Kavgalı-yumruklu görüşmelerden sonra komisyondan geçirilen dokunulmazlık yasası, 90’larda yaşanan Kürt vekillerini parlamentodan zorla çıkarma görüntüleriyle özdeş bir biçimde zihinlere kazınacaktır .
Belki de çok daha kötü bir şekilde hafızalarda yer edinecektir.
Çünkü henüz Hdp’li vekillerin polis zoruyla ifadeye götürülmesi gibi nihai bir aşama sözkonusu değildir.
Eğer dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili yapılan görüşmelerde bunlar yaşanabiliyorsa,kimbilir dokunulmazlıkların kaldırılarak Hdp’lilerin ifadeye götürülmesi aşamasında neler yaşanacaktır.
Yani büyük ihtimalle işler iyice çığrığından çıkacak ve dokunulmazlıkların kaldırılması 30 yıl değil 60 yıl geriye götürecek bizleri.
Bununla birlikte Hdp’li vekillerin kavgadan sonra meclisi terkederken Apo-Pkk lehine attıkları slogan ve marşlar, en az kavgalar kadar gündeme damgasını vurmuştur herhalde.
Aslında vekillerin attıkları sloganlar yüzeysel bakıldığında illegal bir örgütün lehine atılmış naralar olarak gözükse de, ortaya çıkan tablonun çok daha derin ve başka bir anlamı var gibi.
Zira Hdp’li vekillerin komisyon öncesinde,esnasında ve sonrasında içerisinde bulundukları psikolojiyi iyi okumak gerekiyor.
Erdoğan ve Akp’nin en büyük ihtirasının başkanlık sistemi olduğu bilinen bir gerçeklik.
Başkanlık sisteminin önündeki en ciddi engellerden biri olan genel adıyla Kürt siyasal hareketi ise,7 hazirandan bu yana Erdoğan ve Akp’nin tam tersi istikametinde kürek sallamaktaydı.
Bundan kaynaklanan nedenlerle Erdoğan ve Akp,gelinen aşamada Kürt siyasal hareketini tam anlamıyla devreden çıkarmanın derdine düştü.
Öyle ki parlamentoda bulunan ve Kürt hareketinin siyasi aktörü konumunda oturan Hdp’nin de hedefe konulması kaçınılmaz bir mecburiyetti.
İşte Hdp’li vekiller meselenin farkında oldukları ve başlarına bunların niçin geldiğini bildikleri için;kavgalı komisyondan çıkmanın akabinde sloganlar atarak kendilerince bir tepki vermiş oldular.
Hatta buna, günden güne birikmiş birtakım kanaatlerin dışavurumu da diyebiliriz.
Hülasa Kürt siyasal hareketi uzun bir süredir Türkiyelileşme mücadelesi vermiş olmasına karşın, hiçbir şekilde sisteme entegre olamayacağını veya entegre edilemeyeceğini anladıktan itibaren , başladığı yere geri dönmeye karar verdi diyebiliriz.
O gün Hdp’li vekillerin sergilemiş oldukları davranışın da böyle bir arka planı vardır bir bakıma.
Attıkları slogan ve marşlar ise,bir süredir çökmeye yüz tutmuş Türkiyelileşme projesinin bittiğinin ve tekrar Kürdistani çizgiye dönüldüğünün son derece aşikar bir ifadesidir.