Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Temmuz 2011’de yapılacak genel seçimlerin okulların kapanmasına yakın döneme alınabileceğini ve yeni Anayasa sürecinin ancak seçimlerden sonra Meclis’e gelebileceğini söyledi. Referandumun en önemli sonucunun halkın ileri demokrasi özlemini ortaya koyması olduğunu kaydeden Erdoğan, toplumdaki tedirginlik, endişe ve kaygıları gidermenin de kendi görevleri olduğunu ifade etti. Ana muhalefet liderinin, yeni anayasa çalışmasına hemen başlanması önerisinin takvimdeki sıkışıklık nedeniyle pratikte imkansız olduğunu söyleyen Erdoğan, partilerin ve sivil toplumun bu süreçte kendi anayasa çalışmalarını yapmasını, Meclis’te grubu bulunan her partinin eşit temsilcisinin bulunduğu uzlaşma komisyonunda bu tekliflerin çalışılmasını arzuladığını söyledi. Erdoğan, muhalefetin uzlaşmaz tutumunu sürdürmesi halinde yeni anayasa için yine halka gidilebileceğini de vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazete, televizyon ve haber ajanslarının yöneticileriyle bir araya geldiği toplantıda yeni Anayasa çalışmalarından başkanlık sistemi tartışmasına, genel seçimin tarihinden ekonomiyle ilgili hedeflere birçok konuda önemli mesajlar verdi. Ergenekon davalarıyla ilgili haber yapan gazetecilere açılan 5 bin civarında dava için TCK’da çalışma yapıldığını söyleyen Erdoğan, Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili olarak son sözü Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) söyleyeceğini ifade etti. İşte Erdoğan’ın gazetecilerin sorularına verdiği cevaplardan önemli satırbaşları:
HEMEN YENİ ANAYASAYA BAŞLAMA TEKLİFİ SAMİMİ DEĞİL
Seçime kadarki 10 ayın takvimine bakınca bu teklifin samimi olmadığı ortaya çıkıyor. Yılsonuna kadar Meclis’te bütçe olacak. Genel seçimi 1 ay öne alarak okulların kapanmasına yakın bir dönemde yapmayı düşünüyoruz. Seçime kadar 5 ay kalıyor. Bunun 90 günü propaganda dönemi. Ayrıca Anayasa paketinin hayata geçmesi için gerekli uyum maddelerinin mecburen yapılması gerekiyor. Bir de Meclis’te olmazsa olmaz bekleyen düzenlemeler var. Bu takvim içinde nasıl yeni anayasa görüşülebilir?
İKİ DİLLE EĞİTİM BİRLİĞİMİZİ BOZAR
Anadilin öğrenilmesi, cezaevinde konuşulması, yayında, afişlerde kullanılması gibi yasakları kaldırdık. Üniversitelerde yaşayan diller bölümleri açılıyor. Ancak eğitimi çift dilli, çok dilli yapma mantığı Türkiye’nin iç barışı ve geleceği açısından sıkıntı doğurur. Ortak dilimizi bozar, tahrip eder. Sıcak bakmamız mümkün değil. Kürt kökenli insanımız ve aydınlar da bunu iyi anlamalı. Etnik olarak sadece Kürtler yok bu ülkede. Diğerlerinin de benzer talepleri olabilir. Ayrıca Almanya’daki Türkler için istenen haklarla, Kürtçe anadilde eğitimi ayrı şeyler. Azınlıkların dil talebiyle vatandaşların dil talebi bir değil. Almanya’daki Türkler azınlık hükmünde ve onların Türkçe öğrenme hakkı AB yasalarının gereği. Çok kez Alman liderlerle konuşuyoruz, ama bazı eyaletlerde oldu, bazılarında hala sorun var.
BDP SİLAHIN GÖLGESİNDE OY ALIYOR
Hakkari ve Şırnak’ta yaşanan olaylar üzerine OHAL gibi uygulamalardan söz edilmesi bile düşünülemez. Bölge halkının çözüm sürecine katkısını sağlayacak adımlar planlıyoruz. BDP’li vekilin ‘Zihinlerde ayrışma süreci tamamlandı.’ ibaresi kendilerinin düşüncesi olabilir. Referandum sonuçları, tehdide rağmen böyle düşünmeyen çok sayıda Kürt kökenli vatandaşımız olduğunu gösterdi. Açıkça yapılan tehdide rağmen bu görüşlere katılmadığını söylediler. Boykot, Hakkari’de olduğu kadar diğer yerlerde etkili olmadı. Örgüt, ulusal bir gazetenin Van ve Diyarbakır bürolarını tehdit ederek dağıtımını önlemeye çalışıyor. Havaalanı, hastane gibi yatırımların yapılması ve halkın bunlardan yararlanmasını önlemeye çalışıyorlar. Örgüt silahı bıraksın, ancak o zaman aldıkları net oyu görürüz. Şimdiki oyları brüt ve silah gölgesindeki oy. Halkın bilinçlendirilmesi için meydanı teröre bırakmayacağız. Yeni bir güvenlik yapılanması için çalışmalar sürüyor.
PKK’DA ÖCALAN ÜZERİNDEN LİDERLİK MÜCADELESİ VAR
Öcalan’ın bu süreci yönlendirmede ağırlığı yoktur. Başbakanlığım süresince onun verdiği talimatların sonuçta etkili olduğunu görmedim. Dağda ve Avrupa’da liderler var. Bunlar arasında onun ismi üzerinden bir liderlik mücadelesi yaşanıyor. Genel af ile siyasi af ayrı konular. Genel af katillerin affı, siyasi af ise teröre karışmayanların affedilmesi. Bu konu üzerinde çalışılabilir.
ANAMUHALET İSTERSE HEMEN BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİ ÇÖZERİZ
CHP konuyu gündeme getirir getirmez cevap verdik. Meclis açılır açılmaz teklif getirsinler, zaten 3 maddelik bir konu. CHP, Anayasa mahkemesine götürmezse, Meclis’ten geçer geçmez sorun halledilir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞINDA BÜTÜNLEŞELİM
Anayasamızın Cumhuriyet, bayrak, resmi dil, başkent gibi değiştirilemez ilkelerinde bir değişiklik düşüncesi yok. ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında bütünleşelim.’ diyoruz. Ben, ‘Türküm’ demekten rahatsız değilim. ‘Türkiyeliyim’ ifadesini de kullandım ve bunun için yadırgandım. Ama daha sonra Genelkurmay Başkanı da kullandı. Nereden nereye gelindi. Türkiye medyanın da katkısıyla bunları aşıyor.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TARTIŞMAK HALKA DA SİYASİLERE DE FAYDALI
Bazı kavramları tartışmakta ürkeklik var. Bunu tartışılması için gündeme getirdim. Halkın da siyasilerin de bu sistemi daha iyi öğrenmesinde fayda var. Tartışmalara bakılırsa, sistemin ne olduğu noktasında bir konsensüs yok, ‘Krallığa, Hilafete gider’ gibi yaklaşımlar yersiz. Bu sistem dünyada tatbik ediliyor. ABD’de bugün Obama Kongre’nin onayı olmadan hiçbir harcama yapamaz. Silah alımları vb. hepsi Meclis’in denetimindedir. Bir denge söz konusu. Anayasa Komisyon Başkanı Burhan Kuzu Hoca’nın doktora tezi de olduğu için bu konuyu derinleştirmesini istedim.
YİRMİBEŞOĞLU’NUN CAMİ YAKMA İTİRAFI SAVCILARIN KONUSU
Eski MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nun dile getirdiği Kıbrıs’ta cami yakma konusu, savcıların bakması gereken konu. Kendi lisanıyla suç duyurunda bulundu. Yargının ele alması gereken bir konu, biz de süreci izliyoruz. Ayrıca Eşref Bitlis ve Turgut Özal’la ilgili gündeme getirilen iddialar hakkında da adli soruşturmalar başlamış durumda. Biz de hükümet olarak bu konuların aydınlanması için elimizden geleni yaparız.
YURTDIŞINDA OY KULLANMA İÇİN YSK SİSTEM GELİŞTİREMEDİ
Yurtdışındaki Türklerin oy kullanması YSK’yı ve o ülkeleri ilgilendiren bir mesele. Biz diplomatik yollardan yurtdışındaki seçim konusunda yardımcı olabiliriz. YSK bu konuda bir sistem geliştiremedi. Almanya başta olmak üzere birçok ülkede sandıkların kurulabileceğini konuştuk, ama istenen her şey olmadı. 155 ülkede 2 buçuk milyon seçmen var ve referandumda bunların sadece 95 bini oy kullanabildi. Bu da seçime katılı oranını yüzde 77’den 73’e düşürüyor. Ümit ediyorum, 2010’de hem bu sorunu hem de tayin olan memurların yeni yerlerinde oy kullanma konusunu aşmış oluruz.
TEK TİP VE BEDELLİ ASKERLİK KONULARI ÇALIŞILIYOR
Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Tek tip askerlik veya bedelli konusunda henüz hükümetin önüne gelen bir çalışma yok. Tek tip askerlik neden isteniyor veya bedelliye neden itiraz ediliyor bunları soracağız. Yapılan çalışmayı değerlendirerek nihai kararı hükümetimiz verecek.
BEKİR COŞKUN’UN AYRILMASIYLA İLİŞKİMİZ YOK
Sayın Bekir Coşkun’un Habertürk’ten ayrılmasıyla ilgili kimi gazetelerde yapılan yorumlar üzücü. Ciner Medya Grup Başkanı Kenan Tekdal, bunun tamamen grubun iç tasarrufu olduğunu açıkladı. Bu olayı, siyasi baskı veya Başbakan’ın devreye girmesiyle olmuş gibi yansıtmak çok çirkin ve büyük haksızlık. Hakaret olsa da tahammül ettiğim çok şey var. Sadece Coşkun değil, başkaları da aileme, yaşam tarzıma karışıyor. Onlar için baskı yapmak, patronları nezdinde devreye girmek gibi ilkelliğe girmem. Patronları o insanları işe alırken bana sormuyor ki ayrılması konusunu bana sorsun. Yapılan hakaretlerden veya iftiralardan çok rahatsız olunca yargıya gidiyorum. Yargı da hakaret konusuna yeni bir yaklaşım getirdi. Siyasetçi olduğumuz için hakarete ağır eleştiri muamelesi yapıyor. Yani pek bir şey çıkmıyor.
YABANCI YATIRIMCI KURDAN ÇOK YARGIDAN ŞİKAYETÇİ
Yabancı yatırımcı, bu ülkeye yatırım yaparken ‘yargı bize halk tabiriyle illallah ettiriyor’ diyor. İzmit’te Kargil olayı bunun en iyi örneği. 130 milyon dolarlık 600 kişinin çalışacağı bir yatırım yapmışlar, ama mahkemelerin birinde kazanıyor, diğerinde kaybediyor, böyle sürüyor. Bir yandan işleriyle diğer yandan yargıyla uğraşıyorlar. Tabii bu olay, yatırımı düşünen başka şirketler tarafından da görülüyor. Daha fazla yabancı yatırım çekmek gerekirken, kaçıyor. Uluslar arası raporlarda Türkiye yatırım için en uygun yer olarak gösteriliyor, ama içerdeki bu sorunlar engel oluyor. Sermayeyi, Rus, Amerikalı, Arap diye ayırmamak gerekiyor. Bu yatırımlar gelse işsizliği yüzde 8-9’lara çekebiliriz.
MALİ KURAL YERLİ IMF’DİR
Biz şimdilik bunu erteledik. Sonra yapılabilir. Mali kuraldan adeta yerli bir IMF’dir. Yasalaşsa istihdam için çok hayati olan kamu yatırımları için sıkıntı olurdu. Bugün TOKİ’nin, ulaştırma bakanlığının inşaat, yol, havaalanı yatırımları büyük istihdam sağlıyor. 1 milyon metrekarelik alanlara dev sağlık merkezi yatırımları planlıyoruz. Şu aşamada mali kural olsa elimiz bağlanırdı.
TÜRK PARASININ DEĞERLİ OLMASI İYİ, FAİZLER YÜKSEK
Kişisel olarak Türk parasının değerli olmasına sıcak bakıyorum. Değeri başka paralarla belirlenen değil, dünyada etki sahibi bir paraya sahip olmalıyız. Kendi paramızla dış ticaret yapmaya başlıyoruz. Bugün TL’nin Dolar ve Euro karşısındaki değeri belli. Vatandaş artık eline para geçince döviz büfesine koşmuyor. Dövizle değil Türk parasıyla borçlanabiliyor. Bu bizim onurumuz, neden kaybedelim. İlk 6 ayda ekonomi büyüdü, işsizlik düşüyor. Ama Merkez Bankası faizlerini hala yüksek buluyorum .
MUHALEFET DESTEK VERSİN 15 SAAT ÇALIŞIP BORÇLAR KANUNUNU GEÇİRELİM
Ekonomiyle ilgili STK’lar ziyarete geldiğinde, “muhalefeti ikna edin, ticaret ve borçlar gibi temel kanunları bir haftada halledelim.” Diyoum. Çalışmaya başladık, oyalama taktikleriyle ancak 70 madde geçti. 1500 maddesi var Ticaret Kanununun. Borçlar Kanunu 600 madde. Muhalefet destek verse, Meclis grubumuza 8 saat değil 15 saat çalışmasını söylerim.
ULUSAL KANAL’DAN ERDOĞAN’A SİLİVRİ’DEKİ GAZETECİLER SORUSU
Çalışanlarının önemli kısmı Egenekon terör örgütü davasından zanlı olarak Silivri’de bulunan Ulusal Kalan’ın yayın yönetmeni Turan Özlü de toplantıya katılan isimler arasındaydı. Erdoğan’ı kanalına davet eden Özlü’nün, “gazeteci çalışanlarının neden Silivri’de olduğu” sorusuna Başbakan, ‘Onlar gazeteci oldukları için değil, isnat edilen başka suçlardan dolayı orada. Konu yargıda. Sürece müdahalemiz sözkonusu olamaz. Umarım adalet tecelli eder ve süreç uzamaz” cevabını verdi.
ÇILGIN PROJE
Başbakan Erdoğan, İstanbul için hayal ettiği ‘çılgın proje’ için ‘Yeni değil, çerçevesi belli. Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile ilgisi yok’ demekle yetinirken, kafasındaki Taksim Meydanı ve AKM projesini anlattı. AKM’nin yıkılarak yerine alışveriş merkezi yapılacağı iddialarına üzüldüğünü söyleyen Erdoğan, çevresindeki boş alanları da katarak AKM’nin yerine 3 bin kişilik bir opera ve kültür merkezi düşündüklerini, trafiğin de yeraltına alınmasıyla Taksim’in İstanbul’a yakışır bir şehir meydanı haline geleceğini belirtti.
TOPLANTIYA KATILANLAR
Toplantıya, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, RTÜK Başkanı Davut Dursun, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Cihan Haber Ajansı (Cihan) Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki, ATV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş, Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand’ın yanı sıra katılanlar şöyle:
”Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Show TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Demirel, Show TV Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca, Flash TV Genel Yayın Müdürü Şenay Şenol, Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Kanaltürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Karaca, Kanaltürk ve Bugün TV Haber Grup Direktörü Tarık Toros, NTV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özgüner, SKY Türk Genel Yayın Yönetmeni Barış Tünay, Star TV Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar, TV Net Genel Yayın Yönetmeni Şenol Kazancı, TV 8 Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Abiş Hopikoğlu, TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal, Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, Bloomberg HT Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Kerem Alkın, Cine 5 Yönetim Kurulu Başkanı Turan Korkmaz, CNBC-E Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım, Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Beyaz TV Program Müdürü Oğuz Sinan Dişli, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turan Özlü, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Vakit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Karahasanoğlu, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Hürriyet Daily News Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni David Judson, Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Diler, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Türkiye Gazetesi Genel Müdürü Mücahit Ören, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Yuvacan, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, İzmir Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, Yeniçağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hayri Köklü, Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükçelebi, Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yıldıray Oğur, Ciner Grubu (Habertürk) Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ, Ajans Habertürk Genel Müdürü Ramazan Kurnaz, Doğan Haber Ajansı Genel Müdürü Uğur Cebeci, İhlas Haber Ajansı Genel Müdürü Fevzi Kahraman, Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kasım Güleçyüz, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Reuters Haber Müdürü Aslı Kandemir, Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Cem TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Ongun.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazete, televizyon ve haber ajanslarının yöneticileriyle bir araya geldiği toplantıda yeni Anayasa çalışmalarından başkanlık sistemi tartışmasına, genel seçimin tarihinden ekonomiyle ilgili hedeflere birçok konuda önemli mesajlar verdi. Ergenekon davalarıyla ilgili haber yapan gazetecilere açılan 5 bin civarında dava için TCK’da çalışma yapıldığını söyleyen Erdoğan, Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili olarak son sözü Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) söyleyeceğini ifade etti. İşte Erdoğan’ın gazetecilerin sorularına verdiği cevaplardan önemli satırbaşları:
HEMEN YENİ ANAYASAYA BAŞLAMA TEKLİFİ SAMİMİ DEĞİL
Seçime kadarki 10 ayın takvimine bakınca bu teklifin samimi olmadığı ortaya çıkıyor. Yılsonuna kadar Meclis’te bütçe olacak. Genel seçimi 1 ay öne alarak okulların kapanmasına yakın bir dönemde yapmayı düşünüyoruz. Seçime kadar 5 ay kalıyor. Bunun 90 günü propaganda dönemi. Ayrıca Anayasa paketinin hayata geçmesi için gerekli uyum maddelerinin mecburen yapılması gerekiyor. Bir de Meclis’te olmazsa olmaz bekleyen düzenlemeler var. Bu takvim içinde nasıl yeni anayasa görüşülebilir?
İKİ DİLLE EĞİTİM BİRLİĞİMİZİ BOZAR
Anadilin öğrenilmesi, cezaevinde konuşulması, yayında, afişlerde kullanılması gibi yasakları kaldırdık. Üniversitelerde yaşayan diller bölümleri açılıyor. Ancak eğitimi çift dilli, çok dilli yapma mantığı Türkiye’nin iç barışı ve geleceği açısından sıkıntı doğurur. Ortak dilimizi bozar, tahrip eder. Sıcak bakmamız mümkün değil. Kürt kökenli insanımız ve aydınlar da bunu iyi anlamalı. Etnik olarak sadece Kürtler yok bu ülkede. Diğerlerinin de benzer talepleri olabilir. Ayrıca Almanya’daki Türkler için istenen haklarla, Kürtçe anadilde eğitimi ayrı şeyler. Azınlıkların dil talebiyle vatandaşların dil talebi bir değil. Almanya’daki Türkler azınlık hükmünde ve onların Türkçe öğrenme hakkı AB yasalarının gereği. Çok kez Alman liderlerle konuşuyoruz, ama bazı eyaletlerde oldu, bazılarında hala sorun var.
BDP SİLAHIN GÖLGESİNDE OY ALIYOR
Hakkari ve Şırnak’ta yaşanan olaylar üzerine OHAL gibi uygulamalardan söz edilmesi bile düşünülemez. Bölge halkının çözüm sürecine katkısını sağlayacak adımlar planlıyoruz. BDP’li vekilin ‘Zihinlerde ayrışma süreci tamamlandı.’ ibaresi kendilerinin düşüncesi olabilir. Referandum sonuçları, tehdide rağmen böyle düşünmeyen çok sayıda Kürt kökenli vatandaşımız olduğunu gösterdi. Açıkça yapılan tehdide rağmen bu görüşlere katılmadığını söylediler. Boykot, Hakkari’de olduğu kadar diğer yerlerde etkili olmadı. Örgüt, ulusal bir gazetenin Van ve Diyarbakır bürolarını tehdit ederek dağıtımını önlemeye çalışıyor. Havaalanı, hastane gibi yatırımların yapılması ve halkın bunlardan yararlanmasını önlemeye çalışıyorlar. Örgüt silahı bıraksın, ancak o zaman aldıkları net oyu görürüz. Şimdiki oyları brüt ve silah gölgesindeki oy. Halkın bilinçlendirilmesi için meydanı teröre bırakmayacağız. Yeni bir güvenlik yapılanması için çalışmalar sürüyor.
PKK’DA ÖCALAN ÜZERİNDEN LİDERLİK MÜCADELESİ VAR
Öcalan’ın bu süreci yönlendirmede ağırlığı yoktur. Başbakanlığım süresince onun verdiği talimatların sonuçta etkili olduğunu görmedim. Dağda ve Avrupa’da liderler var. Bunlar arasında onun ismi üzerinden bir liderlik mücadelesi yaşanıyor. Genel af ile siyasi af ayrı konular. Genel af katillerin affı, siyasi af ise teröre karışmayanların affedilmesi. Bu konu üzerinde çalışılabilir.
ANAMUHALET İSTERSE HEMEN BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİ ÇÖZERİZ
CHP konuyu gündeme getirir getirmez cevap verdik. Meclis açılır açılmaz teklif getirsinler, zaten 3 maddelik bir konu. CHP, Anayasa mahkemesine götürmezse, Meclis’ten geçer geçmez sorun halledilir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞINDA BÜTÜNLEŞELİM
Anayasamızın Cumhuriyet, bayrak, resmi dil, başkent gibi değiştirilemez ilkelerinde bir değişiklik düşüncesi yok. ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında bütünleşelim.’ diyoruz. Ben, ‘Türküm’ demekten rahatsız değilim. ‘Türkiyeliyim’ ifadesini de kullandım ve bunun için yadırgandım. Ama daha sonra Genelkurmay Başkanı da kullandı. Nereden nereye gelindi. Türkiye medyanın da katkısıyla bunları aşıyor.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİ TARTIŞMAK HALKA DA SİYASİLERE DE FAYDALI
Bazı kavramları tartışmakta ürkeklik var. Bunu tartışılması için gündeme getirdim. Halkın da siyasilerin de bu sistemi daha iyi öğrenmesinde fayda var. Tartışmalara bakılırsa, sistemin ne olduğu noktasında bir konsensüs yok, ‘Krallığa, Hilafete gider’ gibi yaklaşımlar yersiz. Bu sistem dünyada tatbik ediliyor. ABD’de bugün Obama Kongre’nin onayı olmadan hiçbir harcama yapamaz. Silah alımları vb. hepsi Meclis’in denetimindedir. Bir denge söz konusu. Anayasa Komisyon Başkanı Burhan Kuzu Hoca’nın doktora tezi de olduğu için bu konuyu derinleştirmesini istedim.
YİRMİBEŞOĞLU’NUN CAMİ YAKMA İTİRAFI SAVCILARIN KONUSU
Eski MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nun dile getirdiği Kıbrıs’ta cami yakma konusu, savcıların bakması gereken konu. Kendi lisanıyla suç duyurunda bulundu. Yargının ele alması gereken bir konu, biz de süreci izliyoruz. Ayrıca Eşref Bitlis ve Turgut Özal’la ilgili gündeme getirilen iddialar hakkında da adli soruşturmalar başlamış durumda. Biz de hükümet olarak bu konuların aydınlanması için elimizden geleni yaparız.
YURTDIŞINDA OY KULLANMA İÇİN YSK SİSTEM GELİŞTİREMEDİ
Yurtdışındaki Türklerin oy kullanması YSK’yı ve o ülkeleri ilgilendiren bir mesele. Biz diplomatik yollardan yurtdışındaki seçim konusunda yardımcı olabiliriz. YSK bu konuda bir sistem geliştiremedi. Almanya başta olmak üzere birçok ülkede sandıkların kurulabileceğini konuştuk, ama istenen her şey olmadı. 155 ülkede 2 buçuk milyon seçmen var ve referandumda bunların sadece 95 bini oy kullanabildi. Bu da seçime katılı oranını yüzde 77’den 73’e düşürüyor. Ümit ediyorum, 2010’de hem bu sorunu hem de tayin olan memurların yeni yerlerinde oy kullanma konusunu aşmış oluruz.
TEK TİP VE BEDELLİ ASKERLİK KONULARI ÇALIŞILIYOR
Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Tek tip askerlik veya bedelli konusunda henüz hükümetin önüne gelen bir çalışma yok. Tek tip askerlik neden isteniyor veya bedelliye neden itiraz ediliyor bunları soracağız. Yapılan çalışmayı değerlendirerek nihai kararı hükümetimiz verecek.
BEKİR COŞKUN’UN AYRILMASIYLA İLİŞKİMİZ YOK
Sayın Bekir Coşkun’un Habertürk’ten ayrılmasıyla ilgili kimi gazetelerde yapılan yorumlar üzücü. Ciner Medya Grup Başkanı Kenan Tekdal, bunun tamamen grubun iç tasarrufu olduğunu açıkladı. Bu olayı, siyasi baskı veya Başbakan’ın devreye girmesiyle olmuş gibi yansıtmak çok çirkin ve büyük haksızlık. Hakaret olsa da tahammül ettiğim çok şey var. Sadece Coşkun değil, başkaları da aileme, yaşam tarzıma karışıyor. Onlar için baskı yapmak, patronları nezdinde devreye girmek gibi ilkelliğe girmem. Patronları o insanları işe alırken bana sormuyor ki ayrılması konusunu bana sorsun. Yapılan hakaretlerden veya iftiralardan çok rahatsız olunca yargıya gidiyorum. Yargı da hakaret konusuna yeni bir yaklaşım getirdi. Siyasetçi olduğumuz için hakarete ağır eleştiri muamelesi yapıyor. Yani pek bir şey çıkmıyor.
YABANCI YATIRIMCI KURDAN ÇOK YARGIDAN ŞİKAYETÇİ
Yabancı yatırımcı, bu ülkeye yatırım yaparken ‘yargı bize halk tabiriyle illallah ettiriyor’ diyor. İzmit’te Kargil olayı bunun en iyi örneği. 130 milyon dolarlık 600 kişinin çalışacağı bir yatırım yapmışlar, ama mahkemelerin birinde kazanıyor, diğerinde kaybediyor, böyle sürüyor. Bir yandan işleriyle diğer yandan yargıyla uğraşıyorlar. Tabii bu olay, yatırımı düşünen başka şirketler tarafından da görülüyor. Daha fazla yabancı yatırım çekmek gerekirken, kaçıyor. Uluslar arası raporlarda Türkiye yatırım için en uygun yer olarak gösteriliyor, ama içerdeki bu sorunlar engel oluyor. Sermayeyi, Rus, Amerikalı, Arap diye ayırmamak gerekiyor. Bu yatırımlar gelse işsizliği yüzde 8-9’lara çekebiliriz.
MALİ KURAL YERLİ IMF’DİR
Biz şimdilik bunu erteledik. Sonra yapılabilir. Mali kuraldan adeta yerli bir IMF’dir. Yasalaşsa istihdam için çok hayati olan kamu yatırımları için sıkıntı olurdu. Bugün TOKİ’nin, ulaştırma bakanlığının inşaat, yol, havaalanı yatırımları büyük istihdam sağlıyor. 1 milyon metrekarelik alanlara dev sağlık merkezi yatırımları planlıyoruz. Şu aşamada mali kural olsa elimiz bağlanırdı.
TÜRK PARASININ DEĞERLİ OLMASI İYİ, FAİZLER YÜKSEK
Kişisel olarak Türk parasının değerli olmasına sıcak bakıyorum. Değeri başka paralarla belirlenen değil, dünyada etki sahibi bir paraya sahip olmalıyız. Kendi paramızla dış ticaret yapmaya başlıyoruz. Bugün TL’nin Dolar ve Euro karşısındaki değeri belli. Vatandaş artık eline para geçince döviz büfesine koşmuyor. Dövizle değil Türk parasıyla borçlanabiliyor. Bu bizim onurumuz, neden kaybedelim. İlk 6 ayda ekonomi büyüdü, işsizlik düşüyor. Ama Merkez Bankası faizlerini hala yüksek buluyorum .
MUHALEFET DESTEK VERSİN 15 SAAT ÇALIŞIP BORÇLAR KANUNUNU GEÇİRELİM
Ekonomiyle ilgili STK’lar ziyarete geldiğinde, “muhalefeti ikna edin, ticaret ve borçlar gibi temel kanunları bir haftada halledelim.” Diyoum. Çalışmaya başladık, oyalama taktikleriyle ancak 70 madde geçti. 1500 maddesi var Ticaret Kanununun. Borçlar Kanunu 600 madde. Muhalefet destek verse, Meclis grubumuza 8 saat değil 15 saat çalışmasını söylerim.
ULUSAL KANAL’DAN ERDOĞAN’A SİLİVRİ’DEKİ GAZETECİLER SORUSU
Çalışanlarının önemli kısmı Egenekon terör örgütü davasından zanlı olarak Silivri’de bulunan Ulusal Kalan’ın yayın yönetmeni Turan Özlü de toplantıya katılan isimler arasındaydı. Erdoğan’ı kanalına davet eden Özlü’nün, “gazeteci çalışanlarının neden Silivri’de olduğu” sorusuna Başbakan, ‘Onlar gazeteci oldukları için değil, isnat edilen başka suçlardan dolayı orada. Konu yargıda. Sürece müdahalemiz sözkonusu olamaz. Umarım adalet tecelli eder ve süreç uzamaz” cevabını verdi.
ÇILGIN PROJE
Başbakan Erdoğan, İstanbul için hayal ettiği ‘çılgın proje’ için ‘Yeni değil, çerçevesi belli. Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile ilgisi yok’ demekle yetinirken, kafasındaki Taksim Meydanı ve AKM projesini anlattı. AKM’nin yıkılarak yerine alışveriş merkezi yapılacağı iddialarına üzüldüğünü söyleyen Erdoğan, çevresindeki boş alanları da katarak AKM’nin yerine 3 bin kişilik bir opera ve kültür merkezi düşündüklerini, trafiğin de yeraltına alınmasıyla Taksim’in İstanbul’a yakışır bir şehir meydanı haline geleceğini belirtti.
TOPLANTIYA KATILANLAR
Toplantıya, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, RTÜK Başkanı Davut Dursun, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Cihan Haber Ajansı (Cihan) Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki, ATV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş, Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand’ın yanı sıra katılanlar şöyle:
”Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Show TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Demirel, Show TV Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca, Flash TV Genel Yayın Müdürü Şenay Şenol, Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Kanaltürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Karaca, Kanaltürk ve Bugün TV Haber Grup Direktörü Tarık Toros, NTV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özgüner, SKY Türk Genel Yayın Yönetmeni Barış Tünay, Star TV Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar, TV Net Genel Yayın Yönetmeni Şenol Kazancı, TV 8 Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Abiş Hopikoğlu, TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal, Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, Bloomberg HT Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Kerem Alkın, Cine 5 Yönetim Kurulu Başkanı Turan Korkmaz, CNBC-E Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım, Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Beyaz TV Program Müdürü Oğuz Sinan Dişli, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turan Özlü, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Vakit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Karahasanoğlu, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Hürriyet Daily News Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni David Judson, Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Diler, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Türkiye Gazetesi Genel Müdürü Mücahit Ören, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Yuvacan, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, İzmir Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, Yeniçağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hayri Köklü, Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükçelebi, Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yıldıray Oğur, Ciner Grubu (Habertürk) Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ, Ajans Habertürk Genel Müdürü Ramazan Kurnaz, Doğan Haber Ajansı Genel Müdürü Uğur Cebeci, İhlas Haber Ajansı Genel Müdürü Fevzi Kahraman, Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kasım Güleçyüz, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Reuters Haber Müdürü Aslı Kandemir, Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Cem TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Ongun.”
Taraf