Dün İran, Brezilya ve Türkiye arasında İran’dan gelecek az zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye,’de takas edilmesini ön gören anlaşma imzalandı. Üç ülkenin dışişleri bakanları tarafından imzalanan anlaşmaya göre İran’dan gelecek 1,2 ton uranyum Türkiye’de saklanacak. En geç bir yıl içerisinde yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyumla takas edilecek. İran uranyumunun 1 ay içerisinde Türkiye’de olması bekleniyor. Takas gerçekleşmez ise Türkiye İran’a uranyumunu koşulsuz geri vermek zorunda. Uranyumun hangi ülke tarafından zenginleştirileceği ise henüz netlik kazanmadı.
Takas nerede yapılacak?
Takas nerede yapılacak?
Takasın Türkiye’de yapılacağının kesinleşmesi ardından İran’dan gelecek uranyumun nerede saklanacağı sorusu gündeme geldi. Bu konuda henüz resmi bir açıklama yapılmazken İstanbul Küçükçekmece’deki Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tesisleri ön plana çıkıyor. TAEK yetkilileri tesislerin uranyum takası için hazır olduğunu, merkezde aylar öncesinden hazırlıkların yapıldığından takas sırasında hiçbir sorun yaşanmayacağını iddia ediyorlar. Yetkililer, röntgen cihazından yayılan kadar radyasyonun sızacağını söylüyorlar.
Tesis deprem bölgesinde
Ancak hiçbir sorun yaşanılmayacağı söylenen tesis İstanbul’daki depremde en fazla zarar görme riski taşıyan ilçeler arasında. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi tarafından yapılan incelemede Küçükçekmece, Zeytinburnu, Bayrampaşa ve Güngören ile birlikte depremden en fazla zarar görecek ilçeler arasında gösterildi. 1999 yılında Gölcük depreminde de hasar gören ve sızıntı nedeniyle bir süreliğine kapatılan tesisin uyarısı yapılan İstanbul depremi anında zarar görmeyeceğinin garantisi ise kimse tarafından verilmiş değil.
AKP’nin hedefi Türkiye’yi nükleer cennete dönüştürmek
Kimyasal atıkların çevreye ve insanlara zarar vermeyecek şekilde depolanmasını beceremeyen Türkiye uranyum zenginleştirme tesisleri de dahil nükleer tesis kurma çalışmalarını hızlandırdı. Güney Kore ile Sinop’ta kurulacak nükleer santral projesinde son aşamaya geldiklerini açıklayan Enerji Bakanı Taner Yıldız, Rusya ile de nükleer santral yapımı için “sonuç odaklı” çalışmaların devam ettiğini duyurdu. Nükleer enerji konusu Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın web sitesinde de yayımlanan 2010-2014 stareji planında da geniş yer buldu. 2012 yılına kadar nükleer enerji konusunda kurumsal yapılanmanın hedeflendiği belirtilen planda 2014 yılına kadar santral inşasına başlanılacağı duyuruldu.
Nükleer enerji kullanan ülkelerde, nükleer atıkların depolanmasının maliyetli olduğu gerekçesi ve halkın yoğun muhalefeti nedeniyle nükleer atıklardan kurtulma eğilimi giderek güçleniyor. Nükleer atıkları kendi ülkesinde değil de Sibirya’da depolayan Fransa bu duruma en somut örneği oluşturuyor. Nükleer enerji santralleri inşa etmek için yoğun çaba harcayan AKP’nin 2008 yılında Türkiye’yi uranyum zenginleştirme merkezi haline getirmek isteği gündeme gelmiş, bu istek basında “uranyumu Türkiye’den satın alacaklar” şeklinde verilmişti. İstanbul’da düzenlenen nükleer enerji toplantısında Ortadoğu’da birçok ülke nükleer enerji santrali kurmak istemesine karşı çıkan ABD, uranyum zenginleştirme işlemini Türkiye’de gerçekleşmesine yeşil ışık yakmıştı.
Sendika.Org