Sevgili dostlar,
CHP bu yerel seçimde aday seçerken sürpriz bir karar aldı:
İddialı isimler yerine, yerelde başarısını kanıtlamış adaylara ağırlık verdi. Ekrem İmamoğlu onlardan biriydi. Beş yıldır Beylikdüzü Belediye Başkanı’ydı. Erdoğan gibi Karadenizliydi. Erdoğan gibi gençliğinde futbol oynamıştı. Erdoğan gibi belediyeciliği iyi biliyordu.
Erdoğan gibi muhafazakâr bir aileden geliyordu.
Geçen Aralık’ta bir sabah İmamoğlu ailesinin evine kahvaltıya giden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun anababasına, “oğlunuzu istemeye geldik” demişti.
İmamoğlu 1970 doğumluydu. Annesi, “Ben onu tek evlat gibi sevdim. Kardeşi 9 yıl sonra doğdu” diye duygusallaştığında, sağcı Anavatan Partisi’nin eski Trabzon il başkanı olan babası devreye girmişti:
“Kız evinde naz olur, burası oğlan evi… Oğlanı istemeye gelmişler, naz etme…”
İmamoğlu’nu siyasete böyle “verdiler”.
Bu sıcak tablo bile, Ekrem İmamoğlu’nun geleneksel Türk ailesinin değerlerini temsil ettiğine bir kanıt… İmamoğlu, kampanya boyunca, sosyal medya hesabından, Türkiye’nin ortak değerlerinin bir timsalini oluşturan ailesinin fotoğrafını sık sık paylaştı. Annesinin başı bağlıydı, eşi açıktı. Geniş aile, dede-babaanne-3 torunla birlikte sofraya oturuyordu.
Yeni Zelanda’daki cami saldırısı sonrası Eyüp Sultan Camii’nde Yasin okuması, sosyal demokrat adaylarda hiç rastlamadığımız bir sahneydi.https://www.youtube.com/watch?v=JJKbRZwSb-U
Adaylığı açıklanınca ilk olarak Saray’da Erdoğan’ı ziyaret etmesi de öyle… Ama daha önemlisi, kampanya boyunca verdiği kardeşlik, birlik mesajları ve hiç yüzünden eksik etmediği gülüşü oldu.
Bunlar, Erdoğan’ın çeyrek asırlık iktidarında yıldan yıla daha da tutuculaşan ve huzura susayan İstanbul seçmeni üzerinde etkili oldu.
İmamoğlu, asıl liderlik becerisini ise seçim gecesi gösterdi. Daha önce Cumhurbaşkanlığı için yarışan Muharrem İnce’nin hatasına düşmeyerek sandıklara sahip çıktı. Sabaha kadar kampanya merkezinde bekleyerek, medyayı her yarım saatte bir bilgilendirerek ve taraftarlarını motive ederek kararlılık gösterisi yaptı.
Bu sayede, eski başbakana karşı yarışarak İstanbul’u, en güçlü döneminde Erdoğan’ın elinden aldı.