Aylardır Taksim’de kuş uçurtmayan polis, kendisine 150 metre uzaklıkta gerçekleşen saldırıya müdahale etmedi. Beyaz Bal 27 kez bıçaklanarak öldürüldü. Katil Osman Bal tesadüf eseri oradan geçen bir komiser tarafından yakalandı.
Beyaz’ı korumak karakolun işi değilmiş
Direnen halka karşı iki aydır olağanüstü yöntemler kullanarak saldıran polis, Beyaz ölmeden önce kendilerini aramadığı için onu korumanın görevleri arasına girmediğini iddia etti. Türkiye’de Ethemleri, Alileri öldürmek polisin yetkisi dâhillinde ancak kadınları hayatta tutmak 155’i aramazlarsa sorumlulukları değil.
Daha önce de denemiş
Beyaz’ın ortağı Yüksel Süsen de çalıştığı hastaneye onu öldürmek için gelen Osman Bal’ı şikâyet etmiş. Ancak sadece karakola götürüp serbest bırakmışlar. Süsen: “Çareyi Başbakan’da da aradık. Beyaz Başbakan’a mektup bile yazdı. Fakat o kadar çabasına rağmen devlet korumadı. Ölümünü izledi” dedi.
Bir de Beyaz’ı suçluyorlar
Beyaz’a yaklaşık 15 gün önce çağrılı koruma kararı çıkarttırılarak, araması için bir polis memurunun telefonu verilmiş ve şüpheli bir durumda 155 araması salık verilmişti. Ancak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun defalarca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına uyarısını yaptığı gibi çağrılı koruma sistemi, kadınları hayatta tutmak için yeterli değil. Çünkü kadınları öldürmek konusunda oldukça planlı hareket eden erkekler her an kadınlara saldırabiliyor. Kadınların bırakın telefon etmeyi bağıracak vakti olmuyor. İkinci olarak çoğu zaman aranan polise ulaşılmıyor, ya da gelmesi saatleri alıyor. Eğer kadın yakın koruma talep ederse de kendisinden polisin yövmiyesini karşılaması isteniyor. Bu sistemle Dilber Keskin, Ferdane Çöl, Gülşah Aktürk gibi onlarca kadın sözde korunduğu için öldürüldü. Sadece Ferdane Çöl’ün ısrarlı aramalarına saatler sonra döndüğü için bir polis memuruna görevi ihmalden ceza verildi. Gülşah öğretmenin ölümüyle ilgili ise İçişleri Bakanı, haber vermediği için Gülşah’ı sorumlu tuttu. Şimdi de aylardır gaza boğdukları Taksim’de öldürülen Beyaz’ı suçluyorlar.