeler yapıyoruz. Turan bey, Ender beyin Kars’tan 2 bin hayvan alacağını söyledi. Davet edelim gelsin dedi. Bende bundan memnun oldum. Böylelikle de yayla, mera ve hayvanlarımızı görmüş olur. Kendisi de bizleri kırmayarak geldi ve Kars’ı gördü. Kendisine teşekkür ediyoruz. 2002 yılından da kendisi ile alışveriş yapmıştım. İthal etin ülkemize gelmesini yanlış bir karar olarak değerlendiriyorum. Üretici, Tarım Bakanı’na küsmüş durumdadır. Besicinin önünü kesmiş oluyor. Kars Türkiye’nin et ihtiyacını tek başına karşılayacak kadar potansiyele sahiptir. İthalin önü açılınca herkesin morali bozuldu. İnşallah düzelecek ve kendi etimizi kendi ülkemizde üreterek tüketeceğiz. Umarız Ender bey de hayvanlarımızı beğendi ve alım yapacak. Bu da ithal et zamanında bizleri sevindirmiş olacak.” ifadelerini kullandı.
CİHAN