Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’den Gazze’ye yardım götürmek üzere yola çıkan gemilere İsrail’in düzenlediği saldırıda yaralananları, tedavi gördükleri Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret etti.
Numan Kurtulmuş, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, yaralıların büyük kısmının hastaneye durumları ağır olarak getirildiğini ve tedavilerinin, doktorların da büyük özverisi ve emeğiyle eksiksiz devam ettiğini söyledi. Ziyaret ettiği hastaların morallerinin çok yüksek olduğunu gördüğünü belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
”Çok derin yaralar almış olmalarına rağmen, hatta bazıları birkaç ameliyat geçirmiş olmalarına rağmen çok büyük bir moral ve motivasyon içerisindeler. Oradaki haksızlığı yaşamışlar ve ümit ediyoruz ki, bu kadar şehidimizin, bu kadar yaralımızın ortaya çıkmış olduğu bu tablo, inşallah o seferin hedefini gerçekleştirir. Yani Gazze’ye konulan insanlık dışı ambargo ciddi bir şekilde ortadan kaldırılır. Bu bölgede bizim inancımız yeni bir dönem başlıyor. İsrail, bu barbarlığıyla yeni bir dönemin, kendisi açısından da yeni bir sayfanın açılmasının ilk adımını atmış oldu.”
Bu süreçte Türkiye’ye büyük iş düştüğünü, bütün milletin yaşanan süreçte tek vücut haline gelmesinin de sevindirici olduğunu söyleyen Kurtulmuş, ”Bundan sonra şimdi akılla, mantıkla düşünmek zamanıdır. Bundan sonra oturarak Türkiye’yi yönetenlerin hep beraber bir karar alması mecburiyeti vardır. Bu olay, birkaç kişiye, uluslararası bir yardım organizasyonuna yapılmış bir hareket değildir. Çok açık bir şekilde, İsrail’in despot yönetimi tarafından Türkiye’ye bir had bildirme operasyonudur” diye konuştu.
“Basit kınama cümleleriyle geçiştirmek mümkün değildir”
İsrail’in tarihinde ilk defa bölgenin en büyük gücü olan Türkiye’yi hedef alan bir programı bilinçli olarak uyguladığı görüşünü aktaran Kurtulmuş, ”Her dakikasını önceden hesap ettiği, sonuçlarını belki önceden hesap ettiği adımlarını atmıştır. Bunu sadece basit kınama cümleleriyle geçiştirmek mümkün değildir” dedi.
Türkiye’nin bu olaydan sonra çok ciddi tedbirler alması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, ”Üzüntümüz içimizdedir, bakidir, kıyamete kadar Mavi Marmara katliamını unutmayacağız, şehit olan kardeşlerimizi anacağız, gazilerimizi kahramanlar olarak bağrımıza basacağız ama sadece meselemiz bunları yapmak değil, bundan sonra lafın dışında icraatlar yapılmasıdır” diye konuştu. Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Bir kere, Türkiye’nin çok geç kaldığı bir şey vardır, İsrail’deki büyükelçimizi çektik doğru ama derhal İsrail’in Ankara’daki büyükelçisi ‘persona non grata’ ilan edilmelidir. ‘İstenmeyen adam’ ilan edilerek geri gönderilmelidir. Türkiye, derhal uluslararası alanda çok ciddi bir diplomatik gücü ortaya koyabilmelidir. Bu konuda atılan adımlar var ama yetersizdir.
İsrail, şu anda hala gemilerimizi orada tutuyor. Niçin, hangi hakla tutuyor? Burada işte insanlar görüyoruz, fevkalade değişik kurşunlarla, doktorların da belki hayatında görmediği kurşunlarla yaralanmıştır. Adli Tıbbın raporu da ortada, Adli Tıp Kurumunun başındaki değerli arkadaşımız, ‘hiç böyle kurşun görmedik’ diyor. Belli ki özel kurşunlar da bizim insanlarımızın üzerinde denenmiş. Orada bir insanlık suçu var ve korkarız ki İsrail bütün bu delilleri ortadan kaldıracak, karartacaktır. Bütün bunların yapılabilmesi için gemilerin ya üçüncü bir ülkenin limanına ya da Türkiye’ye iade edilmesi şarttır.”
Hükümete bu süreçte çok önemli görevler düştüğünü dile getiren Kurtulmuş, ”Bu süre içerisinde hükümet yetkililerini Türkiye’nin elini zayıflatacak bazı açıklamalar yapmaktan geri durmaya davet ediyorum. Bundan sonra Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler, İsrail’in atacağı adımlara bağlıdır’ cümlesi, anlamsız bir cümledir. Yani İsrail daha hangi adımı atsın? Adam atacağı bütün ilişkilerini atmıştır” dedi.
”Bakın bizim ‘one minute’ krizinden bu yana, İsrail ile olan bütün ticari ilişkilerimizde ithalatımız yüzde 100’ün üzerinde artmış ama bizim ihracatımızda azalma olmuştur. Yani, ‘one minute’ten sonra İsrail bize kızmış mal almamış, biz İsrail’den mal almaya devam etmişiz” diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin İsrail ile askeri ve siyasi bütün ilişkilerini askıya alması ve çok güçlü bir diplomatik çabayla kararlı hareketler sergilemesi gerektiğini sözlerine ekledi.