Bazı ailelerde birden fazla otizmli birey olabilir .Bu da otizmin genetik olabileceği sorusunu akııllara getirmektedir ve bu konuda araştırmalar devam etmektedir.Ama kesin olan şudur ki otizmin sebebi psikolojik bir durum değildir.Otizmi olan bireyler konuşamayabilir.Başka insanların ne söylediğini anlamakta zorlanabilir.Sadece en sevdikleri şeyler hakkında konuşabilir.
Diğer insanların söylediklerini taklit edebilir.Diğer insanların duygularını anlamakta zorlanabilir.Diğer bireylerin oyunlarına katılmak istemeyebilir.Her gün aynı şeyleri yapmaktan,aynı oyunu oynamaktan zevk alabilir.Otizmli bireyler için koordinsayon gerektiren aktiviteler zor olabilir.
Çatal kullanmak,makasla kesmek, bisiklete binmek ya da bıçakla kesmek zor gelebilir.Bir alanda matematik,sanat ya da dil gibi çok iyi olabilirler.Görsel olarak öğrenen bireyler oldukları için gözlem yoluyla başka bireylerin yaptıklarına bakarak yapılanı kolaylıkla öğrenebilirler.Bir aktivitede dikkatlerini toparlayıp yoğunlaştırabilirler.Otizmli bireylerde öğrenme güçlüğü olabilir.
Otizmli bireylerin %70-80’nin zihinsel engelli olduğu doğru değildir.Otizmli bireyler öğrenen fakat öğrendiklerini uygun şekilde uygulamakta sıkıntı yaşayan bireylerdir.Otizmli bireyler okuma-yazma öğrenebilir.
Otizm ve Duyular
Beş duyumuz görme,işitme,duyma,dokunma,koklama otizmli bireylerde bir takım farklılıklarla ortaya çıkabilİir.Otizmli bazı bireyler parlak ısşılkarı ve renkleri sevmeyebilir.Bazıları ise bunlardan çok hoşlanabilir.Bazı otizmli bireyler yüksek seslerden rahatsız olabilirken bazıları da belli sesleri çok sevebilir.Bazı kokular onları rahatsız edebilirken bazı kokuları da çok sevebilirler.Bazı bireyler dokunulmasını istemezken bazılarıda dokunulmaktan ve dokunmaktan çok hoşlanabilir.Bazı bireyler yemek ve tatlar konusunda çok seçici olabilirken bazıları da her türlü yemeği sevebilir.
Asperger Sendromu
Asperger Sendromu otizmin başka bir türüdür.Aspergerli bireylerin öğrenme ile ilgili problemleri yoktur.Fakat bazı seyleri anlamak diğer otizmli bireyler gibi onlara da zor gelir.Diğer bireylerin ne hissettiğini anlamakta,kendi isteklerini uygun şekilde aktarmakta zorlanmaktadırlar.Yeni arkadaşlar edinmekte ve yeni ortamlara girdiklerinde uyum sağlamakta zorlanmaktadırlar.Diğer insanların düşüncelerini ve duygularını anlamakta zorlanmatadırlar.Yapılan şakaları ve soyut düşünceleri anlamakta zorlanmaktadırlar.Asperger tanısı alan bireyler konuşmada zorlanma ya da gecikme yaşamazlar.Konuşmalarında gramer yapısı düzgün cümleler kurmalarına rağmen içerikle ilgili sıkıntılar yaşarlar.Fakat bu bireylerin normal yaşta konuşmaya başlamaları ve gramer anlamında düzgün cümleler kurmaları konuşma ve dil terapisine ihtiyaçları olmadığı gibi bir kanı uyandırmaktadır.Oysa ki cümlelerin düzgün kurulması ve konuşmanın var olması,bu eğitime ihtiyaçları olmadığı anlamına gelmemektedir.
OTİZM HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER
Otizmli bireyler asla size bakmaz, göz kontağı kurmazlar.
Otizmli bireylerin %75-80’i zihinsel engellidir.
Eğitimle kaydedilen İlerleme bireyin otizmi olmadığı anlamına gelir.
Otizmli bireyler konuşmaz ya da konuşamazlar.
Otizm zamanla geçer.
Otizmli bireyler öğrenemezler.
Otizmli bireyler duyguları anlamaz, fiziksel temastan hoşlanmaz ve duyguları anlamadığı için göstermezler.
Otizmli bireyler arkadaş istemezler.
Otizmli bireyler yaşıtlarını ya da yetişkinleri anlamaz, duygudaşlık kuramazlar.
Otizmli bireyler kendi çıkarları için karşısındaki bireyleri kullanır.
Otizmli bireyler isterlerse konuşabilirler.
Otizmli bireyler gülmezler.
Otizmli bireyler etrafındaki diğer bireyleri anlamaz ya da yetişkinlerden ipuçlarını kapamazlar.
Otizmli birey daha önce yapabildiği bir şeyi tekrarlamıyorsa bu onun şımarık, asi ya da inatçı olamsından dolayıdır.
Otizm duygusal bir bozukluktur.
Otizmli çocukların hayal gücü yoktur.
Otizmin olmasının sebebi ailelerdir.
Otizm az rastlanılan bir bozukluktur.
Bütün otizmli çocuklar aynıdır.
Tüm otizmli çocuklar resimler halinde düşünür.
Otizmli bireylerin potansiyelleri ve becerileri sınırlıdır.
Bütün otizmli çocuklarda öğrenme güçlüğü vardır.
Otizmli bir çocuğun içinde bir dahi yatmaktadır.
Özel Eğitime Ne Zaman Başlanmalıdır?
Özel eğitime gereksinimi olan bireyin eğitimine tıbbi tanılama süreci tamamlandıktan hemen sonra hiç vakit kaybedilmeden başlanması en uygun olanıdır. Tıp alanında geçerliliği olan “erken tanı, hayat kurtarır” sözü özel eğitim alanı içinde geçerlidir. Bireyin bireysel farklılıklarını belirlemek ve buna uygun eğitim programını bir an önce hazırlayıp uygulamaya geçirmek bireyin eğitim ve öğretim hayatında daha hızlı ve daha kısa sürede yol almasına olanak tanıyacaktır. Aynı zamanda erken eğitim ailelerin, çocuklarının ihtiyaçlarının zaman fark etmeden farkına varmaları ve çocukları için gerekli eğitim ortamlarını hazırlayabilmeleri açısından da büyük önem taşımaktadır.
Konuşma Terapisine Ne Zaman Başlanmalıdır?
Özel eğitim alanında olduğu gibi bu alanda da erken tanı çok önemlidir. Ailede yer alan diğer bireylerin geç konuşması, bazı şeylerin gerçekleşmesinin beklenmesi gibi tanı ve terapi sürecinin gecikmesine yol açacak nedenlerden uzak durup hızlı hareket edilmesi gerekmektedir. Ayrıca konuşma terapisine başlamak için bireyin bazı becerilere sahip olması gerektiği doğru değildir. Özel eğitim ve konuşma terapisi aynı zamanda başlamalı ve beraber devam etmelidir.
Otizmi Olan Birey Ne Kadar Ve Ne Sıklıkta Eğitim Almalıdır?
Dünyanın pek çok ülkesinde, otizmi olan bireylerin eğitim ortamları ve eğitim programları, bu bireylerin tam zamanlı olarak eğitim almalarını hedeflemektedir. Türkiye’de bun a yönelik çalışmalar olmasına karşın, bu düzenlemeler henüz ihtiyacı karşılayacak nicelikte ve nitelikte değildir. Bu nedenle eğitim ortamları seçilirken, verilen eğitimin sıklığının ve sayısının yanı sıra, alınan eğitimin niteliğinin ve kalitesinin de aile tarafından göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Aileler, birey için düzenlenen eğitim programlarının içeriği, uygulanması ve sürekliliği gibi konularda eğitmenle eşgüdümlü çalışmalı ve kendilerini çocuklarının eğitimi konusunda sürekli yenilemelidirler.
Özel Eğitimin İçinde Kimler Yer Almalıdır?
Özel eğirim dünyanın birçok ülkesinde “ekip işi” olarak ele alınır ve pek çok uzmanın bir araya geldiği, özel eğitime gereksinimi olan bireyin farklı ihtiyaçlarına cevap verecek bir ekip tarafından uygulanır. Öncelikle bu ekipte yer alması gereken bireyler şunlardır: özel eğitim uzmanı, özel eğitim uzmanı önderliğinde sınıf öğretmeni, aile bireyleri ve tıp doktorlarıdır. Bunlara ek olarak bireyin ihtiyacına göre konuşma ve dil terapisti ya da patoloğu, psikolog ve fizyoterapist de bu ekibin içinde yer alması gereken uzman personeldir. Ne yazık ki ülkemizde özel eğitim ve konuşma ve dil terapisi gibi alanlarda bu alanlarda eğitim almamış kişiler tarafından eğitim verilmektedir. Bu yüzden ailelerin eğitim verecek kişilerin uzmanlık alanlarını sorması çok önemlidir.
Standart Testler
Standart testler, adından da anlaşıldığı üzere belli bir norm gurubu baz alınarak hazırlanmış, bireyin yaklaşık olarak hangi yaş düzeyinde ya da zihinsel düzeyde olduğunu ortaya koyan testlerdir.Standart testler, bize bir bireyin yaş ve zihinsel düzeyi ile ilgili bilgi sağlamakla birlikte, bireysel özellikleri ve bu birey için gerekli olan eğitim ortamlarının hazırlanması gibi konularda ek başına yeterli olmamaktadır.
Bu testlerle, bireyin var olan düzeyi belirlendikten sonra ,genellikle öğretmen yapımı olan ve bireysel farklılıkları daha fazla ortaya çıkaran ölçüt bağımlı testler yani standart olmayan testler ile bireyin “bireysel eğitim programı” hazırlanır.
Ülkemizde otizmi olan bireylere uygulanan standart testler, bu alanda uygulanan standart testlerin sınırlılığından dolayı diğer engel gruplarına uygulanan standart testlerden farklılık göstermemektedir.
Bu testler bireyin genellikle sözel performansını sergilemesine yarayan, bireyi diğer alanlarda kapsamlı olarak yeterince değerlendirmeyen ölçeklerdir. Otizmi olan bireyin en sınırlı olduğu alanlardan biri olan sözel iletişim alanında bu testlerle değerlendirilmesi, doğal olarak doğru sonuçlar vermemektedir. Son yıllarda dünyada yapılan araştırmalar otizmi olan bireye, en yetkin olduğu alan olan görsel beceriler alanında testler uygulandığında, bireyin performansı hakkında daha sağlıklı sonuçlar alınabildiğini göstermektedir.
Otizm ve Zihinsel Engel Bir arada Bulunabilir mi?(Mental Retardasyon)
“Otizm Spektrum Bozukluğu” olarak adlandırılan durum, geniş bir yelpazede yer almaktadır. Hiçbir otizmi olan birey diğerine benzer özellikler göstermemektedir ve bu yelpazenin herhangi bir yerinde bulunabilmektedir.Bazı durumlarda zihinsel engel otizmin yanında yer alabilirken,bazı durumlarda yer almamaktadır.Daha önceden sıklıkla inanılan “otizmi olan bireylerin %75-80’i aynı zamanda zihinsel engellidir “ yargısı son yıllarda otizmi olan bireylere sözel testlerden ziyade görsel testlerin uygulanması daha sağlıklı sonuçların alınması ile,gün geçtikçe geçerliliğini kaybetmektedir.Otizmi olan bireyin zihinsel engelinin olup olmadığına standart testlerden çok ölçüt bağımlı testler uygulanarak karar verilmelidir ve bireyin özelliklerine ve performansına uygun eğitim programları desenlenmelidir.
Otizm Mi, Otistik Belirtiler Gösteren Mi?
Otizm tek başına görülebildiği gibi, başka engel türleriyle birlikte ya da bu engel türlerinin yanı sıra görülebilen bir durumdur.Bireyin otizm ile tanılanabilmesi için;sözel iletişimde sınırlılık,sosyal becerilerde yetersizlik ve tekrarlı davranışların varlığı gibi alanların tümünde gözle görülebilir sınırlılıklar sergilemesi gerekmektedir.Bunun yanı sıra başka engelleri olan bireyler (zihinsel engel,bazı genetik sendromlar) de yukarıda sözü edilen alanların bir veya bir kaçında sınırlılıklar gösterebilmektedir.Fakat bu bireyin otizm tanısı almasına her zaman neden olmamaktadır.
“OTİSTİK” terimi günlük yaşamda sıklıkla kullanılan bir terim olmasına karşın, dünya literatüründe “OTİZMİ OLAN” ifadesinin kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır.Bir bireyi otistik olarak tanımlamak o bireyin var olan diğer özelliklerini (çocuk olması,insan olması) göz ardı edip ,sadece durumu ile tanımlamak anlamına gelir.Bireyi “otizmi olan bir birey” olarak tanımlamak ise; o kişiyi önce bir birey,daha sonra otizmi yaşayan bir kişi olarak tanımlamak anlamına geleceğinden ,daha az örseleyici,daha az onur kırıcı olduğundan ve daha fazla saygı ifade ettiği için daha doğrudur.
Otizmi Olan Bireylerin Neden Konuşma Ve Dil Terapisine İhtiyacı Vardır?
Otizmnedir