Sevgili dostlar,
AKP Başkanı Erdoğan dünkü grup toplantısında rakamları çarpıttı:
Partisinin 2009 yerel seçiminde yüzde 44,7, son seçimde ise yüzde 45 oy aldığını söyledi. Böyle bakınca 10 yılda AKP oyunu artırmış gibi görünüyor. Evet 2009’da AKP’nin oyu yüzde 44,7 idi ama bu seçimde ancak MHP ile birlikte bu oya ulaşabildi. Bu, bir araya gelerek bile İstanbul’u koruyamadıklarını gösteriyor.
Öte yandan muhalefet açısından bir araya gelmenin bir çarpan etkisi olduğu çıktı ortaya… CHP, İyi Parti ile ittifak ve HDP tabanının oyları sayesinde kendisinin geleneksel yüzde 25 çıtasını iki kattan fazla artırdı. Hepsinin birlikte kazandığı bir ittifak oldu bu…
Muhalefetin, İstanbul’u ancak bir arada kazanabileceğini anlaması çeyrek asır aldı, ama sonunda oldu.
Şimdi önümüzdeki adım, İstanbul’da sonuç veren bu işbirliğini Türkiye’ye taşımak, İstanbul’daki sonucu ülke genelinde sağlamaktır.
Kimse “Seçime daha 4 yıl var” rehavetine kapılmasın. Son 17 yılda 13 seçim yapıldı. Sadece son 5 yılda 7 kez sandığa gittik:
2014’te hem yerel seçim, hem Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı.
2015’te genel seçim,
2017’de referandum,
2018’de Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim oldu.
2019’da da yerel seçim…
Neredeyse her yıl seçim yapan bir ülkenin, sandık kurmak için 2023’ü bekleyebileceğine kim inanır? Hem de iktidar böylesine sallanmışken, ortaklık dağılmaya yüz tutmuşken, ekonomi çökmüşken, AKP içinde yeni partilerin hazırlığı başlamışken, muhalefet bütün büyük kentleri almışken, Erdoğan’ın karşısında büyük bir cephe oluşmuş, kendi seçmenin bir kısmı bile ondan yüz çevirmişken… erken seçim kaçınılmazdır.
İktidarı kendi çırpınışıyla başbaşa bırakalım; şimdi muhalefete düşen, yerel yönetimlerde başarılı bir iktidar provası sergilemek ve bu dayanışmayı, “demokratik bir Türkiye” hedefi altında büyüterek 17
yıllık bu karanlık dönemi kapatmaktır.