Maltepe Beledyesi taşeron işçileri, hükümetten kadronun ancak birlikte mücadele ile alınabileceğini dile getirdi.
Uğur ZENGİN
İstanbul
Maltepe Belediyesi taşeron işçileri ile 16 Nisan anayasa değişikliği referandumu öncesinde görüştüğümüzde, “Taşerona yine kadro vaatleri verilmeye başlandı siz…” sözleriyle sormaya çalışınca işçiler sözümü tamamlamama fırsat vermeden hep beraber “Olmaz, biz bunları yemiyoruz” demişti. Bir işçi ise eklemişti: “Geçen sene (2016) en büyük koz taşerona kadroydu, o sözler de yandı gitti. Kandırdılar. Bu seçimde biz Cumhurbaşkanı gibi kandırılmak istemiyoruz.” Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da birkaç gün sonra “Kadro düzenlemesinin referandumdan sonraya kaldığını” açıkladı.
‘ÇOK KISA SÜRE’
Referandumun üzerinden aylar geçti. 2019 başkanlık seçimleri konuşulmaya, partiler buna göre pozisyon almaya başladı. Maliye Bakanı Naci Ağbal da geçtiğimiz günlerde taşeronla ilgili çalışmalarda geç kalmadıklarını ifade ederek, “Teknik çalışmalar bitti. Ekonomi Koordinasyon Kurulunda (EKK) görüşüp Bakanlar Kurulu ve ardından Meclise sevk edeceğiz. Çok uzun bir kanun tasarısı olmayacak. Belki 20 maddelik bir çerçeve kanun olacak. Çok kısa sürede geçeceğini düşünüyoruz” dedi.
HER SEÇİM DÖNEMİ
“15 yıllık AKP döneminde taşeron kaldırılmaktan çok, kamuda çok daha fazla istihdam edildi” diyor Maltepe Belediyesinde çalışan bir taşeron işçi, “Her seçim döneminde kanayan yara olduğu için seçim propagandası haline getiriyorlar. 15 yıldır işçilerin lehinde çıkan bir yasa olmadı. Tam tersi geriye gitti. Özel istihdam büroları, kıdem tazminatının fona devredilmeye çalışılması, işsizlik fonunun patronlara verilmesi… Bu kendi gerçeklerini gösteriyor. Nasıl bir taşeron sistemi getirecekleri de muamma.”
İŞ GÜVENCESİ, İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET VE ÖRGÜTLENME
Özel sözleşmeli personel statüsüne kesinlikle karşı: “Bugün taşeron işçinin en çok istediği şeylerin birincisi iş güvencesi, ikincisi insanca yaşayabilecek bir ücret. -Taşeron asgari ücretin biraz daha üzerinde bir maaş alıyor-. Üçüncüsü örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması. Mevcut iktidar döneminde de bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Bunun tek güvencesi işçilerin örgütlenmesi.”
TAŞERONA DEVİR
“Söylenen kadroda bir iş güvencesi, ücretlerin iyileştirilmesi, örgütlenme yok” diyen işçi şöyle devam ediyor: “İşçilerde bir beklenti var ama bir yandan da tedirginlik var. Birçok işçi ‘gelecek sistem taşeronu aratacak bir sistem olabilir’ diyorlar. Çünkü hedeflenen şey, kamu sektörünü taşerona devretmek olarak yorumlanıyor.”
– AKP’li işçiler ne diyor?
– Onlarda da bir beklenti var. Ama netlik yok. Nasıl bir kadro olacağını onlar da bilmiyor. Bir beklenti oluşturduğunu söylemek lazım. Bu da bir taraftan örgütlenme aşamasında olan yerlerde durağanlık yaşattı. Bir bekleyelim bakalım ne olacak” deniyor. Kendimiz uğraşmayalım devlet, hükümet adım atacak. Sendikalı olmanın o yüzden bir anlamı yok deniyor.
– Daha önce de söylendi. Daha önceki neredeyse her seçimde bu vaat ortaya atıldı. 2015, referandum… şimdi yine söyleniyor.
– Burada bazı sendikaların durumu işçilere anlatmada eksikliği var. Bazı sendikaların da adı sendika ama sendika işlevi yok. İşverenin, hükümetin temsilcisi gibi işlev görüyor. İşveren adına konuşuyor, hükümet adına konuşuyor.
İŞÇİYİ DEVLETİN DESTEKLEDİĞİ FİRMALARIN KUCAĞINA ATACAKLAR
Maltepe Belediyesi DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işyeri temsilcileri söz konusu ‘vaadi’ nasıl yorumluyor? Maltepe Belediyesinde fen işleri, park bahçeler, destek hizmetleri işyeri baştemsilcileri yanıtladı.
Mehmet Farak (Fen İşleri Baştemsilcisi): Taşerona kadro konusu siyasi partilerin arka bahçesi oldu. Biz ayrımsız şartsız eşit kadro istiyoruz. Bugün özel sözleşmeli personel adı altında yine taşeronluk dayatılıyor. Devletin taşeronu yapmak istiyorlar. Sözleşmeli personel olursak mevcut haklarımızın budanacağını biliyoruz.
Tüm haklarımı aldım diye 3 yıllık sözleşmeye imza attıracaklar. Özel taşerondan alıp devletin desteklediği firmaların kucağına atacaklar. Kamu taşeronları asıl işi yaptığımız için yardımcı eleman, torba yasada işçiler lehine hiçbir madde yok. Seçim için bir parmak bal ağzımıza çalmak istiyorlar. 7 bakan değişti taşeronda değişiklik yok. Emekçiler bunlara inanmamalılar. Bakanların birbirinden haberi yok. Algı operasyonu yapıyorlar. Bu bir seçim yatırımıdır. Kadronun yolu emekçilerin birliğinden geçiyor. Emekçiler bir araya gelmeden kimse bir şey vermez.
TAM KADRO SİSTEMİNİ SAVUNUYORUZ
Doğan Direk (Park Bahçeler İşyeri Temsilcisi): Sendikalaşma sürecinde çok ciddi sıkıntılar çekmemize rağmen DİSK/Genel-İş Sendikası olarak çok ciddi yol katettik. Toplusözleşme hakkını kazanan nadir belediye ve birimlerden biriyiz. Ancak taşeron sisteminin kanayan yarası halen kanamaktadır. Torba yasayla beraber getirilmek istenen ‘Taşerona Kadro’ açıklamalarını doğal haliyle yakından takip etmekteyiz. Çekingen olduğumuz noktalar bulunmakta tabii olarak. Birincisi ister yardımcı iş olsun, ister asıl iş olsun kamuda çalışan taşeronların devlet çatısı altında kadroya alınmalarını istemekteyiz. Özel sözleşmeli personel adı altında hukuksal haklarımızın elimizden alındığı ilerde de çeşitli problemlere neden olacak sistemin gelmesini tasvip etmiyoruz. Kıdem tazminatları, fazla çalıştırılma, ücret durumları gibi mali ve sosyal haklarımızın iyileştirilebileceği, kesin çözüm getiren kökten çözüm olacak ‘tam kadro sistemini’ şiddetle savunmaktayız. Biz Maltepe Belediyesi park ve bahçeler birimi sendika temsilci ve işçi arkadaşlar olarak şuna inanmaktayız; İşçiler Örgütlenin, birleşin, unutmayın birlikten güç doğar!
‘DEVLET TAŞERONU DERİNLEŞTİRMEK İSTİYOR’
Umut Karslı (Destek Hizmetleri İşyeri Temsilcisi): Bu ülkede siyasi partiler kan kaybı yaşadığında emekçileri oy deposu olarak görüyor. 8-10 senedir bunları duyuyoruz. Seçimden sonra yerine getirmediler. Bu vaatler yine boşa çıkacaktır. Biz herkese kadro istiyoruz. Ama görüyoruz ki devlet taşeronu derinleştirmek istiyor. Belediyeler sadece belirlediğimiz firmalardan eleman alacaklar, en büyük taşeron ben olacağım diyor. İstihdam bürolarını da hayata geçiriyorlar. Bu da onun için imkan. İşçinin güvencesi olduğunda, sendikalı olduğunda daha ‘kötü’ yerlere varacağını biliyor.
Taşeron deyince temizlik işçilerini görüyor. Türkiye’de milyonlarca taşeron işçi var. İnşaatta, tersanede, madende ölümle çalışan işçiler. İş cinayetlerini görüyorsunuz. Bunların hepsi taşerona bakış açısını ortaya koyuyor. Özel sözleşmeli istemiyoruz. Ayrımsız kadro istiyoruz.
Hükümete destek veren işçilerin bir kısmı “Ak Parti verdiyse yapar” diyor ama kafaları karışık. Bir kısmı vermez diyor. Çıkış göremediği için olacak gözüyle bakıyor. Kadronun sadece örgütlenerek sendikal mücadeleyle kazanılacağını, bunun hak olduğunu bizlerin alacağını söylüyoruz. Bunun çalışmasını yapıyoruz, mücadelesini yürütüyoruz.