Okullarda ilk zil sorunlarla çalıyor. 1 buçuk milyon öğrenci öğretmensiz ders başı yapacak, 58 kitabın yeniden basılması beklenecek, ataması yapılmayan öğretmenler atama bekleyecek. Yeni rejime uygun adımlar atılacak
SERBAY MANSUROĞLU / [email protected]
@serbaymansur
Yaz tatilinin ardından resmi ve özel okulların yanısıra açık öğretim öğrencileri dahil 18 milyonun üzerinde öğrenci yeni eğitim-öğretim yılına bugün başlıyor. Darbe girişimi ilk hafta öğrencilere anlatılacak. Eğitimde kangrene dönen sorunların yanında 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası sorunlar büyüdü. Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevden alınan 40 bine yakın öğretmen ve kamu personeli yaşanan sıkıntıların başında geliyor. Açığa alınan öğretmenler bugün okullarının önüne giderek hak mücadelesi verecek. Bakanlık, söz verdiği halde Dersim dışında öğretmenleri göreve iade etmedi. Bir diğer sorun ders kitapları.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, kısa süre önce bakanlık tarafından her yıl yaklaşık 300 çeşit ders kitabı basıldığını, bu kitapların Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının onayından sonra 5 yıllığına basım hakkı kazandığını söyledi. “58 kitapta sorun tespit ettik” diyen Tekin, kitapları yeniden basarak bir hafta içinde dağıtacaklarını öne sürdü. Ancak kitapların yeniden basılarak dağıtılmasının 3 haftayı bulabileceği belirtiliyor.
Ataması yapılmayan öğretmenler
Görevden alınan ve ihraç edilen öğretmenlerin yerine ise 15 bin sözleşmeli öğretmen 10 Ekim’de atanacak. Ancak yurt genelinde 300 binin üzerinde öğretmen atama beklerken ve resmi rakamlara göre açık 100 binin üzerinde bulunmasına karşın ihtiyaç duyulan sayıda atama yapılmaması da eleştirilen bir diğer eğitim gerçeği. Milli Eğitim Bakanlığı, kadrolu, güvenceli ve ihtiyaç duyulan öğretmen ataması yerine 100 binin üzerinde bulunan öğretmen ihtiyacının 75 binini ücretli öğretmenlerle karşılama yoluna gidiyor.
Faşizmin inşası
İktidar, bu dönemde eğitim sorunları bir tarafta tartışılırken tarikat/cemaat ve vakıflarla birlikte siyasal/ideolojik hedeflerine uygun, tek adam rejiminin eğitim sistemini adım adım hayata geçireceğinin işaretlerini veriyor. Akademisyenler ve eğitimciler ‘Yeni rejim’ ve eğitim yazı dizimizde, eğitimi tartışacak.
***
Eğitimde neler yaşandı, hangi adımlar atıldı?
Milli Eğitim Bakanlığı, yaz tatili döneminde eğitimin temel sorunlarını çözecek adımlar atmadı. 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında görevden ihraç edilen ve açığa alınan öğretmen ve kamu personelleriyle birlikte sorunlar büyüdü. İşte son dönemde yaşananlar:
40 bine yakın ihraç
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2015-2016 istatistiklerine göre kadrolu öğretmen sayısı, yaklaşık 993 bin 794. Cemaat tasfiyesi kapsamında kapanan özel okullardaki 27 bin kişinin öğretmenlik belgesi iptal edildi. Devletten de 28 bin 163 kişi ihraç edildi. Ayrıca Cemaat dışında devlet okullarından Eğitim Sen üyesi ağırlıklı olmak üzere 11 bin 285 kişi açığa alındı.
Cemaat okulları kapatıldı
FETÖ’ye ait olduğu gerekçesiyle 1029 özel okul kapatıldı. Bunlardan liseye dönüşenler nakil süreçlerinde tercih listelerine girdi. Okulların çoğuna 15 Temmuz’da hayatını kaybedenlerin isimleri verildi. Buralarda okuyan yaklaşık 138 bin öğrenci başka okullara naklediliyor.
Askeri okullar kapatıldı
KHK ile askeri okullar kapatılarak, Milli Savunma Üniversitesi kuruldu. 5 askeri okuldaki yaklaşık 5 bin öğrencinin SBS ya da TEOG sistemlerinin hangisinden puanı varsa ona uygun olarak fen ve sosyal bilimler liseleri dışındaki okullara yerleştirilmesine karar verildi.
Askeri liseden 2015-2016 eğitim döneminde mezun olanlar için ise ÖSYM 4 Eylül’de üniversiteye giriş sınavı yaptı. Adaylar, bu sınav sonucuna göre 20 Eylül’e kadar üniversite tercihi yapabilecek.
Kurslarda son karar
En çok tartışılan uygulamalardan biri özel öğretim kurslarının kaç dersten açılabileceği konusu oldu.
5 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’deki yönetmelik değişikliğiyle bilim grubu sayısı bire düşürüldü. Kurslar, sekiz bilim grubundan sadece birini seçerek ders verebilecek. Mevcut kurslar bakanlıkça onaylanmış bilim gruplarıyla 1 Temmuz 2018’e kadar açık olabilecek. Bu tarih itibarıyla bir bilim grubuna dönüşmeyenler kapatılacak.
Ders kitaplarına inceleme
MEB’deki ihraçların ardından ilk, orta ve lise kademelerinde dağıtılan 58 ders kitabı incelemeye alındı. Bu kitaplar yeniden basılıp dağıtılacak.
Okul satışları
Doğa Okulları, Ağustos 2016’da Ömer Saçaklıoğlu’na satıldı. ABD’li ünlü yatırım fonu Caryle, 2011’de aldığı Bahçeşehir Koleji’ndeki yüzde 48 hissesini, Haziran 2016’da okulun kurucusu Enver Yücel’e sattı. Yücel, tekrar kolejin tamamına sahip oldu.
Okullar hapishaneye dönüşecek
Eğitim yılının ilk haftasında, tüm okullarda, ‘15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma’ temasıyla etkinlikler yapılacak. Videolar izletilecek, şiirler okunacak.
Okullarda güvenlik önlemleri arttırıldı. MEB’den gönderilen genelgeyle okulların etrafının duvar ve tel örgüyle çevrilmesi, bahçeye güvenlik kulübesinin kurulması, ziyaretçilerin refakatçi eşliğinde alınması istendi.
Çatışmalar
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görevden almalar nedeniyle bazı ilçelerde okulların kapılarına kilit vuruldu. Bazı noktalarda da süren çatışmalar nedeniyle okullar zorunlu olarak eğitim öğretime başlayamayacak.
Bundan sonra ne olacak?
Okullar eğitim öğretime hazır değil. Ancak eleştirilere karşı Bakanlık gerekli adımları atmadan ders zilinin çalmasına karar verdi. İlk etapta yetiştirilemeyen kitapların basılarak dağıtılması ve açığa alınan, ihraç edilen öğretmenlerin göreve iadesi gündemin ana başlığı olacak. Bir buçuk milyon öğrencinin derslerinin boş geçmesi söz konusu. Önlem olarak kasım ayı için 15 bin sözleşmeli öğretmenin alınması ardından şubat ayında yeniden 30 bin öğretmenin alınarak öğretmen açıklarının kapatılmasına çalışılacak.
***
Eğitimdeki tabloya ısrarla karşı duracağız
Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) Genel Başkanı Kamuran Karaca, bugün çalan ders zili öncesi yaptığı değerlendirmelerde eğitimin sorunlarına dikkat çekti. BirGün’e konuşan Karaca, “Açığa alınan ve görevden çıkarılan öğretmenlerimiz, çatışmalar nedeniyle açılamayan okullar, ataması yapılmayan arkadaşlarımız. Bütün bunlar üzerinden baktığımızda okulların açılışı zor bir süreçte gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.
“En zor eğitim öğretim yılı diye değerlendirebiliriz” diyen Karaca, “Bizim cephemizden açığa alınan öğretmenlerin kapsamlı bir inceleme yapılmadan, sendikal faaliyetlerin suç unsuru kabul edilerek tasfiye edilmesini kabul edemeyiz. Sendikal faaliyetlerinden dolayı haksızlığa uğrayan, darbe ile ilişkilendirilen öğretmenlerin bu hafta içinde derhal göreve dönmeleri sağlanmalıdır. Bugüne kadar zaten çözülmüş olması gereken bir problemden bahsediyoruz” dedi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca şu ifadeleri kullandı: Okulların, donanımdan kaynak aktarımına, müfredattan yapısal sorunlara çok sayıda problemi bulunuyor. Bunları konuşmak için sıra dahi gelmiyor. Sorumlu elbette bugüne kadar uygulanan eğitim politikaları. Özellikle bilimsel, laik ve demokratik eğitim. Zaten açığa alınan öğretmenler de bu anlayışta ve bunları savunduğu için darbe süreci fırsat bilinip açığa alınıyor. Okulların zorbalıkla imam hatibe dönüştürülmesi bir başka sorun. Birçok okul imam hatibe dönüştürülürken bazı okulların içine imam hatip sınıfları açılıyor. Eğitimin dinselleştirilmesi, eğitim kadrolarının dinsel eğitimi tercih eden isimlerden seçilmesi yani kadrolaşma bizim bu dönem karşısında ısrarla duracağımız gelişmeler olacak.
***
Cemaatler ve tarikatlar eğitimde belirleyici oldu
CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Mustafa Moroğlu, eğitim sisteminin, öğrenci ve ailelerini müşteri olarak gören piyasacı ve rant odaklı hale getirildiğini öne sürerek, “Eğitim müfredatı dinselleştirildi. Bilimsel bilgiler dışlandı. Felsefe, sosyoloji, mantık gibi düşünce dersleri sembolik hale getirildi. Araştıran, sorgulayan, bilimsel ilkelerle eğitim verecek okul neredeyse kalmadı” dedi.
CHP PM Üyesi Mustafa Moroğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı eğitim sistemindeki hatalar yüzünden kaybediyoruz. Eğitim politikamız, Atatürkçü, çağdaş, bilimsel, laik, eğitim normlarından uzaklaştırıldı. Eğitim sistemi, öğrenci ve ailelerini müşteri gören, piyasacı, rant odaklı hale getirildi. Cemaatler, tarikatlar, dinci vakıflar eğitimde belirleyici oldu. Devlete ait yurtların sayısı çok yetersiz. Öğrenciler, cemaat ve tarikatların yurtlarına mahkum ediliyor. Eğitimin ciddi altyapı sorunları var. Paralı eğitim, taşımalı eğitim, birleştirilmiş sınıflar, 4+4+4 sistemi, öğretmenlerin mesleki ve sosyal olarak geliştirilmesi ve daha bir çok sorun.”
***
Okula ilk adım için 9 öneri
Çisem Doğanlaroğlu Özkan
Psikolog
Okulun ilk günü korkuya dönüşmesin. Bunun için ebeveynlerin yapması gerekenleri 9 başlıkta sıralıyoruz:
1- Çocuğunuzu okula açılış gününde başlatmaya dikkat edin: Çocuğunuzun arkadaşlarıyla aynı gün okula başlaması, sosyalleşebilmesi ve okula uyum sağlayabilmesi açısından önemlidir.
2- Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın: Her çocuk tektir. Okula alışma süreçleri birbirinden farklılık gösterebilir. Çocuğunuzun kişiliğinin özgün bir şekilde gelişmesine izin verin.
3- Alışma sürecinde olduğunuzu hatırlayın: Çocuğunuzla birlikte siz ve eşiniz de okula başlama hazırlığında olduğunuzu ve bu sürecin geçici olduğunu hatırlayın, sabırlı olun.
4- Vedalaşma: Çocuğunuzla vedalaşmanızı dramatikleştirmemeye özen gösterin. Veda ederken akşama görüşeceğinizi hatırlatın.
5- Öğretmenine ve okuluna güveniyorum: Çocuğunuza güven içerikli cümlenizi sık sık tekrarlayın.
6- Sakin ve kaygısız olun: Kaygı, çocuk ve ebeveyn arasında bulaşıcıdır. Çocukların okula uyum güçlüklerinin en büyük kaynağı kaygılı ebeveynlerdir.
7- Çocuğunuzu okul çıkışlarında bekletmemeye özen gösterin: Okul ile kurmuş olduğu güvenli bağı bu şekilde pekiştirebilirsiniz.
8- Okulda gününün nasıl geçtiğini konuşun: Konuşmak istemediği takdirde zorlamayın.
9- Okula başlangıcıyla birlikte çocuğunuzda bazı değişiklikler gözlemleyebilirsiniz: Uyku problemleri, alt ıslatma, sosyal içe dönüklük, beslenme problemleri vb. Konuyla ilgili bir uzmandan mutlaka destek alın.
***
Eğitim artık inanç temelli
Eğitim İş, 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı Değerlendirme Raporu’nu paylaştı. Genel Başkan Veli Demir imzalı paylaşılan raporda eğtimde artan dinselleşmeye dikkat çekildi: Milli Eğitim Bakanlığı ulusal eğitimden uzaklaşmış, adeta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, tarikatların ve cemaatlerin güdümüne girmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluş amacından uzaklaşarak eğitimin laik yapısını ortadan kaldırmaya, eğitimin dini esaslara göre şekillendirilmesini sağlamaya yönelik girişimleri özellikle bu iktidarın son döneminde yoğunlaşmıştır. Kuranı Kerim, Siyer adı altında dini esaslı konuları ele alan seçmeli derslerin seçimi konusunda hutbeler hazırlanarak öğrencilere ve velilere baskı yapılması; medreselere yasal statü kazandırılması, üniversitelerle denkliklerinin sağlanması, medrese mezunlarının pedagojik formasyon almasını ve müderrislerin bölgede barış gücü görevi üstlenmeleri konusunda Bakanlar Kurulu’na öneride bulunulması; kamu kreşleri teker teker kapatılırken, Diyanet’in açtığı kreşlerde 4-6 yaş arası çocuklara dini eğitim verilmesi yine sıbyan mektebi adı altında dini eğitim veren kreşlerinin açılması gibi uygulamalar MEB’in Diyanet İşleri Başkanlığı’nın güdümüne girdiğinin göstergesi olmuştur.