Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Biz büyük bir milletiz büyük ve kadim bir medeniyetin varisleriyiz. Biz büyük düşünmek, büyük adımlar atmak zorundayız. Bu milleti on yıllar boyunca küçük meselelerle oyalayanlar kendi şahsi hırsları için bu millete bedel ödetenler, bu ülkenin büyümesini, gelişmesini, kalkınmasını hazmedemeyenler dün olduğu gibi bugün de suyu bulandırmak için hareket geçtiler.” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’in Gönen ilçesinde Belediye Başkanlığı binasının hizmete açılış töreninde halka hitap etti.
12 Eylül’de yapılan anayasa değişikliği referandumuna ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, anayasa değişikliği halk oylamasının öncesinde millete ‘Türkiye’de artık üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü’ geçerli olacak. Hukuk, belli bir zümrenin, kitlenin, siyasi görüşlerin arka bahçesi değil, Türkiye’nin bahçesi olacak. Milletin bahçesi olacak.’ şeklinde söz verdiklerini hatırlattı.
Verdikleri sözden bazı kesimlerin rahatsız olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Milletimiz de 12 Eylül’de takdirini ne yaptı? Dedi ki ‘evet hukuk milletin bahçesi olacak.’ Yüzde 58 böyle dedi. Yüzde 42 buna ‘hayır’ dedi. İşte milletin bu kararını hazmedemeyenler, değişimi, dönüşümü içlerine sindiremeyenler, cübbeleri üzerlerinde olduğu halde siyaset yapmaya devam ediyorlar. Bizi yargıyı siyasallaştırmakla itham edenler, şu anda kendi oturdukları makamları bir siyasi partinin il başkanlığı gibi kullanabilme cüretini gösteriyorlar. Kendilerini cumhuriyetin tek ve yegane sahibi zannediyorlar. TBMM’nin üzerinde kendisini görme gayreti içerisinde olanlar var. Eğer kendini o seviyede görmek istiyorsan, sana bu millet bir şey söyler. Güveniyorsan kendine gelecekteki makam hesaplarını yapma. Çıkar cübbeni gel, siyaset meydanında bu mücadeleye gir. Adama bunu söylerler.” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, cumhuriyetin, cumhurun rejimi olduğunu belirterek, “İşte önümüzdeki hafta 87. kuruluş yıl dönümünü kutlayacağımız cumhuriyet, adı üstünde cumhurun rejimidir. Yani sizin rejiminizdir, milletin rejimidir. Cumhuriyetin sahibi, millettir. Hiç kimse kendisini milletin hür iradesiyle seçtiği egemenliği kalkıp da kendi eline alamaz. Orada egemenlik milletindir. TBMM’ye siyasi partilere, milletvekillerin kimse kalkıp da emir veremez. Talimat veremez. Onları korkutamaz, tehdit edemez. Hiç kimsenin kendisini yasama ve yürütme erklerinin üstünde görme, onlara istikamet çizme yetkisi yoktur ve olamaz.”
“Ortada demokrasiye yönelik ciddi bir üslup hatası var. Ortada TBMM’ye yönelik çok ciddi bir tehdit var. Aynı zamanda yürütmeye yönelik de bir tehdit var.” diyen Erdoğan, “Zira yüzde 65 parlamentoda çoğunluğa sahip bir iktidar partisini sürekli bakıyorsunuz kullandıkları bazı ifadelerle tehdit etme gayreti içerisinde olanlar var. Ortada milletin takdirine milletin teveccühüne yönelik çok ciddi bir hazımsızlık var. TBMM, başkanı aracılığıyla gereken cevabı vermiştir. Siyasi partiler gereken cevabı vermiştir. Ancak CHP kendisini de kendi varlığını da kendi yetkisini de hedef alan bu tavır karşısında ne yazık ki her zaman yaptığını yapmış statükodan yana tavır almıştır. CHP’den biz millet lehine bir duruş beklerdik. CHP her zamanki gibi demokrasi ve sivil siyaset tarafında pozisyon alamamıştır. CHP her şeyin eskisi gibi olduğunu zihniyetin değişmediğini bir kez daha ispat etti. Yani CHP’de eski hamam eski tas.” şeklinde konuştu.
Özgürlüklere ön şart mı konulur?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü konusunda CHP’nin verdiği sözden çark etmek için çareler aradığını söyledi. Erdoğan, “Şimdi ön şartlar koşmaya başladı. Bu bir özgürlüktür. Özgürlüklere ön şart mı konulur? Nasıl oluyor da sen buna ön şart koşuyorsun?. Meseleyi bir eğitim hakkı, bir inanç özgürlüğü meselesi olarak görmüyor. Yaptırdığı tasarımlarla genç kızlara kılık kıyafet dayatıyor.” dedi.
Erdoğan Gönen Belediye Başkanlığı binasının açılışında halka hitap etti. Başbakan Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusunda meydanlarda verdiği sözü tutmadığını ifade etti. Başbakan Erdoğan, “CHP verdiği sözden çark etmek için çareler arıyor. Şimdi ön şartlar koşmaya başladı. Bu bir özgürlüktür. Özgürlüklere ön şart mı konulur. Nasıl oluyor da sen buna ön şart koşuyorsun. Meseleyi bir eğitim hakkı, bir inanç özgürlüğü meselesi olarak görmüyor. Yaptırdığı tasarımlarla genç kızlara kılık kıyafet dayatıyor. Başka başka konuları gündeme getirerek ön şartlar atarak işi yokuşa sürüyor. Bu konuda kendisi hiç bir girişimde bulunmuyor. Bizim teklifimiz de budur demiyor. Ne diyor şunu şunu yaparsan bunu yaparız diyor. Sen onu bırak, şimdi sen bu konuda söz verdin mi verdin. Buna ön şart koyma. Dürüstsen samimiysen yapacağını yap. Millet bunu bekler. Bir yandan özgürlükçüyüz diyorsun, bir yandan başörtüsü meselesini çözeriz diyorsun Bir yandan çözüm girişimlerine destek vermiyor, üstüne üstlük çözüm çabalarını ve millet iradesini tehdit eden bildirilerin arkasında duruyorsun. Genel başkan bir tarafa çekiyor, milletvekilleri grup başvekilleri başka tarafa çekiyor. Grup başkan vekili başörtüsü yüzünden Cumhuriyet resepsiyonunu boykot edeceğiz diyor. Genel başkan böyle bir kararımız yok diyor. Horozu çok olan köyün sabahı geç olur. Çok seslilik iyidir hoştur, ahenk yoksa senfoni yoksa kakafoni olur, curcuna olur.” diye konuştu.
“SANDIK KAPANINCA ÇARK ETTİLER”
Başbakan Erdoğan son günlerde bazı illerde ilköğretim okullarına bazı öğrencilerin başörtülü girmek istenmesiyle ilgili olarak da, “İlkokullardan çekilen fotoğraflar provokasyon aracı olarak kullanılıyor. Medya bir kez daha bu psikolojik operasyonun aracı haline geliyor. CHP bir kez daha bu senaryolara gözünü kapatıyor. Çirkin senaryoların arkasında duruyor. Ne bu provakasyonlara göz yumarız. Ne de bu provakasyonlarla psikolojik operasyon yapanlara eyvallah deriz. Bu yöntemlerin son kullanma tarihi çoktan dolmuştur. CHP’yi de, CHP genel başkanını da dik durmaya sözlerini tutmaya verdiği sözlerin arkasında durmaya davet ediyorum. Sandık kurulunca biz çözeriz diye meydanlara çıkanlar, sandıklar kapandığı andan itibaren çark ettiler.” şeklinde konuştu.
CİHAN