4 Nisan 2027’de İdlib’in Han Seyhun kasabasından dünya medyasına bir fotoğraf düştü;
Han Seyhun kasabası sakini Abdulhamid Yusuf, henüz iki yaşındaki ölü ikiz cocuklarına sarılmış oğlıyor…!
O gün o iki cocuk, o fotoğraf çekilmeden dakikalar önce can vermişler.
Bu, Abdullah Yusuf’un iki yaşındaki ikiz cocuklarına son sarılmasıydı…
Sonra başka fotoğraflar düşmeye başladı; bir savaşın vahşeti bir kere daha cığlık cığlığa gözlerimize vuruyordu.
Bu fotoğraf Suriye’de 7 yıldır sürmekte olan savaşın yüzlerce hikaye ve görüntülerinden sadece biriydi.
4 Nisan Salı günü Han Seyhun kasabasında ne oldu?
Bombalama ve bombalama ile birlikte etrafa yayılan kimyasal etkisiyle 11’i cocuk 80’e yakın insan öldü.
İdlib’deki muhalif sunni İslamcı örgüt temsilcileri ‘Esad kimyasal silah kullandı’ dediler.
Esad, ‘biz kimyasal silah kullanmadık. Muhaliflere ait depoları vurduk. Vurduğumuz depolardaki kimyasal silahların etkisi’ dedi. Rusya, Esad’ın iddiasını doğruladı.
Muhalifler ise bu iddiaları yalanlıyor.
“klor”du, yok “sarin”di, hayır “tabun”du, değil “sirin”di…
Kimi ‘yapanlar Rus uçaklarıydı’ kimi ‘Suriye ordusunun uçaklarıydı’, kimisi de ‘karanlık güçlerdi’…
Kim yaptı, neden yaptı?
7 yıldır yaşanan onlarca katliam gibi bilemiyeceğiz.
7 yıldır 100 binlerce sivil öldürüldü; Rusya öldürdü, İran öldürdü, Suriye öldürdü, DAİŞ öldürdü, ABD öldürdü, Nusra öldürdü, Ahrar u Şam öldürdü, Türkiye öldürdü…
Suriye’de savaşan bütün devletler ve örgütler her gün birilerini şu veya bu bahane ile öldürüyor.
Savaşın bilançosu öldürülen insan sayısından ibaret…
Her katliamın ardından Gazete ve tv manşetleri insan ölülerinin ve sefaletinin hikayeleriyle doluyor. Bir de öldürülen kuşlar var sadece kuşlar mı?
Değil.
Bir de öldürülen Köpekler var.
Sadece köpekler mi?
Değil.
Bir de öldürülen kediler var. Binlerce canlı çeşidi her bombalama ve saldırıda ölüyorlar.
İdlib’de hayvan öldü bunun rakamları elimizde yok, olamayacak.
Göreve ilk geldiğinde “Esad’ın öldürülmesi öncelikli değil” diyen ABD Başkanı Tramp İdlib katliamı sonrasında şöyle dedi: “Kırmızı çizgi aşıldı, Esad’a karşı tavrım değişti”.
Herkes gibi ben de siyasi çözüme yaklaştıldığını düşünürken Suriye savaşının en büyük iki rekabetçi gücü ABD ve Rusya arasında restleşmeler başladı. İdlib katliamı, tarafları çözüme yakınlaştıracağına daha da germiş vaziyette.
Herkes şimdi yeni hesaplardan bahsediyor…
Bu vahşetin güçler arasında yeni bir hesaplaşmanın aracı olacağı kesin gibi…
Herkes bulunduğu yere göre yaklaşıyor. Belki de kimileri şimdi yaptıkları hesapları için bir tezgah kurdular.
İnsanlık bunu daha fazla kaldıramaz desek de kaldırıyor.
Dünya dikensiz gül bahçesi değil lakin bir cehennem de olmamalıdır!
7 yıldır yaşanan vekiller üzerinden süren ve daha da sürecek olan vahşi bir savaş…
Biter mi?
Elbette bitecek.
Lakin kimileri jeopolitjk hesaplar, yeni enerji hatları ve çıkar mekanizmaları kurmadan bu savaş daha çok can alacak…
Buna bir de dini ve mezhebi maksatlarla kurgulanan terörizmi de ekleyelim.
Suriye’deki cehennenin ne zaman biteceğini ise kimse bilmiyor.