Bahçeli, Sakarya’nın ilçelerindeki bazı programlara katılmak üzere kente geldi. Hendek ilçesinde partililerce karşılanan Bahçeli, burada halka hitap etti.
Milletin birlik ve beraberliğini kaybetmesi durumunda hiçbir partinin millete hizmet fırsatı bulamayacağını söyleyen Bahçeli, ”Bazı dönemler vardır ki önce ülkem ve milletim, sonra partim anlayışıyla hareketi zaruri kılar” diye konuştu.
İnsanların birbirine kim olduğuna göre selam vermesi halinde ülkenin fiziksel olarak olmasa bile bir parçalanma yaşayacağını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
”Bugünkü siyasi iktidarın başlangıçtan bu yana en büyük hatası bize göre bu olmuştur. Bir cepheleşmeyi, kamplaşmayı, ayrışmayı körükleyerek, gerilim stratejisiyle bu sorunlar üzerinde çatışmayı hızlandırarak kendi iktidarının varlığını devam ettireceğine inanmıştır. Yani etnik temelde bölünmeye, mezhep temelinde ayrışmaya, inanç temelinde inananlar inanmayanlar, anayasal kurumlar arasında yasama, yürütme, yargı erklerinde karşılıklı bir gerginliği birbirlerini kabullenip kabullenmemeye, zaman zaman değişik konularda biz ve ötekiler ayrımı ile her konuda bölünmeyi temel teşkil eden bir yanlışı sürdürmektedir.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’de yaşayan insanları 36 etnik temele ayırdığını öne süren Bahçeli, ”87 yıllık kardeşlik ve birlikte yaşama kararlılığı varken etnik temeli kaşımanın kimseye faydası olmayacağını” söyledi.
Bahçeli, Türkiye’nin darbecilerden çok çektiğini, darbelerle birçok ekonomik ve sosyal meselenin çözümsüzlüğe itildiğini belirterek, Türkiye’nin bugün lider ülke olmamasının darbelerden kaynaklandığını dile getirdi.
Demokrasi kültürünü yerleştirmeden darbelerin önlenemeyeceğini de söyleyen Bahçeli, ”Darbeyi kafaya koyanlar başarırsa iktidar olur, başaramazsa bilir ki kellesini verir. Bunun yasası, hukuki dayanağı yok. Durup dururken bunları gündeme getirerek TSK’yı bölücü terörle mücadelenin en yoğunlaştığı ortamda birtakım tereddütlere, kaygılara, halk nezdinde gözden düşürme gayretlerine gerek yok” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde ihtilalci, darbeci varsa onların halka anlatılması ve kolundan tutup atılması gerektiğini belirten Bahçeli, kendilerinin de bu durumda destek olacaklarını söyledi.
Çeşitli bahanelerle, yürütülmekte olan bir mücadeleyi etkileyecek davranışlardan kaçınmak gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
”Şimdi kafamdaki soruların cevaplarını aramak istiyorum. Yüksek Askeri Şura 1 Ağustos ile 4 Ağustos arasında yapılacak. TSK mensupları çok daha iyi bilirler, bütün terfi ve atamalar Yüksek Askeri Şura sonrasında kendi yöntemleriyle belirlenir, yeni ordu kademeleri oluşur ve Türk milletine hizmet etmeye devam eder. Şimdi ‘Balyoz’ harekatı bahanesiyle Yüksek Askeri Şura’ya 1 hafta kala 100’ün üzerinde emekli ve muvazzaf subayları tutuklama kararı alınıyor. Tutuklama kararından sonra da mahkemelerinin 15 Aralık’ta yapılacağı söyleniyor. Aceleniz ne? Silahlı kuvvetler tutuklanacağız diye bu ülkeden mi kaçacak? Ordu komutanlığı, kolordu komutanlığı yapanlar var.”
Hakkında yakalama kararı çıkarılan subaylar arasında, Başbakan Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti sırasında siperde yanında bulunan bir subayın da olduğunu söyleyen Bahçeli, ”Irak’a mı, Kandil’e mi gidecek? Acelen ne? Bunu kalkıp Yüksek Askeri Şura toplantısından sonra yapsanız, o arada da bunları gözden geçirseniz, TSK’yı yıpratmadan iç mekanizmayla bunları çözseniz ne olur ki” dedi.
Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Erdoğan ile eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın görüşmesine de değinen Bahçeli, ”Böyle bir davranış karşısında aklıma şu geliyor; eski Genelkurmay Başkanı ile Sayın Başbakan Dolmabahçe Sarayı’nda neyi konuştun? Ne üzerinde anlaştın, askeri hedefi, bir yönetim değişikliğiyle ilgili senaryoyu beraber mi çizdin? Askeriyede bir restorasyon mu düşünüyorsunuz onu mu planladınız” diye konuştu.
Bahçeli, buluşmanın halka anlatılması gerektiğini savunarak, ”Yaşar Büyükanıt ya siz anlatacaksınız veya Sayın Başbakan bir gün gelecek sen anlatmak mecburiyetinde kalacaksın. Belki de öyle bir gün gelecek ki ikiniz birden yargılanacaksınız. Bu neyin nesidir? Bu ülkenin her kurumunu ayaklar altına serip çiğnemenin kime ne faydası var” dedi.
-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-
”Darbecilere ‘hayır’, demokratlara ‘evet’ ikilemiyle Türkiye’yi referanduma götürüp yeni bir bölücülükle halkı büyük sıkıntılara sokabilecek davranışlarda bulunulduğunu” öne süren Bahçeli, bu davranışlardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli, bu tür davranışlardan sadece ”okyanus ötesi” ve Avrupa Birliği’nin memnun olacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
”12 Eylül öncesinde devrimcilerle ülkücüler arasında inandıkları yollar uğruna önemli bir mücadele verilmiştir. Bu mücadele sırasında genç yaşlarda çok vatan evladı hayatını kaybetmiş ve şehit olmuştur. Bazıları vardı ki idam edilmiştir. Bu idam üzerinden kalkıp ülkücüleri iki de bir tahrik etmenin kime ne faydası var? Ülkücüleri bu kadar seviyordun da 8 yıllık iktidarında ülkücülerin burnundan kan akıtmaya utanmadın mı? Devrimciler, ülkücüler idam sehpalarında can verirken sen ne yapıyordun? İETT Spor’da mı top koşturuyordun?”
Halk oylamasının bir anlam ifade ettiğini söyleyen Bahçeli, şöyle dedi:
”Ya AKP’yi yargıdan kurtaracaksınız, Anayasa Mahkemesini televizyonlar gibi yandaş hale getireceksiniz, yolsuzluğa, rüşvetin üzerine bir referandum bezi örtüp, üstünü kapatacaksınız, veyahutta ‘hayır’ diyecek ve AKP’den hesap sorulacak bir yol izini belirleteceksiniz. MHP olarak bir AKP anayasasına değil, Türk milletinin geleceğini belirleyecek yeni bir anayasada buluşmayı ‘evet’ oyu tercihinden çok daha önemli görüyoruz. Özellikle de AKP’den hesap sormak için bu yol izinin açılması lazım. Bu yol izinde de hukuksuzluk, ayrışma, riyakarlık vesaire ‘hayır’ın altını tümünüz nasıl doldurursa doldursun netice itibarıyla bir ‘hayır’ çıkarsa arkasındaki genel seçimlerde iktidar sarsılacak, AKP eriyecek ve bugün sorguladığı yargının önünde adalet içinde hesabı sorulacak.
Şimdiden söylüyorum duyan duysun, duymayan duymasın, yandaş televizyon ister söylesin ister söylemesin; Cenab-ı Allah bir iktidar nasip ederse Yaşar Büyükanıt, Sayın Başbakan hesaptan kaçamayacaklar.”
Konuşmasının ardından Hendek’ten ayrılan Bahçeli, bazı temaslarda bulunmak üzere Karasu’ya gitti.
AA