Hükümetin Kürt sorununu çözmek iddiasıyla başlattığı ‘açılım süreci’ devam ederken son bir yılın en kapsamlı sınır ötesi hava harekatı önceki gün gerçekleştirildi. 20 uçak, Zap-Hakurk bölgeleri başta olmak üzere bir çok noktaya bomba yağdırdı. Hükümet yetkilileri sınır ötesi operasyonların devam edeceğinin işaretlerini verirken, uzun süredir bölge illerinde, sınır bölgelerine yapılan askeri yığınak ve operasyonlarda hız kesmeden sürüyor.
Yapılan son sınır ötesi hava harekatına dair görüşlerini aldığımız siyasi parti ve insan hakları kuruluşları, yaklaşık 30 yıldır süren militarist politikalarla sorunun çözülmediğini aksine daha da derinleştiğini hatırlatarak, operasyonların derhal durdurulması ve barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için gerekli adımların atılması çağrısı yaptılar.
BDP: BÜYÜK TAHRİBAT YARATIR
Son sınır ötesi hava harekatını değerlendiren Barış ve Demokrasi Partisi Van Milletvekili Özdal Üçer, Türkiye’nin yıllardır uyguladığı savaş politikalarının bir çözüm içermediğinin net olarak bilindiğini ancak AKP hükümetinin bu politikalarda ısrar ettiğini dile getirdi. Üçer, “AKP’nin Kürt sorunu politikasının merkezinde asıl olarak ‘savaşla çözme’ var. Dışarıda yürüttüğü diplomasinin merkezine de operasyonların gerekliliği, zorunluluğu ve haklılığını koymuş durumda” dedi. Bir Irak, İran, Türkiye ve ABD ittifakının söz konusu olduğunu belirten Üçer, yaşanan son gelişmelerin bölgede ciddi huzursuzluklar yaratacağı uyarısında bulundu.
Üçer, “Gerginlik ve savaş politikalarından kimlerin nemalandığı artık herkes tarafından bilinmektedir. AKP de, ordu da, Irak, İran ve diğer uluslararası güçlerde bu konuda samimiyetsiz. Savaşın bu sorunu çözemeyeceği onlar tarafından da biliniyor” dedi. Son sınır ötesi harekat ve bölgede süren operasyonlarla ölümlerin artacağını, ama sorunun çözülmeyeceğini ifade eden Üçer, “Hükümet demokratik çözüm için diyalog zeminini geliştirmek yerine savaşı körüklüyor. Çok kaygılıyız. Sıcak savaş ortamına yeniden dönülmesi büyük tahribatlar yaratacaktır” dedi. Hükümete akılcı politikaları hayata geçirme çağrısı yapan Özdal Üçer, “Sınır ötesi operasyon teskeresi derhal geri çekilmeli, operasyonlara son verilerek, barış ortamını sağlayacak girişimler başlatılmalıdır. Tüm Türkiye menfaati barıştadır” dedi.
EMEP: TEK ÇÖZÜM DİYALOG
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise son sınır ötesi hava harekatının AKP hükümetinin propaganda ettiği ‘açılım’ sürecinin geldiği noktayı gösterdiğini belirtti. Hükümetin bir ittifakla sınır ötesinde gerçekleştirdiği operasyonların ABD’nin bölge politikasıyla uyumlu olduğunu dile getiren Gürkan, “Ülke içinde Kürt siyasetçilere yönelik operasyonlarla Kürtlerin iradesine saldırılıyor. Siyasetçilere yasak getiriliyor. Askeri operasyonlar sürüyor. Şimdi yeniden sınır ötesine de saldırı düzenleniyor. Tüm bunlar çok ülkeyi tehlikeli bir sürece sürüklüyor” dedi. Hükümetin militarist tutumuna rağmen Kürt halkının barış ve kardeşlikte ısrar ettiğini belirten Gürkan, “Bu görmezden gelinmemeli” dedi. Hükümetin derhal ülke içindeki ve sınır ötesindeki operasyonları durdurarak, Kürt halkının dil, kimlik ve tüm demokratik taleplerini karşılayacak bir anayasa için çalışması gerektiğini belirten Gürkan, “Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için derhal Kürt halkının işaret ettiği muhataplarla görüşülmeli ve ülkeyi felakete sürükleyen bu politikalardan vazgeçilmeli” dedi.
ÖDP: İKİNCİ BİR CEHENNEM YARATILMASIN
Hükümetin çok tehlikeli bir süreci yeniden başlattığını söyleyen Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sema Solaklı da “Hükümet bir taraftan ‘açılım’ diyerek toplumda beklentiler yaratıyor. Öte taraftan da bu tür operasyonları yoğunlaştırıyor. Hükümetin tutumu ülkenin geleceği bakımından çok tehlikeli bir süreci doğuruyor” dedi. Bu savaştan çıkarı olanların çok küçük bir azınlık olduğunu dile getiren Solaklı, “Derhal operasyonlara son verilmeli. Barış için, bir arada yaşam için koşullar yaratılmalıdır” şeklinde konuştu. Sorunun çözümünün sınır ötesinde ve savaşta olmadığını ifade eden Solaklı, “Çözüm bu topraklarda, Kürt ve Türk halklarının ellerinde” dedi. Türkiye’de yaşamın yoksullar için zaten bir cehenneme döndüğünü dile getiren Solaklı, “İkinci bir cehennem daha yaratılmasın” dedi. Solaklı yıllardan beri süren çözümsüzlük politikalarına son verilmesi gerektiğinin altını çizerek hükümete, operasyonları derhal durdurarak, diyalog için çaba sarf etme ve ölümleri durdurma çağrısı yaptı.
İHD: BU ZİHTNİYETLE DEMOKRATİKLEŞİLMEZ
İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Kürt sorununda ‘demokratik açılım’ diye tarif edilen sürecin aslında ‘demokratik açılım’ değil, savaş politikasının farklı bir söylemle sürdürülmesi olduğunun altını çizdi. Hükümet yetkililerinin son sınır ötesi hava harekatının ardından yaptıkları ‘operasyonlar devam edecek’ yönlü açıklamaları eleştirerek, “Başbakan yardımcısının zihniyeti milliyetçi ve militarist. Böyle bir kabine demokratikleşmeyi gerçekleştiremez” dedi. Bugüne değin yapılan sınır ötesi operasyon sayısının dahi unutulduğunu belirten Türkdoğan, “Sorunun çözümü Irak’ta değil. Türkiye’de. Sayısı 15 milyonu aşan bir halkın, kimlik, anadil, demokratik ve insani taleplerinin karşılanmasındadır” şeklinde konuştu.
MAZLUMDER: BÖLÜNME DERİNLEŞİR
MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Beytar da bugüne kadar sayısız sınır ötesi operasyon yapıldığını hatırlatarak “Bu operasyonlar sorunu çözmek yerine daha da derinleştirerek Türkiye’yi bir uçuruma sürüklüyor” dedi. Beytar, “Demokratik açılım olarak ifade edilen süreç devam ederken bu tür operasyonlar yapmak hem süreci baltalamak anlamına geliyor hem de çözüme giden yolları kapatıyor” şeklinde konuştu. Beytar operasyonların bir an önce durdurulması gerektiğini dile getirerek, “Buna bir son verilmezse yine gençlerimizi toprağa vereceğiz, anaların yüreğine yine ateş düşecek ve bölünme derinleşecek” şeklinde dedi.
EVRENSEL