Başbakan’ın 5 Kasım günü ‘Teknopark’ açılışı için Boğaziçi Üniversitesi’ne gitmesiyle öğrencilere yönelik polis ve başbakanlık korumalarının saldırıları öğretim üyeleri tarafından kınandı. Yaşananları görmezden gelmeyen ve olaylara karşı tepkilerini diri tutmak için bir tartışma ve mücadele hattı örmek isteyen Boğaziçili hocalar, bir çağrı metni yayınladı. Metin üzerinden 25 Kasım günü bir forum düzenlenecek.
“Özgür ve eleştirel düşünce, bilimsel üretim ve ifade özgürlüğünün beşiği olması gereken bir üniversitenin orta meydanında biber gazı kullanılması, sınıfların polislerce basılması ve öğrencilerin tartaklanmasını kabul edilemez buluyoruz” diyen öğretim üyeleri, öğrenciler tarafından bir karşı kuvvet kullanılmamasının ve demokratik protestoda ısrar edilmiş olmasının olayların daha korkunç bir boyuta ulaşmasının önündeki tek engel olduğunu ifade etti.
ÜNİVERSİTELER ÖĞRENCİLERİN, AKADEMİSYENLERİN VE EMEKÇİLERİNDİR
Yayınladıkları metinde; kendini eleştiren ve protesto eden herkesi despot bir biçimde susturmaya çalışan yaklaşımın, muhalif seslerin bastırılmasına hizmet ettiğinin altını çizen öğretim üyeleri, “Başbakana ve okul yönetimine hatırlatmak gerekir ki; üniversiteler öğrencilerin, akademisyenlerin ve emekçilerindir” dedi.
Açıklamada, “Üniversite kapılarından içeri girmemesi gerekenler anadillerinde eğitim talep eden Kürtler, siyasi duruşları nedeniyle kapı dışarı edilen muhalifler ya da başörtülü kadınlar değil; okulu ve öğrencileri terörize eden başbakan ve polisleri ile tüm bunlara zemin hazırlayan, göz yuman okul yönetimidir” denildi.
Üniversite hocaları, Boğaziçi Üniversitesi’nin mezunlarından öğrencilerine, hocalarından emekçilerine kadar tüm kesimlerini, 5 Kasım’da yaşananlara sebep olan Başbakan ve polisleri, olaylara zemin sunan okul yönetimini kınamaya, üniversitenin demokratik ve özgürlükçü geleneğine sahip çıkmaya davet etti.