Türk-İş, TEKEL işçilerinin 26 Mayıs genel eylem kararını uygulamamasını protesto amacıyla Türk-İş binalarını işgal eylemine ilişkin bir genelge yayınladı.
Konfederasyona bağlı sendikaların genel başkanlıkları, bölge ve il temsilcilikleri ile şube başkanlıklarına gönderilen genelgede, Türk-İş bölge binalarında yaşanan işgal eylemleri ile ilgili teşkilatlar uyarıldı. Türk-İş’in genelgesi şöyle:
“Türk-İş, bölge binalarına yapılan işgal ve işgal girişimleri ile Türk-İş Genel Merkezi önüne kendini zincirleme ve gece yarısı Türk-İş Genel Merkezi’nin kapısına dayanma girişimlerinin, ‘bir gece ansızın gelebilirim’ yaklaşımlarının, tıpkı 1 Mayıs Taksim kürsüsüne yapılan saldırı gibi emek mücadelesine hiçbir katkısı olmadığını, aksine zarar verdiğini düşünmekte, bu tür saldırgan girişimlerin ‘hak arama eylemleri’ çerçevesinde değerlendirilmesini mümkün görmemektedir.
Türk-İş bölge binalarını işgal edenlerle, 1 Mayıs Taksim Kürsüsü’ne saldıranlar aynı kişilerdir. Bu kişiler emek hareketi içinde teşhir olmuşlardır ve tecrit olmaları da yakındır. Sendikalarımız yönetim kurulu kararları olmadan şubeleri veya üyeleri tarafından Türk-İş tüzel kişiliğini yıpratmaya yönelik provokatif eylemlere imkan vermemeli, asıl amaçlarını gizleyerek işçilere destek veriyor gibi görünen gruplara karşı duyarlılıklarını her zamankinden üst düzeye çıkarmalıdır.”
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
Türk-İş’in genelgesine yanıt veren Tek Gıda-İş Sendikası Cevizli Şube Başkanı Yunus Durdu, artık işçilerin oturan sendikalar değil, mücadeleci sendikalar istediğini belirtti.
ETHA’ya konuşan Durdu, “Korkunun ecele faydası yok” dedi ve ekledi: “Çünkü Türkiye’de sendikal hareket artık kendini sorgulamaya başladı. İşçiler, oturan sendikacılar değil mücadele eden sendika ve konfederasyonlar istiyor. Onlar ne yaparsa yapsın o koltukları boşaltacaklar. En kısa zamanda istifa etmeleri gerektiğine inanıyorum. Çünkü işçi sınıfını, işçi ve emekçiyi temsil etmediklerine inanıyorum.”
TÜRK-İŞ TEKEL DİRENİŞİNİ ANLAMADI
Tek Gıda-İş şube başkanı olarak sendikal bürokrasiye karşı mücadeleyi her platformda sürdüreceğini söyleyen Yunus Durdu, Türk-İş ve ona bağlı sendikaların 78 günlük TEKEL direnişi ve TEKEL mücadelesini anlamadıklarını kaydetti. Durdu, “Bir sendikacı olarak üzülüyorum” dedi.
Durdu, “Türkiye’de emeğin varolma yok olma mücadelesi verdiğimiz o dönemlerde ve geldiğimiz bu süreçte, almış oldukları kararın içini boşlatıp, insanları hayal kırıklığına uğratıp, arkasından da çıkıp kendileri haklıymış gibi konuşmalarını esefle karşılıyorum” diye konuştu.
TEKEL İŞÇİSİ: HEDEF GÖSTERİLİYORUZ
İstanbul Cevizli TEKEL işçisi Metin Aslan ise Türk-İş’in bu genelge ile kendilerini ve Tek Gıda-İş Sendikasını hedef gösterdiğini belirtti. Aslan, Türk-İş’in bu gücü, 1 Mayıs’ta kürsü işgali eylemiyle ilgili 6 konfederasyonun TEKEL işçilerini kınayan açıklamasından aldığını söyledi.
“Özellikle işçileri teşhir ve tecrit söylemi, bildiğiniz gibi askeri bir söylem. Bir sonraki aşaması da imhadır. Hedef gösteren bir açıklamada” diyen TEKEL işçisi, DİSK ve KESK’i de eleştirdi. Aslan, ilerici unsurlar olarak gördükleri DİSK ve KESK’in, 1 Mayıs’ın ardından yayınlanan bildiriye imza atmalarına tepki gösterdi.
Metin Aslan, “Kumlu da bu açıklamaya sarılarak işçilerin teşhir olduklarını, tecritin de yakın olduğunu söylüyor. Birilerini üzerimize saldırtacak. Biz daha önce de belirttik; olası saldırılardan yani sokakta herhangi birisinin ya da devlet kurumlarının saldırısında konfederasyonlar sorumlu olacaktır” diye konuştu.
MÜCADELE BİTMEDİ
Aslan, bunlara sessiz kalmayacaklarını, cevap vereceklerini söyledi, “TEKEL işçilerinin direnişi, mücadelesi bitmedi, bitmeyecek” dedi.
Türk-İş’in 78 günlük Ankara direnişinde işçilere ve direnişe sahip çıkmadığını belirten Aslan, işçilerin baskısı ile bazı kararlar aldığını bugün ise o kararların içinin boşaltıldığını kaydetti. Aslan, Türk-İş işgali eyleminin bunlara bir tepki olduğunu dile getirdi.
TEKEL işçisi Aslan, 4 konfederasyonun aldığı 12 maddelik kararın hala hayata geçmediğini söyledi, Zonguldak ve Tuzla’daki iş cinayetlerini hatırlattı. Aslan, şöyle devam etti: “9. madde der ki, iş cinayetlerinin önlenmesi. Saldırılar devam ediyor. Bugün sözleşmeli çalıştırma, taşeronlaştırma, iş cinayetleri devam ediyor. Bir çok iş yerinde TİS görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanıyor. Bugün grev uygulamayacaklar da ne zaman uygulayacaklar. Biz bu noktada sorumluların istifa etmesini istiyoruz.”