BRÜKSEL merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu, “Türkiye’nin İsrail ve İran krizi” başlıklı bir rapor hazırladı.
Raporda, “ABD ve AB ülkeleri, Türkiye için ‘Doğu’ya dönüyor’, ‘İslam blokuna katılınıyor’ ve ‘Batı’ya sırtını dönüyor’ gibi basit klişeleri kullanmaktan vazgeçsin” denildi. Türkiye’nin Avrasya’da, Balkanlar’da, Afrika ve Ortadoğu’da Müslüman ve Hristiyan devletlerle yeni dış politika taahhütleri en başta ve öncelikle ekonomik olduğu belirtilen raporda, “Ticaret ve yatırımlarının, sosyal, eğitimsel ve popüler bağlantılarının, ekonomik ve entelektüel inovasyon kaynağının hepsi ayrılmaz bir şekilde AB ülkelerine ve ABD’yle bağlantılı” ifadesi yer aldı. Türkiye’nin AB yolculuğuna kararlılıkla devam ederken, Fransa ve Almanya’nın Türkiye’ye verdikleri üyelik sözüne bağlı kalmaları gerektiği vurgulandı.
Türkiye’nin İsrail ve İran politikasını derinlemesine analiz eden raporda, Türkiye’ye, bölgesel sorunlarda diğer arabulucularla yakından çalışma fırsatlarını değerlendirirken taraf olmaktan ya da bu tür bir algıya neden olacak görüntülerden kaçınması tavsiye edildi. İsim verilmeden çok sayıda yetkili ve diplomatik kaynakla görüşülerek hazırlanan raporda, Türkiye ve Brezilya’nın İran’la imzaladığı nükleer yakıt takası anlaşmasıyla ve İsrail’in Mavi Marmara baskınıyla ilgili detaylara yer verildi.
Vatan