Kötü gidişatı BirGün’e değerlendiren ekonomistler, AKP’nin yanlış ekonomi politikaları ile Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun daha da kötüleşeceğini ve kısa zamanda düzelme beklemediklerini söylüyor.
Piyasalar için hem iç hem de dış koşullar çok ağırlaştı. Haziran seçimlerinin ardından hâlâ sonuç alınamayan koalisyon görüşmeleri ve erken seçim ihtimallerine çatışma ortamı da eklenince piyasalar toparlanmakta güçlük çekiyor. Moody’s’in cuma günü Türkiye için yapacağı değerlendirme ve not görünümü öncesinde BirGün’e konuşan ekonomistler, hareketli bir piyasa seyri izlendiğini, AKP’nin yanlış ekonomi politikaları ile ülkeyi darboğaza ittiğini ve yaşanan bu bozulmanın kısa sürede düzelmesi için fazla bir umut olmadığını dile getiriyor.
‘Belirsizlik kalkmalı’
Türkiye’nin üretim yapamayan ithalata bağlı bir ekonomi görünümünde olduğuna dikkat çeken Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Erinç Yeldan, “Türkiye’nin gelenekselleşmiş risk noktaları belli. Bunlar yüksek enflasyon, yüksek işsizlik ve yüksek dış açık. Türkiye’nin üretim deseni yurtdışından sıcak para girdikçe üretebilen ve üretimi de ithalata dayalı bir ekonomi görünümünde. Bununla birlikte neredeyse 17 Aralık süreciyle başlayan, tarihten bu yana giderek artan bir siyasi belirsizlik durumu mevcut. Yaşadığımız çatışma ortamı ve siyasi belirsizlik, zaten normal zamanlarda bile Türkiye’nin ekonomisini dış açığa mahkûm eden görünümünü daha da kıskaca almış gözüküyor. Ekonomideki bu tabloyu aşmak için öncelikle içinde bulunduğumuz bu siyasi belirsizlik ortamının ortadan kalkması gerekiyor” diye konuştu.
‘Doları kimse tutamaz’
Türkiye ekonomisinin öncelikli riskinin büyüme yetersizliği olduğunu dile getiren Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aziz Konukman ise şunları kaydetti: “Türkiye yüzde 4 ile mevcut büyüme durumunu korumaya çalışıyordu, ama biz bu oranın sürekli altında kalıyoruz. Fed’in eylül ya da aralıkta faiz artırımını da yapacağını düşünürsek, doların daha tırmanacağı zamanları da görmüş olacağız ve negatif büyüme ile karşı karşıya geleceğiz. Koalisyon tartışmaları ve erken seçim olanaklarını göz önüne aldığımızda ise eğer erken seçimle karşı karşıya kalırsak kuru kimse tutamaz ve dolarda 3’ü görmüş oluruz. Ama koalisyon hükümeti kurulur ve az da olsa dengeler yerine oturursa dolar 2,80’in altına inme eğilimi gösterebilir. Zaten istihdam yaratmayan bir büyüme, çift hanelere dayanan bir işsizlik, öngörülerin altında bir gidişat var. Bu aşamada moralleri düzeltebilecek bir şey söylemek mümkün değil. AKP savaş hükümeti tarzında ülke yönetiyor. Keyfi kararlar alıp keyfi uygulamalarda bulunuyor ve içinde bulunduğumuz bu ortam ekonominin nereye gideceğini belirliyor. Evet, geçici bir hükümet var, ama bu hükümetin hiçbir hukuki pozisyonu yok.’’